Анонимный автор

Batı Trakya'da Türk Edebiyatı'na Gönül Verenler


Скачать книгу

Dünyanın filan yerinde bir rahatsızlık varsa ‘Baba ne” dememeliyiz. Böyle bir rahatsızlık varsa tıpkı kendi aramızda olmuş gibi onunla ilgilenmeliyiz…”

      İşte bugünün Birleşmiş Milletler Teşkilatı ilkelerinin müjdecisi sözleri.

      “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözleriyle Türk milletinin üstün niteliklerini özetleyen büyük Ata, milliyetçi Türk’e nasıl bir insanlık yaraştırdığını da yukarıdaki sözleriyle açık olarak belirtmektedir. İstediği milliyetçilik de dünya insanlığına karşı sonsuz sevgi ve saygı duyguları beslemek ve çok güvendiği milletine böyle tarihi bir görev yüklemek.

      Ne kadar söylense azdır. Ne kadar yaklaşılsa erişilmez. Çünkü O bir insanlık idealidir. İzinde olmak gerçek milliyetçilik ve gerçek insanlıktır.

Şiirlerinden birkaç örnek:GÖÇ

      “Elveda” diyerek gider soydaşım,

      Anayurt yolcusu, ona ne denir?

      Gözü yaşlı kalır köyde soydaşım,

      Kader böyleymiş elden ne gelir?

      Oğlumuz orada, gelin burada

      Kendimiz burada, yürek orada

      Ezilir dururuz iki arada

      Kader böyleymiş elden ne gelir?

      Bilseniz kimlere kalmıştır zaman

      Namuslu kişiye verilmez aman

      Şikâyet güç olur halimiz yaman

      Kader böyleymiş elden ne gelir?

      Soyumuz asildir Oğuzlar soyu

      Başımız eğilmez atalar huyu

      Yad ellerde acımız nesiller boyu

      Kader böyleymiş elden ne gelir?

      Anneler yollarda evlat kucakta

      Hıçkırık sesleri köşe bucakta

      Baykuş yuva yapmış sönen ocakta

      Kader böyleymiş elden ne gelir!

      Açılır kapanır göçmenler yolu

      Bağlanır dostların hep eli kolu

      “Ötme bülbül içim dert dolu”

      Kader böyleymiş elden ne gelir?

      Bir yanda tarihin zafer nağmesi

      Bir yanda Türklüğün özgürlük sesi

      Gönlüme eş olur daha nicesi

      Kader böyleymiş elden ne gelir?

      Sabreyle ağlama hasret sözüne

      Uzaklar yakındır Türk’ün gözüne

      Gün olur kavuşur herkes özüne

      Kader böyleymiş elden ne gelir?

YALAN DÜNYA

      Hoş bir sohbet düşmez gider

      Dost yanında dilimizden

      Ayrılırken alır keder

      Neler geçmez içimizden.

      Zaman olur dünya boştur,

      Bir bakarsın her şey hoştur

      Ömür boyu ümit koştur

      Neler geçmez içimizden.

      Sazlar çalıp nağme etse

      Billur kadeh gelip gitse

      Meclis coşup gamlar bitse

      Neler geçmez içimizden.

      Günler kaçar, aylar kaçar

      Gönül kuşu yüksek uçar

      Baharda bir çiçek açar

      Neler geçmez içimizden.

      Rengârenk hayalimiz

      Pek yamandır şu halimiz

      Bir düşünsek neyiz kimiz

      Neler geçmez içimizden.

Çocuk şiirleri ve manzum hikâyelerinden örnekler:KAR

      Penceremden seyrederim,

      Ak pak olmuş çamlı dağlar.

      Bu güzellik nedir, derim,

      Ak pak olmuş çamlı dağlar!

                   Dışarıda hava soğuk,

                   Kuş sesleri boğuk boğuk,

                   Tüter baca oluk oluk,

                   Ak pak olmuş çamlı dağlar.

      Yamaçlara kurtlar inmiş,

      Çan sesleri yine dinmiş,

      Kelebekler neden sinmiş?

      Ak pak olmuş çamlı dağlar.

                   Bobim durmaz kuyruk sallar,

                   Tekirciğim hep miyavlar,

                   Üşümüş bu zavallılar,

                   Ak pak olmuş çamlı dağlar.

      Ah ne güzel bembeyaz kar,

      Lapa lapa durmaz yağar,

      Bu günde bir başkalık var,

      Ak pak olmuş çamlı dağlar.

LEYLEKLE TİLKİ

      Tilki ile bir leylek

      Dost oldular bir zaman

      Sarmaş dolaş ikisi

      Görmelisiniz aman!

      Tilki bir gün leyleği

      Ziyafete çağırdı.

      Söylediği o sözler

      Ne kadar da kibardı:

      “Canım, ciğerim benim

      Yarın bize gidelim

      Pişirdiğim yemeği

      Beraberce yiyelim!”

      Leylek te kabul etti.

      Uçtu tilkiye gitti.

      Çorba konmuş bir tabak

      Laka laka laka lak…

      Uzun sivri gagalı

      Misafirde hale bak!

      Aç kalmıştı leylekcik

      Yiyemeden bir şeycik

      Tilki gibi bir kalleş

      Bulunur mu a kardeş?

      Bitirince yemeği

      Hep kendisi yiyerek

      Özür diler leylekten

      Üstelik te gülerek:

      “Beğenmedin galiba

      Güzel değil mi çorba

      Pek üzüldüm doğrusu

      Haha haha haha ha!”

      Leylek onu çağırdı

      Ziyafete bu defa

      Dar ağızlı sürahi

      Doldurulmuştu çorba.

      Buram buram tütüyor,

      Burcu burcu kokuyor!

      Ev sahibi nazikçe

      Buyur