Анонимный автор

Çağdaş Azerbaycan Şiir Antolojisi


Скачать книгу

align="center">

      ALIAĞA KÜRÇAYLI

      (1928-1980)

      Şair, çevirmen. Merhaba, Gelecek Yıllar (1954), Güzellik (1958), Cevapsız Mektuplar (1960), Nargin’den Esen Rüzgâr (1961), Sefere Çıkıyorum (1965), Turnalar Güneye Uçar (1967), Yollarda Arar Beni (1970), Hayatın Dolayları (1973), Dünya Avucumda (1976), Bütünlük ve onlarca diğer şiir ve çeviri kitaplarının yazarıdır. Sanat Adamı unvanını ve Azerbaycan Devlet Ödülünü aldı.

      BİR AVUÇ GÜNEŞ

      İlk defa annemden duydum bunu:

      Bir avuç güneşin ne olduğunu.

      Beklenmedik sesten, bir gürültüden

      Bizi sarardı korku, heyecan.

      Nazi uçağı geldi sanırdık,

      Toprak21 biz saklanırdık.

      Tam dagirdiğimiz anda,

      Annem söylenirdi, sinirlenirdi:

      Bir avuç güneş de kıtmış bize,

      Karanlık yazılmış kaderimize…

      O günden bir avuç güneş sözünü,

      Bir avuç güneşin, nurun özünü

      Gezdirdim kalbimde kanımmış gibi.

      Nemli kulübelerin dermanı gibi.

      Bildim o hayattır, güldür, çiçektir.

      Herkese, her yerde güneş gerektir.

      Laleli ovaların yakasında da.

      Ya bir avuç olsun, ya da bir katre –

      O gerek nurunu salsın her yere.

      O güneş parlıyor şimdi elimde,

      Bütün bir güneş var benim elimde.

      Fakat saklayarak o hasretini,

      Bir avuç güneşin hararetini

      Bekleyen halklar var, kabileler var.

      Güneşsiz açılan nice sabah var.

      Güneşsiz günleri açarım her gün,

      Annemin sözleri geçer kalbimden.

      Bir avuç güneşi getirmek için

      Bir ömür yaya yol giderim ben.

      KUĞUNUN NAĞMESİ

      Diyorsun: “Ah bu aşk şiirlerinin

      Hepsi kısadır – bir bent, iki bent”

      Diyorsun: “Demek ki sakatmış senin

      Aşkının yolunda bindiğin sement22

      Güzelim, doğru ya, benim aşkımdan

      Uzunca konuşmam olmadı hele;

      Sevgi konusunda çok cimriyim ben,

      Ne yapsam, doğam böyledir, böyle…

      Dostum, bu kınama, bu sitem nedir?

      Bırak da, anlatmayayım aşkımı daha.

      Kuğu nağmesini son kez söylüyor,

      Ömründe son kez…

      O da ne nağme!

      HARCADIM GENÇLİĞİ

      Harcadım gençliği bozuk para gibi

      Yerini bilmeden, esirgemeden.

      Vardan yoktan çıkan bir fakir gibi

      Onu hep ararım, hep ararım ben.

      Keyifte mi, neşeler kucağında mı

      Gitti o yıllarım, gitti gençliğim?

      Güzel kadınların dudağında mı

      Soğuk öpüş gibi bitti gençliğim?!

      İZLER

      Dün karın üstünde ben

      Gördüm ayak izlerimi;

      O izler kayboldu neden

      Bugün güneş doğan gibi?

      Üzerinde karlı yerin

      İz bırakmak kolay olur

      Kolay düşen o izlerin

      Ömrü, dostum, bir an olur!

      Zor da olsa böyle, çalış –

      İzin düşsün taş üstüne;

      Bin ateşli yaz, bin karlı kış

      Bozamaz ki onu yine!

      LEVHA

      Semada devre vururken

                                      bulutların dizimi

      Diktim göklere hasretle

                                      yola dalan gözümü.

      Yıldırımlar

      bana gösterdi

             nurlu gündüzümü.

      Sabaha kadar

      ben böyle süzdüm

             bahar yağmurlarını,

      İple inci gibi yüzdüm

      bahar yağmurlarını,

      güllerin boynuna dizdim

             bahar yağmurlarını.

      ALI KERIM

      (1931-1969)

      Kısa ömür yaşayan Ali Kerim’in İlk Aşk kitabı 1958 yılında Moskova’da yayınlandı. Hayattayken Bakü’de iki kitabı daha yayımlandı: Hep Seferde (1963) ve Altın Kanat (1965). Edebiyata özgü üslubuyla tanınmış şairin Geri Ver Ana Borcunu, Çocuklar ve Yıldızlar, Sefer Sonrası, Gül ve Ekmek şiir kitapları ve iki ciltlik Seçilmiş Eserleri ölümünden sonra yayımlandı. İki Senfoni uzun şiiri 1957 yılında Moskova’da düzenlenen Öğrencilerin 6.Dünya Şöleni’nin özel ödülünü aldı.

      PARÇALAR

      Otuzdan çok yaşadım…

      Çöyçay’da,

           Bakü’de,

                      Moskova’da,

                                               Tiflis’te.

      Arabada, uçakta,

           bazen kum üstünde,

                      bazen denizde.

      Aşk alacakaranlığında,

      Konferans salonunda.

      Sevgilimle birbirimize diyeceğimiz

      İki söz arasında.

      Hastalanırken

      Hekimin çaresinde.

      Bazen ölüm sözünün kutup kışında

      Bazen günlerimi başıboş bırakıp

      Onlarsız eğlendim hep.

      Sonra da günlerim beni