diyeyim
Sağlığında değer verin insanlara,
İyilere sağlığında iyi deyin,
Sağlığında kötüleri kötüleyin.
Yalnız, yalnız sağ olanda,
Herkes gerçek değerini bilir onda;
Bu sözlerim yalan olsa
töhmet edin.
Size rica ediyorum milyon kere,
Şairlere sağlığında hürmet edin,
Sağlığında heykel dikin ölmezlere…
Geleceğe çok da umut bağlamayın,
Sözünüzü sonralara saklamayın.
Nefret ettim sonralardan,
Zamansız öten zurnalardan,
Boşboğazdan, avareden.
Sağlığında sevindirin temizleri,
Siz hayatta bu amaçla adımlayın.
Sağlığında ifşa edin, habisleri,
Satılıklara sağlığında satılık deyin,
Tilki deyin, tilkilere,
aslan deyin aslanlara;
Sağlığında değer verin insanlara…
Herkes bilsin hep yerini
nasıl sağdır,
Bu, kötülerin hayatını kısaltmaktır,
İyilerin hayatını uzatmaktır…
Bu nedendir öldüğünde, kalbimizde
İnsanlara sevgi, saygı aşıp taşar.
Öldüğünde iyiler de iyi olur,
Kötüler de iyi olur…
Çirkinler de temiz olur öldüğünde…
Yabancılar bile aziz olur öldüğünde…
Hatıralar anlatırız,
başsağlığı belletiriz,
Hepsine hep iyi deyip,
öbür dünyaya yollarız.
Bu geç kalmış yorum, dua kime gerek?
Bundan mezar büyüyecek,
ya ölen mi dirilecek?
Hiç beğenmem
bu eskimiş geleneği,
hiç beğenmem…
Bu mabet aşklarını,
saygıları hiç beğenmem.
İstemem ki bu zamansız şöhreti ben,
Bir an ömrü milyon altın ömür gele,
değişemem…
Diri için iğne kadar hürmeti ben
Ölü için bin heykele değişemem…
Ben doğruyu söylemesem, beni bağışlayın,
Yüz tutarım çocuklara,
yaşlılara, gençlere,
Sağlığında değer verin insanlara,
İyilere daha sağken iyi deyin,
Sağlığında kötüleri kötüleyin…
NESİMİ
Nesimi talihi gerektir bana
Adımı onurla taşımak için.
Nesimi talihi gerektir bana,
Hayatta dürüstçe yaşamak için.
Özümü, sözümü büyük sanmaya,
Aslımla, neslimle gururlanmaya,
En ağır saatte, en zor gününde,
Gerçek yaşlılıkla yürümek için.
Şairler yanında, erler içinde,
Yüce başla yürümek için.
Nesimi talihi gerektir bana,
Tebriz’in kapalı yolları gibi,
Nesimi talihi gerektir bana,
Babek’in kesilmiş kolları gibi,
Kepez’im, Şahdağ’ım, Goşgar’ım gibi,
Bu kudretli ölüm, bu şans, bu yazı,
Bu sevinç, bu gam daha gerektir bana.
Nesimi talihi, Nesimi yası,
Kendi öz dilim kadar yakındır bana.
Hiç zaman basılmaz bir ordumdur o.
Yüzyıllar göğsüne kanla yazılmış,
İlkin kimliğimdir, hüviyetimdir o.
Güçle boğazıma direnenleri,
Şöhret için el açıp dilenenleri,
Vatanda vatansız yaşayanları,
Hep bensiz, sensiz yaşayanları,
Ölü cesetleri, ölü canları,
İnsan kıyafetli solucanları
Niye geldiğini, niye doğduğunu,
Unuta unuta yaşayanları,
Öyle tıka basa ömrü uzunu,
Öyle yuta yuta yaşayanları,
Didik didik parçalayıp öldürmek için,
Nesimi talihi gerektir bana.
Âlemi onlara güldürmek için,
Nesimi talihi gerektir bana,
O ölüm halkımın yüceliğidir,
O ölüm halkımın bacarığıdır30.
En yüce, en yüksek zirvemdir benim,
Korkak insanlara darbemdir benim.
Milli gururumdur, muhabbetimdir31,
Bu ulu dert saadetimdir.
Nesimi talihi gerektir bana,
Şiirimin, sözümün kudreti için.
Nesimi talihi gerektir bana,
Şairle doğruluk birliği için,
Şairle mertliğin vahdeti için.
SÖZ SATARIM ALAN YOK…
Çok değerler talan olup, yıkılmış,
Söker, yer kim ne kadar başarır…
Şairlerin şöhretleri yıkılır,
İşgüzarların kâbusları yücelir…
Deha sözü şimdi olmuş gülmeli,
Tüccar sözü esir etmiş çoğunu…
Neye gerek Nizami’nin heykeli,
Ama boldur satmak için çugunu32
Baş eğerim bir temiz kes bulunsa,
Şimdi bizi kirli yüzler tanıtır.
Kim bu halkı daha fazla çapulsa,
O kitlenin şerefidir, şanıdır…
Bodrumlardır adilerin siperi,
Her ne dersen orda çoktur pis yamuk
Atom bile kırabilmez onları,
Basılmazdır satılıklar ordusu.
Böyleleri vatan, millet tanımaz…
Onun bir tek para sözü var