Kasım Tinistanov

Akademi Geceleri


Скачать книгу

imkânlarımı kısıtlama.

      Çalışmak için yaş da iş de kâfiydi,

      Göz korkar, gönlüm aşağı çekme

      Asıl amaç doğru olmalı biliyorum

      İnanıyorum, art arda ant içerim.

      Vaktinde geleceğe yol almadım,

      On sekiz yaş boşa geçtin, üzgünüm.

      diye doğru düzgün eğitim alamadan boşuna giden gençliğine üzülür. Fakat bundan sonra ilmin kapısı açılacağına güveni tam olan Kasım hep ilmin peşinden gitmeye kendine söz verir.

      1919’dan itibaren Kasım Tınıstanov o dönemlerde Taşkent ve Almatı kentlerinde Kazak Türkçesinde devamlı yayınlanmakta olan “Ak Yol”, “Kıvılcım”, “Dilci” ve “Gelişme” gazetelerinde Kazak dilinde şiirlerini yazıp, bazılarının altına da “Ateş” diye imza atar.

      Kasım’ın ilk yazdığı şiirlerinde doğduğu ve büyüdüğü yurdu Issık Göl’e olan hasreti çok yer alıyordu:

      Neredesin geniş Issık Göl, Ana yurdum!

      Dünyaya gözlerimi açıp geldiğim yer!

      Kim görse tekrar tekrar görmek ister,

      Güzel şehrim Karakol, altın cevher!

      Tüp benim güzel ilim, Cırgalan iki tane

      Nehrinde martılar uçuyor oradan buraya

      Çobanın dağılmış koyunları gibi,

      Üzeri dolmuş gölümün kuğularla.

      Kasım Taşkent’teki Kazak-Kırgız Halk Eğitimi Enstitüsünde Kazak Türkçesinde eğitim gördüğünden dolayı 1920-21 yıllarında yazdığı ilk şiirlerini Kazak dilinde yazmıştır. 1922-24 senelerinde yazdığı on sekiz tane şiiri ve “Caňıl Mırza” adlı eserini Kırgız Türkçesinde yazmıştır. Onun 1920 ve 1924 yılları arasında yazdığı Kazak ve Kırgız dilindeki şiirleri 1925 yılında Moskova şehrinde SSCB milletlerinin Merkezi Basım Evinde “Kasım’ın Şiirler Derlemesi” adıyla yayımlanır. Bu kitabında bir de Rus yazarı Ivan Krılov’un “Yusufçuk ve Karınca” adlı esprili masalının Kırgız Türkçesine aktardığı çevirisi de yer alır.

      1922 yılında anasına armağan edip, “Ala Dağ” ismini verdiği ilk Kırgız Türkçesinde yazdığı şiirinde:

      Ben sağ salimim, geleceğim,

      Hayali var oğlunun.

      Hasretlendim, çok özledim,

      Sıcaklığını istiyorum kolunun.

      İlk önceki selamım,

      Sana olsun armağan!

      Bekle beni, karşıla

      Hediyemle Ala Dağ’ım!

      Kasım, Taşkent’teki okul hayatının son yıllarındayken Kazak, Kırgız bilimsel komisyonun üyesi olarak çalışmaya başlar ve böylece ilim dünyasına adım atar. O zamanlar Kazak, Kırgız dillerinde yayımlanan “Çolpon” ve “Genç Kuvvet” adlı derneklerde yayın kurulunun üyesi olup, “Genç Kuvvet” derneğinin 1924 yılındaki 1, 2, 3, 4. sayılarında “Meryem İle Göl Kenarında” adlı hikâyesini “Kelgin” takma ismiyle yayınlamıştır.

      Türkistan Cumhuriyetinin 12.Kurulunda 1924 yılının ocak ayında Halk eğitimi komisyonunun yargısıyla “Sovyetler Birliğinde eğitim için ders kitapları olmayan milletler için onların ana dillerinde kitaplar yayınlansın” kararı alınır. Bu karara göre Kırgız halkının ilkokul öğrencileri için ilk defa “Okul Kitabı”nı Tınıstanov hazırlar.

      Kitabın başında Kasım şöyle der: “Bu kitabı küçük çocuklarımız için yazdık. Küçük çocuklar için kitap yazabilmek için çok profesyonel ve çok tecrübeli olmalıyız. Çocuğun dilinden anlayabilmek için zor sınavları geçmek lazım. O sınavların hepsinden geçtik diyemeyiz. Birincisi, biz tam bir eğitim alamadık, öğretmenlik yapıp çocuklarla birlikte olamadık. Bizde tecrübe eksikliği var. İkincisi, bizde önceden bize kalmış edebiyat kaynakları yok. Her ne kadar milli edebiyatımız çok zengindir desek de onların üzerine hiç çalışılmamıştır. Hele ki çocuklara uygun olanları bulmak da çok zordur. Ve şairlerimizin sözleri üstünde düzenleme yapılmadığı için de en iyilerini de bulamadık. Üçüncüsü, bu kitap çok acele bitirilmesi gerektiği için kendi acemiliğimize rağmen bir ayda hazırladık. “Her şey bir kenara, tek şey bir kenara” derler ya, bu kitap işte ilim bizi zorladığı için değil, mecburiyet bizi zorladığı için yazıldı. Hiç olmazsa bir tane olsun diye şimdilik bu kitapla idare edeceğiz. Ne demişler, göç yavaş yavaş düzelir, biz de yavaş yavaş kitapları düzelteceğiz diye umuyoruz.”

      23 yaşındaki Kasım bu şahane içerikli kitabı sadece bir ayda yazıp bitirdi. Hem başlığı okuyunca hem kitabın içeriğini okuyunca yazarın yeteneğine hayran kalmamak elde değil. Başlık sözünde Kasım, kitabı basit bir kitap olarak tanıtmasına rağmen içinde çocukların dünyasına layık olan kısa-kısa esprili masallar, eğitim verecek ilginç ve anlamlı hikâyeler, şiirler vardır. Ünlü öğretmen Uşinskiy’in bir zamanlar dünyaca tanınan “Ana Dil” kitabından geri kalmayan müthiş bir kitaptır.

      1925 yılı devrimin yirminci yıl dönümünün şerefine özel görevli olarak Kasım Rus dilinden Kırgız Türkçesine yedi tane şiiri aktarır. “Değişim Şiirleri” isminde yayımlar. O kitabın “Tercümandan” adlı başlığında şöyle der: “Değişim şiirleri bu güne kadar hiç Kırgız diline aktarılmamıştır. Rusya’nın değişiminin 20. yıl dönümünün şerefine armağan olarak bu kitabı Kırgız Türkçesine aktarmaya beni Bölgesel Parti Komitesi görevlendirdi. Kitabın maksadı Kırgız Edebiyat Dünyasını zenginleştirmek ya da güzelleştirmek değil, daha çok değişim için savaşan halk aydınlarını tanımaktır. Onların avazında söylemektir. O yüzden bu değişim şarkılarını aktarmada Kırgız şarkılarının tekniğine göre ayarlamak hedef edilmedi. Bu şiirlerin müziklerini hiç duymayan, tanık olmayan insanlar için biraz değişik gelebilir. Bunu da belirtmek istedim. Eğer görkemlilik ve anlamlılık bakımından eksikleri varsa gazeteye mektup gönderip bildirebilirsiniz”.

(1925 Yılı, 25 Kasım, Pişpek Şehri)

      1925 yılının haziran ayında Kırgız Cumhuriyeti’nin öğretmenlerinin ilk defa yaptığı kurulda Kırgız dilinin yazılışı için Arap alfabesinden Latin alfabesine geçme konusunda Kasım Tınıstanov bildiri hazırlar. Bu bildiri üzerinde Latin alfabesine geçiş kararı alınır:

      “Şimdiki dönem kültürümüzü, medeniyetimizi geliştirmek için yarışma zamanı. Medeniyet konusunda daha hızlı ilerleyebilmemiz için çok çalışmak zorunda kalacağız. Medeniyetin temeli edebiyattır yani yazılı edebiyattır ve basındır. Şu an bizim kullanmakta olduğumuz Arap alfabesi bizim medeniyetimize engel olacaktır. Bu yüzden öğretmenlerin ilk kurulunda Kırgız halkının kullandığı Arap alfabesinin yerine kültürel gelişmemizde bize kolaylık sağlayacak Latin alfabesine geçme kararı alındı. Latin alfabesini gazeteler kullanmaya şimdiden başlasın, herkes bu alfabeyle tanışsın. Gazete ve derneklerde Latin harfleriyle kısa metinler ve şiirler yazılıp yayımlansın”.

      Kasım Tınıstanov 1925 yılının ağustos ayında “Erkin Too” gazetesinde editör olarak işe başlar. Yine o dönemde bölgesel halk eğitim birimi komisyon başkanlığına atanır. Kırgız Özerk Cumhuriyetinin kuruluş tarihinden itibaren o Kırgız Cumhuriyeti’nin halk eğitim komiseri olarak işe başlar.

      Kırgız yazısını Arap alfabesinden Latin alfabesine taşımada Kasım’ın çok büyük katkısı vardır. Onun oluşturduğu