Hüseyin Yıldırım

Kartal Pençesinde Bir Güzel


Скачать книгу

Türkmenler arasında çok sevilen bir canlıdır. Öyle ki kız çocuklarına Ceren (Ceylan), Maral (Meral), Keyik (Geyik) gibi isimlerin verilmesi toplumun bu hayvana karşı duyduğu sevginin göstergesidir. “Alabay” adlı hikâyede çobanlık yaparak geçimini sağlayan Türkmenleri görürüz. Türkmenler özellikle küçükbaş hayvancılıkla geçimini sağlayan ve bundan dolayı da çobanlık geleneğinin yaygın olduğu bir Türk topluluğudur. Hayvanlarını otlatan Türkmenler çobanlık mesleği gereği sürekli kurtlarla mücadele etmek zorunda kalmış ve bu mücadelelerde Alabay isimli ünlü köpekleri de her zaman en yakın dostları, kurtlara karşı en büyük yardımcıları olmuş ve hikâyelerde sık sık konu edilmiştir. Alabay ırkı genel olarak Türkistan bölgesinde özel olarak da Türkmenistan’da yaygın olarak kullanılan bir köpek türüdür. Bu köpek türünün Kangal köpek ırkının da atası olduğu kabul edilir. Diğer bir ifadeyle dünya çapında nam salmış bir köpek türü olan Kangal çoban köpekleri, ata yurdumuz Türkmenistan’daki yine dünya çapında ünlü olan Alabay çoban köpeklerinin anayurdumuz Anadolu’ya gelmiş bir türüdür. Türkmenistan’ın dünyanın en büyük pamuk üreticilerinden biri olduğu düşünüldüğünde pamuk işçiliğinin hikâyelerde yadsınamayacak konulardan birisi olduğu bir gerçektir. “Kırat’ın Hayali” isimli hikâyede de pamuk işçilerinin mücadelesi, küçüğünden büyüğüne her Türkmen’in pamuk toplamada elbirliği ile çalıştığı görülmektedir.

      Türkmenler yakın tarihe kadar çoğunlukla konargöçer yaşamış bir Türk topluluğudur. Bu yaşam biçiminin gereği olarak da “ak öy (ak çadır)” ve “gara öy (kara çadır)” adı verilen çadır geleneği Türkmen kültürünün en önemli parçalarından biridir. Mesela “Agöyli (Ak çadırlı)” hikâyesinde çadırda yaşayan Türkmenlere tanık oluruz. Yine “Şirin” hikâyesinin ana karakteri olan Akcamal çölde çadırda doğup büyümüş bir kızdır. Çadır kültürü Türkmenler arasında bugün de devam etmekle birlikte, özellikle 20. yüzyıldan itibaren yerleşik hayata geçmeleri ve değişen dünya düzenine bağlı olarak artık Türkmenler de çoğunlukla taş evlere ve daha yakın tarihlerde de modern tarzda betonarme binalara geçiş yapmaktadır. “Perili Ev” hikâyesi kendilerine iki katlı müstakil bir ev yaptıran Türkmen ailenin başından geçenleri konu eder ve çadır kültüründen taş ev kültürüne geçişe bir örnek olarak gösterilebilir.

***

      Kitap “Kartal Pençesinde Bir Güzel” ismini taşımaktadır. Bu ismin tercih edilmesinin bazı sebepleri vardır.

      Öncelikle kitapta yer alan hikâyelerden birinin ismi “Kartal Pençesinde Bir Güzel” olup kitabın ismi konulurken de bu isimden esinlenmiştir. Bu hikâyenin ana karakteri olan Akcamal âdeta kaynanası Oğuldursun’un kartal pençeleri altında eziyet gören bir gelindir.

      “Kayadan Güçlü” adlı hikâyenin asıl adı Nuryağdı olup kaplan avladığı için halk arasında Pelen Avcı olarak bilinen ana karakterinin ise gerçek anlamda hayatı bir kartalın pençeleri arasındadır. Düştüğü uçurumda 33 gün boyunca verdiğini yaşam mücadelesinde onu besleyen ve sonrasında uçurumdan kurtulmasını sağlayan da ana kartaldır. Avcıyı âdeta ölümün pençesinden alıp yeniden yaşama tutunmasına vesile olmuştur.

      “Agöyli” adlı hikâyenin ana karakteri olan Türkmen yiğidinin ve topyekûn Selçuklu Türkmenlerinin Dandanakan Muharebesinde sergilediği var oluş mücadelesinde istiklalleri Sultan Mesut’un pençeleri arasındadır. Belki de bu savaşta Tuğrul ve Çağrı Bey kardeşler Sultan Mesut’un pençelerinden kurtulamasa Selçuklu Devleti kurulamayacak ve Anadolu’nun Türkleşmesinin önü açılamayacaktı.

      “Alabay” adlı hikâyenin ana karakteri olan soylu köpeğin ise hayatı bir kurdun pençeleri arasındadır. Erkek kurdun cezbedici kokusuna kapılıp peşinden gitmiş ve tüm hayatı birden değişerek âdeta bu kurdun pençeleri arasına girmiştir.

      “Bozkırın Göçebeleri” adlı hikâyede ise kartal pençesinde olan bir yavru ceylandır. Annesinden ayrı kalan ve kendisini bulan jeologlar tarafından Şemal ismi verilen küçük ceylan, bozkırın acımasız yırtıcılarının pençesinden insanlar sayesinde kurtulmuştur. Ama üç yaşına giren aynı ceylan bu defa avcı birinin pençelerinden kurtulamamış ve böylece bir başka insanın tüfeğinden çıkan mermi sonrası yaşamını yitirmiştir.

      “Babasının Oğlu” adlı hikâyede ise bu defa insanlığa kartal pençelerini geçiren bir savaştır. Savaşın acımasız pençeleri Murat isimli ana karakteri babasından ayırmış ve onun hayatını planlamada kökten kararlar almasına sebep olmuştur.

      “Kırat’ın Hayali” adlı hikâyede, kartal pençesinde olan 12 yaşındaki Eziz’dir. Eziz’in hayalindeki kırat onun tüm benliğini pençeleri arasına almıştır.

      Kısacası hikâyelerdeki karakterlerin yukarıda özetlenen hem mecaz hem de gerçek anlamda kartal pençesinde olmalarından hareketle kitabın ismi “Kartal Pençesinde Bir Güzel” olarak konulmuştur.

      Anayurttan Ata yurttaki Türkmen kardeşlerimize sevgilerle…

Hüseyin YILDIRIM

      KİTAPTA YER ALAN HİKÂYELERİN KÜNYESİ

      1. Agöyli (Agöýli). Kömek Kulyýew, Ömür kerweni, 2010, Aşgabat, Türkmen döwlet neşirýat gullugy.

      2. Kayadan Güçlü (Gaýadan güýçli). Hudaýberdi Durdyýew, 1966

      3. Dutar (Dutar). Döwletmyrat Nuryýrew.

      4. Alabay (Alabaý). Agageldi Allanazarow, Ak ýelken, 2008, Aşgabat, Türkmen döwlet neşirýat gullugy.

      5. Kartal Pençesinde Bir Güzel (Bürgüt Penjesinde Bir Gözel). Agahan Durdyýew. Han küýli, 1982, Aşgabat, “Türkmenistan”.

      6. Şirin (Şirin). Nurmyrat Saryhanow, Ýagtylyga Çykanlar, 1979, Aşgabat, “Türkmenistan” neşirýaty.

      7. Nikâh Yüzüğü (Nika ýüzügi). Jumanazar Garajaýew, Bagtly Pursatlar, 2013, Aşgabat, “Ylym” neşirýaty

      8. Kırat’ın Hayali (Gyr atyň howalasy). Agageldi Allanazarow, Ak ýelken, 2008, Aşgabat, Türkmen döwlet neşirýat gullugy.

      9. Bozkırın Göçebeleri (Çölüň ýüwrikleri). Jumanazar Garajaýew, Bagtly Pursatlar, 2013, Aşgabat , “Ylym” neşirýaty

      10. Babasının Oğlu (Atasynyň ogly). Berdi Kerbabaýew, Saýlanan Eserler, 1992, Aşgabat, “Magaryf”.

      11. Kuşların Şahı (Guşlaryň şasy). Döwletmyrat Nuryýrew.

      12. Perili Ev (Eýeli jaý). Kömek Kulyýew, Ömür kerweni, 2010, Aşgabat, Türkmen döwlet neşirýat gullugy.

      AGÖYLİ

      Oğuz Han’dan miras kalan büyük güç artık kendi kozasına sığamaz oldu. Bu güç zamanla kendi gövdesine de sığamayıp kabuğunu yarmaya başladı. Onuncu asırda bu güç, Gazneli Türkmen hükümdarlarının boyunduruğu altında toplandı. Ancak bu çatı altında da tek bir yumruğa sığamadı. Tekrar yarılıp parçalandığında bu bölünmeden Selçuk Beyleri adında bir grup türedi. Türedi ve günden güne çoğalıp güçlenerek yıldan yıla cesaretlenmeye başladı. Zeki ve acımasız, kuvvetli ve kurnaz Sultan Mahmut Gazneli’nin keskin gözleri binlerce menzil öteden bu gücü sezdi.

      Düşmanını yenmenin en iyi ve en kolay yolu onu dost edinmektir. Sultan Mahmut Gazneli de bunu çok iyi biliyordu. Bu