ile oynamak, el boyamak. / Pıçrak bĩlen uynamak – kul buyamak [Пычрак белән уйнамак – кул буямак.] (İsenbet, I tom, 2010: 303).
Su ile oynama, batarsın; ateş ile oynama, yanarsın! / Su bĩlen uynama – batarsıŋ, ut bĩlen uynama – yanarsıŋ [Су белән уйнама – батарсың, ут белән уйнама – янарсың!] (İsenbet, I tom, 2010: 329).
Kediye oyun, fareye işkence. / Meçĩge – uyın, tıçkanga – kıyın. [Мәчегә – уен, тычканга – кыен.] (İsenbet, I tom, 2010: 468).
Eceli gelen keçi kasapla oynar. / Kecenĩŋ ülesĩ kilse, itçĩ b ĩlen uynar. [Кәҗәнең үләсе килсә, итче белән уйнар.] (İsenbet, I tom, 2010: 557).
Ekin biçme oynamak, ot biçme dans etmek. / Urak urmak – uynamak, pĩçen çapmak – biyĩmek. [Урак урмак – уйнамак, печән чапмак – биемәк.] (İsen-bet, I tom, 2010: 574).
Kızlar ile öğrenciler oyun-eğlencenin sahibi. / Kızlar bĩlen şekĩrtler – uyınkölkĩnĩŋ hucası. [Кызлар белән шәкертләр – уен-көлкенең хуҗасы.] (İsenbet, II tom, 2010: 29).
Önce oyuna, sonra yemeğe. / Ĩlĩk uyınga, annan soŋ tuyımga. [Элек уенга, аннан соң туемга.] (İsenbet, II tom, 2010: 106).
Çocukla oynama dökülürsün, dedeyle oynama sıkılırsın. / Bala bĩlen uynama – çeçersĩŋ, babay bĩlen uynama – poşarsıŋ. [Бала белән уйнама – чәчәрсең, бабай белән уйнама – пошарсың.] (İsenbet, II tom, 2010: 276).
Her bir yaşın kendi hükmü var, çocukluk çağının hükmü oyun. / Herbĩr yeşnĩŋ üz hökĩmĩ bar, sabıy çaknıŋ hökĩmĩ – uyın. [Һәрбер йәшнең үз хөкеме бар, сабый чакның хөкеме – уен.] (İsenbet, II tom, 2010: 285).
Ölüm bir olur, oyun iki olur. / Ülĩm bĩr bulır, uyın ikĩ bulır. [Үлем бер булыр, уен ике булыр.] (İsenbet, II tom, 2010: 681).
Top oynarsan tokluk olur, taş oynarsan açlık olur. / Tup uynasaŋ, tuklık bulır, taş uynasaŋ açlık bulır. [Туп уйнасаң, туклык булыр, таш уйнасаң, ачлык булыр.] (İsenbet, III tom, 2010: 67).
Oyun karın doyurmaz. / Uyın karın tuydırmas. [Уен карын туйдырмас.] (İsenbet, III tom, 2010: 67).
Okuyup öğren, oynayıp gül; oyununu oyna, işini de aklından çıkarma! / Ukı da bĩl, uyna da köl; uynavın uyna, ĩşĩŋnĩ de uyla! [Укы да бел, уйна да көл; уйнавын уйна, эшеңне дә уйла!] (İsenbet, III tom, 2010: 418).
Kişiyi bilmek istersen kılığına bak, çocuğu öğrenmek istersen oyununa bak. / Kĩşĩnĩ bĩlesĩŋ kilse, kılıgına kara; balanı bĩlesĩŋ kilse, uyınına kara. [Кешене беләсең килсә, кылыгына кара; баланы беләсең килсә, уенына кара.] (İsenbet, III tom, 2010: 568).
Çocuk oyuna, tembel uykuya doymaz. / Bala uyınnan tuymas, yalkav – yokıdan. [Бала уеннан туймас, ялкау – йокыдан.] (İsenbet, III tom, 2010: 716).
Çocuklar oyun, yaşlılar uyku sever. / Yeşler uyın yarata, kartlar yokı yarata. [Яшьләр уен ярата, картлар йокы ярата.] (Yermi, 1960: 81).
Ağlamak isteyen çocuk babasının sakalıyla oynar. / Yılıysı kilgen bala atasınıŋ sakalı bĩlen uynar. [Елыйсы килгән бала атасының сакалы белән уйнар.] (Yermi, 1960: 95).
İşe vakit, oyuna saat. / Ĩşke vakıt, uyınga seğat. [Эшкә вакыт, уенга сәгать.] (Yermi, 1960: 120).
Kendini övme başkaları için oyuncak. / Maktançık başkalarga uyınçık. [Мактанчык башкаларга уенчык.] (Yermi, 1960: 186).
Babandan büyükle oynayıp konuşma. / Ataŋnan olı kĩşĩ bĩlen uynap söyleşme. [Атаңнан олы кеше белән уйнап сөйләшмә.] (Şakirova, 2010: 26).
Aç ayı tok ayı ile oynamaz, tok ayı aç ayının hâlini düşünmez. / Aç ayu tuk ayu bĩlen uynamas, tuk ayu aç ayunıŋ helĩn uylamas. [Ач аю тук аю белән уйнамас, тук аю ач аюның хәлен уйламас.] (Şakirova, 2010: 59).
Karşıt adam oyun bozar, ahmak adam düzen bozar. / Karşı adem uyın bozar, tintek adem cayın bozar. [Каршы адәм уен бозар, тинтәк адәм җаен бозар.] (Şakirova, 2010: 70).
Tavşan ile oynama, yorulursun; ateş ile oynama, yanarsın. / Kuyan bĩlen uynama – çarçarsıŋ, ut bĩlen uynama – köyersĩŋ. [Куян белән уйнама – чарчарсың, ут белән уйнама – көярсең.] (Mehmutov, 2002: 42).
Yılanın kuyruğu oynar, başıyla sokar. / Yılannıŋ koyrıgı uynar, başı bĩlen çağar. [Еланның койрыгы уйнар, башы белән чагар.] (Mehmutov, 2002: 73).
Oyuna aldanıp yemekten olma. / Uyınga aldanıp, tuyımnan kalma. [Уенга алданып, туемнан калма.] (Mehmutov, 2002: 115).
Oyuncağa yalvarırsan üç gün nazlanır. / [Uyınçıga yalınsaŋ, öç könçege nazlanır. [Уенчыга ялынсаң, өч көнгәчә назланыр.] (Mehmutov, 2002: 164).
Atın başıyla oynamadan önce babanın başıyla oyna. / At başı bĩlen uynagançı, atan başı bĩlen uyna. [Ат башы белән уйнаганчы, атан башы белән уйна.] (Möhemmetcanova & Yemaltdinov, 2020: 62).
Olacak tay ipiyle oynar. / Bulır kolın beyĩnde uynar. [Булыр колын бәендә уйнар.] (Möhemmetcanova & Yemaltdinov, 2020: 65).
Beceriksiz oyun bozar, ahmak toy bozar. / Uŋmagan uyın bozar, tintek cıyın bozar. [Уңмаган уен бозар, тинтәк жыен бозар.] (Möhemmetcanova & Yemaltdinov, 2020: 141).
Aşık oynayan azar, oyun oynayan tozar, kitap okuyup bilim öğrenen herkesten de onar. / Aşık uynagan azar, uyın uynagan tuzar, kitap ukıp bĩlĩm algan barınnan da uazar. [Ашык уйнаган азар, уен уйнаган тузар, китап укып белем алган барыннан да узар.] (Möhemmetcanova & Yemaltdinov, 2020: 176).
5. Tatar Çocuk Oyunları Üzerine Yapılan Kitap Çalışmaları
Tataristan’da Tatar Çocuk Oyunları üzerine folklorik inceleme açısından çok fazla çalışma yapılmamıştır. Ancak aşağıda bahsedilen çalışmalar Tatar çocuk oyunlarının derlenip yazıya geçirildiği eserler olarak dikkat çekmektedir ve birer başvuru kaynağı vazifesi görmektedirler.
Конец ознакомительного