u Beysenova
Kızıl Kırgın’ın Kadınları. Marguva
Kızıl Kırgın kurbanları anısına…
Takdim
Abzal SAPARBEKULI
Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev’in her alanda belirlediği kalkınma stratejileri doğrultusunda Türk Dünyası’nın incisi olarak Kazakistan Cumhuriyeti her geçen gün biraz daha gelişiyor. Kazakistan, bir yandan çağdaş dünyaya ayak uydururken, öte yandan millî ve manevî değerlerine sahip çıkarak “Ebedî El” mefkûresini gerçekleştirme yolunda adım adım ilerliyor. Bu yolda ilerlerken, kültür ve sanat, özellikle de bu alanın temel taşı olan edebiyat önem verilen alanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu doğrultuda edebiyatın imkânlarından faydalanarak millî duygu ve düşünce ufkunu genişletmek millî amaçlarımız arasında geliyor.
1991’den bu yana Türkiye ve Kazakistan arasındaki siyasî gelişmeye bağlı olarak kültürel ilişkiler de hızla gelişmekte. Kültürel ilişkiler kapsamında edebî ilişkiler çok özel bir yere sahip. İki halkın önemli edebiyatçılarıyla ilgili karşılıklı olarak yapılan toplantılar ve karşılıklı eser basımı edebî ilişkilerin gelişmesine büyük katkı sağlamakta. Özellikle son birkaç yıl içinde gerek Kazak edebiyatının abidevî şahsiyetlerinin eserlerinin Türkiye Türkçesine kazandırılması gerekse Türk edebiyatından, az sayıda da olsa, eserlerin Kazakçaya çevrilmesi Kazakistan ve Türkiye arasındaki edebî ilişkilerin gelişmesini hızlandırdı.
Edebiyat aracılığıyla iki ülke halkının birbirini daha yakından tanıyarak edebiyatın dostluk ve kardeşlik zemini üzerinde kurduğu ilişkiler, hiç şüphe yok ki, en güçlü ve kopmaz bağlardır. Bu anlayışla Kazakistan Ankara Büyükelçiliği olarak edebî alandaki faaliyetleri de desteklemeyi halkımıza ve devletimize karşı millî bir sorumluluk olarak görüyoruz.
İki ülkenin edebî ilişkilerine katkı sağlayan bir çalışma da Kazak yazar Şerbanu Beysenova’nın eserlerinin Türkiye Türkçesine kazandırılmasıdır. Şerbanu Beysenova özellikle kadın temalı eserleri ile öne çıkan bir yazardır. Onun tarihte yaşamış kahraman Türk kadınlarını işleyen Bozok Güzeli ve Süzge Hanım gibi eserleri sevilerek okunmaktadır.
Şerbanu Beysenova’nın Marguva romanı ise Kazak tarihinin çok önemli bir kesitini ele alan sürükleyici bir romandır. Stalin devrinin kızıl kırgınında pek çok Kazak aydını ya sürgün edilmiş ya da suçsuz yere öldürülmüştür. Öldürülen ya da sürgün edilenlerin arkasında ise acılı eşler, baba hasreti çeken çocuklar kalmıştır. Şerbanu Beysenova bu romanda bize Stalin’in Kızıl Kırgın’ından nasibini alan Kazak bir akademisyenin geride kalan eşi ve çocuklarının dramını gözler önüne sermiştir. Kazak tarihinin bu çetin dönemi, Şerbanu Beysenova elinde duygu yüklü bir romana dönüşmüştür. Roman gerçek hayatta yaşanmış bir olaydan esinlenerek kurgulanmıştır.
Türkiye’de Kazak edebiyatı ile ilgili önemli bilimsel çalışmalara imza atan, Kazak edebiyatından yaptığı çevirilerle Kazak edebiyatının Türkiye’de tanıtılmasına büyük emeği geçen Doç. Dr. Cemile Kınacı tarafından Türkiye Türkçesine kazandırılan Marguva romanı sayesinde Türk okuyucu, Kızıl Kırgın yıllarına yakından şahitlik edecek. Türk kardeşlerimiz, Marguva çevirisi aracılığıyla Kazak kardeşlerinin tarihte yaşadıkları dramı daha yakından gözlemleyebilecek, Kazak kardeşlerinin dertlerine ortak olacak diye düşünüyorum.
Değerli yazar Şerbanu Beysenova’yı bu güzel eserinin Türkiye’de yayımlanmasından dolayı kutluyorum. Kendisine sağlık ve esenlik içinde geçecek başarılı nice yıllar diliyorum. Kazak tarihinin çetin yıllarına ışık tutan Marguva romanını Türkiye Türkçesine çevirerek kökleri bir olan Kazak-Türk halkının edebî ilişkilerinin gelişmesine yine önemli bir katkı sağlayan Doç. Dr. Cemile Kınacı’yı da gönülden tebrik ediyorum. Kitabın yayınlanmasına destek veren Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkanı ve Bengü Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Dr. Yakup Ömeroğlu’na milletimiz ve devletimiz adına şükran duygularımı arz ediyorum. Romanın Türk okuyucu tarafından beğeniyle okunmasını temenni ediyorum.
Takdim
Dr. Yakup ÖMEROĞLU
Avrasya Yazarlar Birliği, kurulduğu ilk günden bu yana kardeş Kazakistan ile sıkı edebî ilişkiler geliştirdi. Kazakistan ile birlikte yürüttüğümüz faaliyetlerde hem biz Kazak kardeşlerimize gönülden destek verirken hem de Kazak kardeşlerimizin yürekten desteğini her zaman gördük ve görmeye devam ediyoruz.
Avrasya Yazarlar Birliği olarak Türk ve Kazak edebiyatçılarıyla ilgili karşılıklı olarak yapılan toplantılara memnuniyetle destek veriyoruz. Bunun yanı sıra Bengü Yayınları aracılığıyla Kazak edebiyatının birbirinden güzel edebî eserlerini Türk okuyucuya sunmaktan da büyük memnuniyet duyuyoruz. Ayrıca, Kazak edebiyatı hakkında yapılan bilimsel çalışmaların Türk okuruna sunulmasında da Bengü Yayınları her zaman destek vermektedir. Özellikle son birkaç yıl içinde gerek Avrasya Yazarlar Birliği olarak gerekse Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği ortaklığı ile Kazak edebiyatından pek çok hikâye seçkisi, roman ve şiir kitapları yayımladık. Şu anda Bengü Yayınları kataloğuna bakıldığında, Kazak Edebiyatı serisinden çıkan kitap sayımızın kırka yaklaştığı görülecektir. Bu, hem Türk edebiyatı hem de Kazak Edebiyatı açısından büyük bir zenginliktir. Kazak edebiyatından yapılan çeviri ve bilimsel çalışmalar ne kadar artarsa Türk halkı Kazak edebiyatından o kadar çok haberdar olacak ve iki ülke arasındaki edebî ilişkiler bu yolla giderek gelişecektir.
Kazak edebiyatı serimizde daha önce Ulpan ve Kazak Edebiyatında Kadın Meselesi gibi özellikle kadın konusuna odaklanan eserler yayımladık. Bu seriye Şerbanu Beysenova’nın üç değerli kitabı ile devam etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Şerbanu Beysenova’nın eserlerine bakıldığında, onun özellikle kadın konusuna odaklandığı görülüyor. Tarihte yaşamış kahraman Türk kadın tipini Bozok Güzeli ve Süzge Hanım eserlerinde görmek mümkün. Marguva romanı ise yakın geçmişe ışık tutuyor. Marguva, Stalin döneminde yaşanan Kızıl Kırgın yıllarını gözler önüne seriyor. Kızıl Kırgın döneminin sadece sürgüne gönderilen ya da suçsuz yere öldürülen Kazak aydınlarının hayatlarını mahvetmediğini, aynı zamanda geride kalan gözü yaşlı eşlerin, babasız kalan çocukların da dünyalarını kararttığını Marguva romanı aracılığıyla görüyoruz. Dönemin can acıtan tarihî gerçekleri değerli yazar Şerbanu Beysenova kaleminden trajik bir romana dönüşmüş. Bengü Yayınları olarak Kazak Edebiyatı serimiz içerisinde değerli yazar Şerbanu Beysenova’nın eserlerini yayımlamaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Üç güzel eserinin Türkiye Türkçesine kazandırılmasından dolayı değerli Kazak yazar Şerbanu Beysenova’yı içtenlikle kutluyoruz.
Daha önce Kazak edebiyatı ile ilgili yaptığı bilimsel çalışmaları ve roman çevirilerini yayımladığımız Doç. Dr. Cemile Kınacı’nın elinizdeki Marguva çevirisi ile bu defa Stalin devrinin Kızıl Kırgın yıllarına yolculuk yapacaksınız. Türk okuyucunun Marguva’yı beğenerek okuyacağını ümit ediyorum.
Yaptığı çalışmalarla Türk-Kazak edebî ilişkilerinin perçinlenmesine katkı sağlayan Doç. Dr. Cemile Kınacı’yı gönülden kutluyorum. Kitabın yayımlanmasına destek veren Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sayın Abzal Saparbekulı’na teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca kitabı yayına hazırlayan yazar Sayın Malik Otarbayev’e de teşekkür ediyorum. Türk-Kazak edebî ilişkilerinin artarak devam etmesini içtenlikle diliyorum.
Çevirenin Ön Sözü
Sovyet devrinde Stalin dönemine dair çok şey duymuş ya da okumuşuzdur. Özellikle Stalin’in 1920’li ve 1930’lu yılların sonunda yaptığı aydın kırgınları hafızalara kazınmıştır. Hatta o çetin günlerde suçsuz yere hayatlarından olan pek çok Türk aydını ancak günümüzde aklanmış ve vicdanlarda hak ettikleri gerçek yerleri bulmaya başlamıştır. O boranlı dönemde “halk düşmanı” suçlamasıyla kurşuna dizilip öldürülenler, Sibirya’ya sürgüne gönderilip suçlu kamplarının zor şartlarına dayanamayıp sürgünde yaşamını yitirenler,