üzerinde durur. Jungçular sadece dış dünya hakkında değil bilinç altı hakkında da farkında olmaktan bahsederler. Jung, hayatın ikinci yarısının üzerinde durur ve birinci yarıyı terk etmek değil, onun üzerine başarılar eklemek olduğunu belirtir. Jung’a göre ideal olan denge bir tarafta dış dünya hakkında bilinçli olmak, diğer tarafta bilinç altı hakkında farkında olmaktır.24
Rank, kalıbını, kahramanın hayatının birinci yarısıyla sınırlandırır, Campbell ise ikinci yarıyla. Rank’ın kahramanın macerasını bitirdiği yerde Campbell’ınki başlar. Rank’ın kalıbındaki kahraman doğduğu yere geri döner, Campbell’ınki ise tuhaf, yeni bir dünyaya doğru kararlı bir şekilde yürür. Campbell’ın kalıbında kader, kahramanı çağırmıştır ve onun manevi merkezini toplumun sınırlarından alıp bilinmeyen bir bölgeye aktarmıştır. Bu bölge, uzak bir diyar, orman, yer altında bir bölge, dalgaların altında bir yer, gökyüzünün üstü, gizli ada, bir yüksek dağ zirvesi, derin bir rüya hali olabilir. Kahraman bu doğaüstü dünyada mutlak hakim bir tanrı ve tanrıça ile karşılaşır. Anne tanrıça seven ve şefkat gösterendir. Kadın, her kahramanın dünyevi ve dünya dışı arayış macerasının mutluluk veren hedefidir. Erkek tanrı ise zalim ve merhametsizdir. Rank’ın kahramanı, babasını öldürüp kendi annesiyle evlenir. Campbell’ın kahramanı da önce kraliçeyle evlenir, sonra babasını öldürür ama buradaki tanrıça kahramanın annesi mi belirgin değildir. Bunlar yalnızca evlenmezler, mistik “bir” olurlar. Campbell bunu, Roheim’den hareketle, genç neslin ödipal saldırganlığının kastrasyonunun (hadım edilmesinin) dramatik bir ifadesi olarak yorumlamıştır. Campbell, kahramanın tanrıça ve tanrıdan güven ve bağışlama beklemesini, oğulun anne ve babanın onayını almak istemesi olarak görür. Campbell, bütün bu mitlerde, erginleme törenlerinde, arketipal babanın vericiliğinin gösterildiğini söyler. Freudçular için tanrılar, ebeveynleri simgeler; Jungçular içinse, tanrılar, anne ve baba arketiplerini gösterir ki bu da kahramanın kişiliğinin bileşenleridir. Campbell’a göre mit yaratıcısı, okuyucusu, kahramanın macerası ile zihninde, yetişkin olma, bilinçlenme süreçlerini yaşar. Campbell’ın kahramanının yolculuğunu tamamlayabilmesi, her gün yaşadığı tehlikelerden korunması, günlük yaşantısını güvenlikli rutin hale dönüştürmesi için bu yeni dünyada kendi özgürlüğünü kazanması gerekir. Campbell’ın kahramanının yolculuğu sonrasında döndüğü dünya, günümüzün günlük dünyası değildir, kendiliğini, mistik evreni anladığı bir dünyadır.25
Campbell, kahramanın macerasını şu başlıklarda ele alır:
Bölüm I: Yola Çıkış
1. Maceraya Çağrı
2. Çağrının Reddedilmesi
3. Doğaüstü Yardım
4. İlk Eşiğin Aşılması
5. Balinanın Karnı
Bölüm II: Erginlenme
1. Sınavlar Yolu
2. Tanrıçayla Karşılaşma
3. Baştan Çıkarıcı Olarak Kadın
4. Babanın Gönlünü Alma
5. Tanrılaştırma
6. En Son Ödül
Bölüm III: Dönüş
1. Dönüşü Reddetme
2. Büyülü Kaçış
3. Dışarıdan Gelen Kurtuluş
4. Dönüş Eşiğinin Aşılması
5. İki Dünyanın Ustası
6. Yaşama Özgürlüğü26
Campbell, mit, destan, efsane kahramanlarının arayış yolculuğunu, insanın ergenlikten, yetişkinliğe geçiş süreci olarak yorumlar. Daha sonraki bölümde bu konu, Manas destanı üzerinden incelenecektir.
ŞAKİR İBRAYEV, KAZAK KAHRAMANLIK DESTANLARININ YAPISI
Şakir İbrayev, “konu epizotları (tipolojik motifler)” başlığı altında Kazak kahramanlık destanlarının yapısını sınıflandırmıştır:
“1. Konu: Batırın çocukluğu ve kahramanın evlenmesi (batıra uygun dünürlük)
1. Soyun tasviri (taife, anne-baba),
2. Kahramanın olağanüstü doğumu,
3. Batıra özgü çocukluk çağı
4. İlk kahramanlığı (sonraki destanlarda yoktur),
5. Gelin (sevdiği kız) hakkında haber (eş aramak),
6. Kızla yarışmak, güreşmek (veya güveyler arasındaki rekabet),
7. Zafer ve kahramanın gelinle dönmesi.
2. Konu: Batırın kahramanlıkları;
1. Düşmanın taarruzu hakkında haber,
2. Yola çıkma,
3. Batırların güreşmesi (bazen yolculuk uğurlu olmaz, batır esir düşer),
4. Teke tek mücadele ve kahramanın zaferi,
5. Zaferle geri dönme,
3. Konu: Düşmandan (köleden, rakipten) soyunu (taifesini, eşini, akrabasını) kurtarması:
1. Gelin ve akrabanın (soyun) esir olması hakkında haber (rüya görme, işaret verilme),
2. Kahramanın sevdiğiyle (eşiyle) düşmanın (Kobılandıda, Alşağır Han), rakibin ve kölenin (Alpamısta, Ultankul), evlenmeye niyetlenmesi,
3. Eşle (gelinle) gizli buluşma (Kobılandı) veya eşinin düğününe yabancı birisi gibi gelmek (Alpamıs),
4. Mücadele (yarış)de kahramanın tanınması,
5. Yurda dönme veya rakip ve kölelerin cezalandırılması,
6. Düğün.”27
ÖZKUL ÇOBANOĞLU, TÜRK EPİK DESTANLARI KAHRAMAN KALIBI
Özkul Çobanoğlu, Türk Dünyası Epik Destan Geleneği adlı kitabında Şakir İbrayev’in bu konudaki çalışmasına dayanarak “Türk epik destanları kahraman kalıbı”nın bir taslağını oluşturduğunu belirtir.
“A.) Birinci Daire: Kahramanın Doğumu, Çocukluk ve Yetişme Dönemi.
A.1. Kahramanın ailesi, yurdu ve halkı hakkında tanıtıcı bilgiler verilip tasvir edilir.
A.2. Destan kahramanının olağanüstü kişiliği ve doğumu.
A.3. Destan kahramanının olağanüstü çocukluk dönemi.
A.4. Kahramanın ilk kahramanlığı.
A.5. Kahramanın müstakbel sevgilisi hakkında haber alması.
A.6. Kahramanın sevgilisi ile güreşmesi veya aynı kıza talip olan diğer adaylarla yarışma.
A.7. Kahramanın sevdiğini alarak yurduna dönmesi.
B.) İkinci Daire: Kahramanın Kahramanlıkları.
B.1. Kahraman düşmanın saldırısı hakkında haber alır.
B.2. Kahraman hazırlanır ve sefere çıkar.
B.3. Kahramanın dövüşmesi.
B.3.1. Kahramanın teke tek dövüşü ve zaferi.
B.3.2. Kahramanın başarısızlığa uğraması ve