Анонимный автор

Bağımsızlık Dönemi Özbek Edebiyatı


Скачать книгу

tushib yeyman,

      Ustiga murch sepib,

      Sho‘r bodring qo‘shib yeyman.

      Dimlab yesang – soz uzum,

      Xom yemakka sholg‘omdir.

      Teskarisin aytsalar,

      Ishonmanglar, yolg‘ondir.

      Yana bir suyganim – ov,

      Amakim bilan birga

      Har yakshanba chiqamiz

      Baliq oviga qirga.

      Qo‘shtig‘li miltiq bilan

      Sazanlarni otamiz.

      Tunab qolsak, laylakning

      Uyasida yotamiz.

      Derlar: o‘g‘lon yoshidan,

      Menga haqiqat doya.

      Umrimni bir boshidan

      Qilay sizga hikoya.

      Kelishim bo‘lganda shart

      Men kamina olamga

      Onamning vaqti bo‘lmay

      Yalinibdi xolamga.

      Xolam buvimga aytib,

      Buvim yangamga aytib,

      Yangam ammamga aytib,

      Ammam hammaga aytib,

      Sandiqni titib bo‘lib

      Kelgach beshik qoshiga.

      Sumak bilan tushirdim

      O‘g‘rining qoq boshiga.

      Barzangi gurs yiqildi,

      So‘ng turib qochib qoldi.

      Shoshganidan eshik ham,

      Sandiq ham ochiq qoldi.

      – Ey, nomard, – deb qichqirdim, —

      Qochsang urib shataloq,

      Eshikni yopib ket-da,

      Shamollaydi chaqaloq…

      Bu birinchi hikoyam,

      Qurboningiz bo‘layin.

      Sizni bir bor aldasam,

      Til tortmasdan o‘layin.

      So‘zga bering e’tibor,

      “Bir bor” dedim, “ming bor”mas.

      Meni aqli butunlar

      Yolg‘onchiga chiqarmas.

      Ichim to‘la hikoya,

      Qirqtasini aytaman.

      Damolinglar, hozircha

      So‘zimni to‘xtataman.

1991

      BİR YALANDAN KIRK YALAN

      Alçak gönüllü bendeniz

      Falanca oğlu Filancı.

      Bir tek dürüst bendeniz,

      Kalan herkes yalancı.

      Yaşımı sorarsanız,

      Yüz aylık bebeğim ben.

      Cılızım, boyum uzun,

      Bodur ve şişmanım ben.

      Sevdiğim dondurmadır,

      Hamamda yerim ancak.

      Üzerine karabiber serpip

      Tuzlamalarla yerim.

      Demleyerek yenir üzüm,

      Şalgam ise çiğ yenir.

      Tersini söyleseler

      İnanmayın, yalandır.

      Başka bir uğraşım avdır,

      Amcam ile beraber

      Her pazar günü çıkarız,

      Balık avlamaya kıra.

      Çifteli tüfek ile

      Sazanları vururuz.

      Gecelersek, leyleklerin

      Yuvasında kalırız.

      Derler: doğduğum günden

      Bana hakikat ebe.

      Ömrümü en başından

      Size edeyim hikâye.

      Doğmam olduğunda şart

      Ben bendeniz dünyaya.

      Annemin zamanı yokmuş

      Yalvarmış teyzeme.

      Teyzem nineme söylemiş,

      Ninem yengeme anlatmış,

      Yengem halama demiş,

      Halam herkese duyurmuş.

      Kimsenin zamanı yokmuş,

      Arada kavga çıkmış.

      Şansım yaver gitmeseymiş

      Doğmayabilirmişim.

      Zavallı babam kaybetmiş

      Cebindeki salatalığını.

      Beni satın almış

      Çarşamba pazarından.

      Teyze, haliniz nice?

      Canıma değsin! Halacık!

      Doğurmasaydınız eğer

      Doğmaz mıydı Cumabay!

      Bilsin herkes, el-alem

      Benim doğduğum o gün.

      Şubat’ın otuz biriydi

      Gece saat tam iki.

      Beşikte yattığımda

      Bir olay gerçekleşmiş.

      Söyleyeyim önceden, Cumabay

      Doğru söylemeye söz vermiş.

      Emzik emip yatarken

      Kapıyı açarak, doğru

      Benim odaya girdi

      Kara iri bir hırsız.

      Dizilmiş minderleri

      Her tarafa atıverdi.

      Çeyiz sandığını açıp

      Karıştırmaya başladı.

      Zavallının haberi yok,

      Ona bakan kişiden.

      Ben gözetiyordum

      Yattığım yerden.

      Kolay fırsat gelmesini

      Bekliyorum uzaktan.

      Yavaş yavaş elimin

      İplerini çözüyorum.

      Sandığı karıştırıp

      Gelince beşik başına

      Sümek11 ile vurdum

      Hırsızın tam başına.

      Hırsız gurs diye düştü

      Sonra kalktı yerinden.

      Şaşırdığından kapı da

      Sandık da açık kaldı.

      – Ey, namert, diye bağırdım

      Kaçacaksan madem

      Kapıyı kapayıp git,

      Üşütür ya bebek.

      Bu ilk hikâyem,

      Kurbanınız