Сюэцинь Цао

Kızıl Odanın Rüyası IV. Cilt


Скачать книгу

meseleyi öğrenmişti; şok yüzünden hâlâ tir tir titriyor ve hıçkırıyordu.

      “Peki kimdi? Kim?” diye sordu heyecanla.

      “Hanımefendi!” dedi uşaklardan biri. “Şu anda bu tür detaylar pek bir işe yaramayacak. Can almak kişilerden bağımsız bir suçtur. Bu yüzden ne yapacağımızı düşünmemiz lazım.”

      “Düşünecek ne var ki?” dedi kadın hıçkırarak.

      “Yapılacak en iyi şey şu.” diye devam etti uşak. “Öncelikle, Efendi Ke’ya biraz para verip hapishaneye Bay Pan’i ziyarete gönderin. Sonra yarın ilk iş, Efendi Ke, yasal terimleri iyi bilen, usta bir arzuhâlci bulsun. Ölüm cezasını bozdurmak için iyi bir para teklif etsin. Bu halledilince Jia beyefendilerinden birinden araya adam sokmasını isteriz. Ama öncelikle dışarıda bekleyen yamen görevlilerine birkaç tael bahşiş verelim. Sonra planı uygularız.”

      Xue teyze ikna olmadı.

      “Adamın ailesini bulun. Cenaze masrafları ve tazminat için ne kadar istiyorlarsa verin. Eğer dava açmazlarsa kolayca serbest bırakılır.”

      Kapı perdesinin arkasından Baochai’in sesi geldi.

      “Hayır, anne, olmaz! Ne kadar çok para verirsek, uzun vadede o kadar sorun yaşarız. Onun dediği gibi yapalım.”

      “Ben ne için yaşayacağım?” dedi Xue teyze hıçkırarak. “Hemen gidip onu görmem lazım! Sonra ikimiz beraber ölürüz!”

      Baochai, metanetli olması için yalvardı ve dışarıdaki uşaklara seslenerek, Efendi Ke’yla birlikte gidip bu işle ilgilenmelerini söyledi. Hizmetçiler Xue teyzeyi içeri götürdüler. Giderken Xue Ke’yla karşılaştılar.

      “Herhangi bir haber alır almaz bize de bildir, kuzen!” dedi Baochai. “Sen orada kal, sana güveniyoruz.”

      Xue Ke elinden geleni yapacağına söz verip gitti. Baochai, perişan hâldeki annesini yatıştırmaya çalışırken, Xia Jingui, Xiangling’e saldırma fırsatını yakaladı.

      “Cinayet bu aile için ne ki?” diye bağırdı. “Hiçbir şey olmamış gibi doğru şehre mi geldiniz? Fazla övünmüşsün kasıntı dalavereci! Bu sefer olanlar gerçek! Hani paranız, iyi dostlarınız, hatırlı akrabalarınız, neredeler? Hepiniz o kadar korktunuz ki ne yaptığınızı bile bilmiyorsunuz! Birkaç gün içinde Pan’i götürdüklerinde, hepiniz beni yalnız başıma bırakıp buradan gideceksiniz, ceremesini ben çekeceğim.”

      Yine o acıklı feryatlarından birini kopardı. Xue teyze her kelimesini duydu ve öfkeden bayıldı. Baochai’in eli ayağına dolaştı. Bu curcunanın ortasında Wang Hanım’ın kıdemli hizmetçilerinden biri haber var mı diye sormaya geldi. İşte Baochai için yeni bir problem daha. Birkaç gün önceki resmî nişan ziyaretinden beri kendi nazik durumunun farkındaydı ve çalışanlar da dâhil müstakbel kocasının ailesiyle bağlantısını kesmesi gerektiğini biliyordu. Nişanın gerçekleşmemiş olması ve şu anki durumun aciliyeti, geçici olarak kuralları bir tarafa bırakmayı gerektiriyordu.

      “Henüz tam olarak neler olduğunu bilmiyoruz.” dedi hizmetçiye. “Tek duyduğumuz, ağabeyimin birini öldürdüğü ve yerel sulh hâkimi tarafından tutuklandığı. Ne tür bir cinayetle suçlandığını bilmiyoruz ama Efendi Ke öğrenmeye gitti. Bir iki gün içinde daha kesin haberler alınca hanımefendiye bilgi veririz. Lütfen nazik ilgisine teşekkür ettiğimizi ilet, sonraki aşamada Sör She ve Sör Zheng’ın bize verecekleri desteğe ihtiyacımız olacağını söyle.”

      Hizmetçi bu mesajla geri döndü.

      Sonraki iki gün Xue teyze ve Baochai için dayanılmaz bir endişe içinde geçti. Nihayet üçüncü gün, bir çocuk Xue Ke’dan bir mektup getirdi, hanımlara iletmesi için bir hizmetçiye verdi. Baochai mektubu açıp okudu:

      Pan’in davası ‘kasıtsız adam öldürme.’ Bu sabah ilk iş kendi adıma itirazda bulundum, şimdi sulh hâkiminin emrini bekliyorum. Pan’in ilk itirafı her şeyi berbat etti. Benim itirazım kabul edilince, yeniden yargılandığında savunmasını değiştireceğiz. Onu çıkarabileceğiz. Acilen beş yüz tael gümüşe ihtiyacım var. Rehin dükkânı geciktirmeden göndersin. Xue yenge endişelenmesin. Çocuk size gerisini anlatır.

      Baochai mektubu annesine okuyunca kadın gözlerini sildi.

      “Hayatı hâlâ tehlikede, değil mi?” dedi.

      “Tekrar kendini üzmeden önce çocuğu çağırıp ne bildiğini soralım.” dedi Baochai.

      Bir hizmetçiyi gönderip çocuğu getirttiler. Xue teyze duyduğu her şeyi tam olarak anlatmasını istedi.

      “Akşam geldiğimizde Bay Pan’in Efendi Ke’ya söylediklerini duyunca korkudan ölecektim…” dedi çocuk.

      Ama ondan sonra olanlar için gelecek bölüme geçmelisin.

      86. BÖLÜM

      Rüşvet alan sulh hâkimi davanın sürecini değiştirir.

      Qin hakkındaki bir konuşma, genç bir hanımefendi için romantik duyguların yolunu açar.

      Geçen bölümde Baochai, Xue Ke’nın mektubunu annesine okumuştu. Bunun üzerine Xue teyze mektubu getiren çocuğu içeri çağırıp, Xue Pan’in başına gelenler hakkında söylediklerini tekrarlamasını istedi.

      “Tam olarak anlamadım, hanımefendi ama duyduğum kadarıyla Bay Pan, Efendi Ke’ya…” Şöyle bir etrafına baktı ve başka birisinin olmadığından emin olunca devam etti. “Evdeki korkunç kavga gürültüye daha fazla dayanamadığını ve iş için güneye gitmeye karar verdiğini söyledi. Şehrin yaklaşık yüz kilometre güneyinde oturan Wu Liang adında bir tanıdığı varmış, onu da yanına alacakmış. Bu adamın evine giderken, eski bir arkadaşı olan Jiang Yuhan’la karşılaşmış, o da bazı genç aktörleri başkente götürüyormuş. İkisi bir handa yemek yiyip şarap içmeye gitmişler. İşte her şey orada başlamış. Efendi Pan, garsonun Jiang Yuhan’a bakışlarından rahatsız olmuş. Sonra Jiang gitmiş. Ertesi gün Bay Pan, beraber seyahat etmeyi planladığı Wu Liang’ı da aynı hana içki içmeye götürmüş. Bir iki kadehten sonra garsonun arsız davranışları aklına gelmiş; garson şarapları tazelemekte gecikince, Bay Pan ona küfür etmiş. Garson karşılık verince de kadehini alıp adamın suratına nişan almış. Garson kafasını uzatıp Bay Pan’i kendisine vurması için tahrik etmiş. Sonra bam! Bay Pan kadehi adamın kafasına indirmiş. Kan fışkırmış, garson küfürler savurarak yere devrilmiş. Ve sesi kesilmiş.”

      “Peki neden hiç kimse onları durdurmamış?” diye sordu Xue teyze.

      “Bay Pan’in bu konuda bir şey söylediğini duymadım, hanımefendi. Bildiklerim bu kadar.”

      “Peki. Gidebilirsin.”

      “Teşekkür ederim, hanımefendi.”

      Çocuk dışarı çıktı.

      Xue teyze önce kardeşine gidip, Jia Zheng’ın desteğini isteme görevini verdi. Wang Hanım, kocasına konuyu açıp, olan biteni ayrıntısıyla anlattı. Jia Zheng, kem küm ettikten sonra, sulh hâkimi, normal yollardan iletilen Xue Ke’nın başvurusuna cevap verene kadar hiçbir şey yapamayacağını söyledi.

      Xue teyze, ailenin rehin dükkânında beş yüz tael gümüşü hazırlatıp derhâl Xue Ke’ya gönderdi.

      Üç gün sonra bekledikleri mektup geldi. Xue teyze hemen küçük bir hizmetçiyi gönderip Baochai’i çağırttı. Çabucak gelen Baochai mektubu okudu.

      Sevgili Yenge,

      Parayı aldım, yamen personeline bahşiş olarak dağıttım. Hiç merak etme, Pan’e hapishanede kötü muamele edilmiyor. Tek problemimiz halkın çok