Lander, Lefebvre, Lejean, Levaillant, Livingstone, Mac Carthy, Maggiar, Maizan, Malzac, Moffat, Mollien, Monterio, Morrison, Mungo Park, Neimans, Overwey, Panet, Partarrieau, Pascal, Pearse, Peddie, Pe-ney, Petherick, Poncet, Prax, Raffenel, Rabh, Rebmann, Richardson, Riley, Ritchey, Rochet d’Hericourt, Rongawi, Roscher, Ruppel, Saugnier, Speke, Steidner, Thibaud, Thompson, Thornton, Toole, Tousny, Trotter, Tuckey, Trywhitt, Vaudey, Veyssiere, Vincent, Vinco, Vogel, Wahlberg, Warrington, Washington, Werne, Wild ve listenin sonunda fakat önem sıralamasının başlarında yer alan kişi; akılalmaz teşebbüsüyle, Afrika keşif dizisini tamamlayacak ve tüm bu kâşiflerin başarılarını bir bütün kılacak olan Dr. Ferguson…
BÖLÜM II
Daily Telegraph’ta yayımlanan makale – Bilimsel yayınlar arasındaki savaş – Bay Petermann, arkadaşı Dr. Ferguson’a arka çıkıyor – Savant Koner’ın yanıtı – Oynanan bahisler – Doktora gelen türlü türlü teklifler
Ertesi gün, Ocak ayının on beşinde, “Daily Telegraph” şu sözlerle nakışlanmış bir makale yayımladı:
En sonunda Afrika’nın, uçsuz bucaksız ıssızlığının sırrını ifşa etmek üzere; altı yüzyıldır âlimlerin sırrına eremediği bu muammanın anahtarı, modern bir Oedipus tarafından bizlere verilmek üzere. Eskiden, Nil Nehri’nin -fontes Nili quoerere- kaynağını araştırmak; çılgın bir çaba, açığa çıkmaması gereken bir kuruntu olarak değerlendirilirdi.
Dr. Barth, Denham ve Clapperton’ın izini takip ederek Sudan’a gitmeye çabalarken; Dr. Livingstone, Ümit Burnu’ndan Zambezi Havzası’na doğru birçok korkusuz keşifte bulunurken; Kaptan Burton ve Speke, büyük iç gölleri keşfederken; modern uygarlığa ulaşan üç geçit açtılar. Kesişme noktaları ise -ki daha hiç kimse ulaşmayı başaramamıştır- Afrika’nın kalbidir ve tüm çabalar artık bu yöreye yönlendirilmelidir.
Bilimin, bu canını dişine takan öncülerinin emekleri, okurlarımızın da sıklıkla başarılarını takdir edebilme fırsatına sahip olduğu Dr. Samuel Ferguson’ın bu cesur projesiyle birbirine kenetlenmek üzeredir.
Bu cesur kâşif, tüm Afrika’yı doğudan batıya bir balonla geçebileceğini iddia etmektedir. Eğer iyi bilgilendirildiysek, bu hayret verici yolculuğun başlangıç noktası, batı sahil şeridinde yer alan Zanzibar Adası olacaktır. Varış noktası ise sadece Tanrı’nın tayin etmesine kalmıştır.
Bu bilimsel teşebbüs, dün resmî olarak Kraliyet Coğrafya Cemiyetinde sunulmuştur ve bu yatırımın giderlerini karşılamak için 2.500 pound’luk bir meblağ toplanmıştır.
Hiçbir kayıtta eşi benzeri bulunmayan bu girişimin gidişatı hakkında okurlarımızı haberdar kılmaya çalışacağız.
Sizin de tahmin edebileceğiniz gibi bahsi geçen konu, bilim insanları arasında büyük yankı buldu.
İlk olarak, bir kuşku fırtınası yarattı; Dr. Ferguson, Birleşik Devletler’e gittikten sonra bir de İngiliz Adaları’nı “inşa etmeyi” öneren Barnum soyunun ürettiği bir hayal kahramanı olarak değerlendirildi.
Cenevre’de “Bulletins de la Société Geographique” dergisinin şubat sayısında kinayeli bir cevap yayımlandı ve Londra Krallık Cemiyeti ve harikulade mersin balıklarıyla kibarca dalga geçildi.
Fakat Bay Petermann, Gotha’da basılan Mittheilungen’de, Cenevreli dergiyi derin bir sessizliğe gömdü. Bay Petermann, Dr. Ferguson’ı şahsi olarak tanımaktaydı ve arkadaşının cesaretine kefil olabilirdi.
Böylece tüm kuşkular birdenbire yok oldu: Londra’da yolculuk için hazırlıklar başladı; Lyons’taki fabrikalar balonun gövdesi için yüklü miktarda ipek siparişi aldı ve sonunda İngiliz hükûmeti Kaptan Benett idaresindeki Resolute adlı yük gemisini bu keşif gezisinin hizmetine sundu.
Aniden dünyanın her bir köşesinden tebrik ve cesaret mesajları gelir oldu.
Bu girişimin tüm ayrıntıları Paris Coğrafya Cemiyetinin bültenlerinde yayımlanmaya başladı. “Nouvelles Annales des Voyages, de la Geographie, de l’Histoire, et de l’Archaelogie de M. V. A. Malte-Brun”da (Seyahat, Coğrafya, Tarih ve Arkeoloji Bilimleri Yeni Yıllığı – M. V. A. Brun) kayda değer bir makale yayımlandı. Ayrıca, “Zeitschrift für Allgemeine Erdkunde”de Dr. Savant Koner tarafından bir araştırma yazısı yayımlandı ve bu yazıda, seyahatin yapılabilirliğinden tutun da başarılı olma olasılığına, var olan engellerin doğasından havada hareket kabiliyetinin çok sayıdaki avantajına kadar her şey irdelendi ve hata olarak değerlendirilebilecek tek bir şeye rastlandı. Dr. Koner’a göre, seyahatin başlangıç yeri olarak 1768 yılında Nil Nehri’nin kaynağını bulmak için yola çıkan James Bruce’un yaptığı gibi, Habeşistan’da küçük bir liman olan Massowah seçilmeliydi. Bununla birlikte, su yüzüne çıkan bir hayranlıkla, Dr. Ferguson’ın enerjik karakterinden, böyle bir girişimi düşünüp gerçek kılabilen demir yüreğinden de bahsediliyordu.
“The North American Review”4 bu denli büyük bir zaferin sadece İngilizlerin tekelinde olmasından duyduğu hoşnutsuzluğu saklayamadı ve böylelikle doktorun rotasıyla alay ederek bari yola çıkmışken seyahatini Amerika’ya kadar uzatmasını her türlü yolu kullanarak zorlamaya çalıştı.
Sözün kısası, yeryüzünde bulunan yayınların hepsini sayamasak bile, “Evanjelik5 Misyon Günlükleri”nden tutun da “Revue Algérienne et Coloniale”e, “Annales de la Propagation de la foi”dan “Kilise Misyon Muhabiri”ne kadar her dergi, bu girişimin her bir safhası hakkında söyleyecek bir söz buldu.
Londra ve tüm İngiltere’de genel olarak dört konu üzerinde bahse girildi: İlki; Dr. Ferguson’ın gerçek olup olmadığı, ikincisi; keşif gezisin akıl kârı olup olmadığı, üçüncüsü; girişimin başarılı olup olmayacağı ve son olarak da Dr. Ferguson’ın geri dönüp dönemeyeceği.
Bahis kitapları, Epsom6 yarışları söz konusuymuş gibi akılalmaz meblağlarla dolup taştı.
Böylece; inananı inanmayanı, âlimi cahili, tüm zıt kutuplar gözlerini doktora dikti ve doktor, böylesine görkemli bir yelesi olduğunun farkına bile varamadan günün aslanı ilan edildi. Doktorun tarafından bakarsak, gezisi hakkında en güvenilir bilgiyi iletmeye istekliydi. Yeryüzündeki en cana yakın insan olmak doğasında bulunduğu için doktora ulaşmak son derece kolaydı. Birçok gözü kara seyyah, tehlikeyi de zaferi de paylaşmak teklifiyle kapısını çaldı, fakat doktor herhangi bir sebep göstermeksizin her birini reddetti.
Balon düzeneklerine uygun icatları olan birçok mucit, sistemlerini tanıtmayı önerdi fakat hiçbiri kabul edilmeyecekti ve doktora bu amaçla kullanacağı, kendisine ait bir icadı olup olmadığı sorulduğunda bir açıklama yapmayı bile reddetti; sadece gezisinin hazırlıklarıyla her zamankinden daha çok ilgilenmeyi yeğledi.
BÖLÜM III
Doktorun arkadaşı – Arkadaşlıklarının kaynağı – Dick Kennedy Londra’da – Beklenmedik fakat çok da avutucu olamayan bir teklif – Hiçbir şekilde neşe kaynağı olamayan bir atasözü – Afrika şehitleri listesinden birkaç isim – Balonun avantajları – Dr. Ferguson’ın sırrı
Dr. Ferguson’ın bir arkadaşı vardı fakat onu ayrı bir benlik olarak değerlendirmeliyiz, daha çok bir “ikinci ben” denilebilir çünkü birbirinin kopyası iki insan arasında arkadaşlık var olamaz.
Farklı özelliklere, eğilimlere ve karaktere sahip olsalar da Dick Kennedy ve Dr. Ferguson tek bir yürek olmuştu ve bu durum onlara asla sorun çıkarmadı.
Aslında tam tersinin gerçekleştiğini söylemek mümkün.
Dick