Orhan Veli

Orhan Veli Bütün Şiirleri


Скачать книгу

ğdu. İşsizlik, sefalet ve hastalık gibi olumsuzluklar küçük yaşlarından itibaren etrafını sardı; böylece Orhan Veli, edebiyat dünyasına ilk adımlarını ilkokul yıllarında attı ve Çocuk Dünyası adlı dergide bir hikâyesi yayımlandı. Ortaokul yıllarında Oktay Rıfat Horozcu ve Melih Cevdet Anday ile tanıştı; takip eden yıllarda bu isimlerle birlikte Sesimiz adlı bir dergi çıkardı. Lise yıllarında edebiyat öğretmeni, Ahmet Hamdi Tanpınar'dı; onun öğütleri, Orhan Veli'nin ilk şiirlerini yazmasına vesile oldu.

      1936 yılında, Varlık dergisinde Oaristys, Ebabil, Eldorado, Düşüncelerimin Başucunda adlı şiirleri yayımlandı; burada Orhan Veli ve arkadaşları, edebiyat dünyasına tanıtıldı.

      1941 yılında, ses getiren ön sözü Orhan Veli tarafından yazılmış olan, Garip adlı şiir kitabı yayımlandı. Bu kitap, yeni bir zevk ortaya çıkarabilme amacını taşıyan ve Cumhuriyet dönemi şiirinde yankı uyandıran Garip akımının başlangıcı oldu.

      Fransızcadan yaptığı birçok çevirinin yanı sıra La Fontaine'in masallarını da Türkçeye çevirdi. 1948 yılında, birçok önemli isim ile birlikte Yaprak adlı dergiyi çıkardı. Maddi sıkıntılar yakasını bırakmadı, derginin devamlılığı için paltosunu satmak zorunda kaldı.

      Otuz altı yıllık yaşamına şiirlerinin yanı sıra hikâye, deneme, çeviri eser ve makale türlerinde de birçok eser sığdıran Orhan Veli; Ankara’da, belediyenin kazdığı bir çukura düşmesi ve yanlış tedavi uygulanması sonucunda, 14 Kasım 1950 tarihinde vefat etti.

      KİTAPLARINDA BULUNMAYAN ŞİİRLERİ

      ESKİ BİÇİMLİ ŞİİRLERİ

      GÜN DOĞUYOR

      Dili çözülüyor gecelerin..

      Gölgeler kaçışıyor derine.

      Alıp sihrini bilmecelerin..

      Gün doğuyor şehrin üzerine.

      Korkarak şekil alıyor bacalar,

      Gün doğuyor şehrin üzerine;

      Dalıyorlar günün gözlerine

      Gözleri uykulu atmacalar.

      Sallayarak dallarını kavak

      Yükseliyor her günkü yerine,

      Gün doğuyor şehrin üzerine

      Mavi bir ışıkla ağararak.

      Gün doğuyor şehrin üzerine.

      Renk renk hacimle doluyor her yer,

      Bakıyor dağınık yüzlü evler

      Hâlâ yanan sokak fenerine.

      Toprak kımıldıyor yavaş yavaş,

      Gün doğuyor şehrin üzerine,

      Bembeyaz gece çiçeklerine

      Sabahla düşüyor bir damla yaş.

      Ve bir deniz hücumu hâlinde

      Gün doğuyor şehrin üzerinde.

Nisan 1936 tarihli şiiri. Varlık dergisi, 15.03.1937

      OARISTYS

      (In memoriam)

      Ey hâtırası içimde yemin kadar büyük,

      Ey bahçesinin hoş günlere açık kapısı

      Hâlâ rüyalarıma giren ilk göz ağrısı,

      Çocuk alınlarda duyulan sıcak öpücük.

      Ey sevgi dalımda ilk çiçek açan tomurcuk,

      Kanımın akışını yenileştiren damar,

      Gül rengi ışıkları sevda dolu akşamlar,

      İçime yeni bir fecir gibi doğan çocuk.

      Tahta havalenin üzerinden aşan hatmi

      Ve havaları seslerimizle dolu bahar,

      Koşuştuğumuz yollar, oynadığımız sular,

      Kâğıttan teknesinde sevinç taşıyan gemi.

      Duyup karşı minarede okunan yatsıyı

      Yatağıma sıcaklığını getiren rüya,

      Denizlerinde onunla yaşadığım dünya

      Ve ey ufku beyaz cennetlere giden kıyı.

      Ah! Birçok şeyler hatırlatan erik ağacı

      Ve o ilk yolculukla başlıyan hasret, zindan;

      Atları çıngıraklı arabanın ardından

      Beyaz, keten mendilimde sallanan ilk acı.

Haziran 1936 tarihli şiiri. Varlık dergisi, 01.12.1936

      EBABİL

      Alıp içinde sesler uçuşan bu akşamdan

      Hâfızamı bir deniz kıyısına çeken yol,

      Aydınlık rüyaların peşine düşen gondol

      Mavi bir denizde yüzer gibi yanan şamdan.

      Tuşların üstünde karanlığın heyulâsı

      Ve birden kalbe çırpınışlar veren hâtıra.

      Çekmede beni saadet dolu dünyalara

      Mine parmaklarında sadalaşan hulyası.

      Sıyrılmada gözlerimden yıllarca geceler

      Ve yalnız kalmada bir yaza râm olan sahil,

      Uçuşmada gökyüzünde bir sürü ebabil:

      Sevgimi ve hasretimi ebedî kılan yer.

      Açık pancurlarından seslerin dökülüşü..

      Bir göl mü ürpermede ruhun uzaklarında?

      En yakın sevgiyi duymayan dudaklarında

      Her yaşayıştan daha güzel olan gülüşü.

      Ilık gölgelerde uyutup düşünceleri

      Beyaz etekler ile bana göründüğü an

      Ve kapıları yeşil sabahlara açılan

      Sıcak tahayyüllerle dolu yaz geceleri.

      Renkli fanusların altına doğan dünyası,

      Omuzlarında ay ışığından örgülerle

      Eklenmede içime hasret kaldığım yerle

      Mine parmaklarında sadalaşan hulyası.

Temmuz 1936 tarihli şiiri. Varlık dergisi, 01.12.1936

      DÜŞÜNCELERİMİN BAŞUCUNDA

      Hasretimin yıllardan beri bel bağladığı.

      İşte odur düşüncelerimin başucunda.

      O, göğsünün taşkın hareketi avucunda,

      Gözlerinde rüyaların gülüp ağladığı.

      Kendi bahçesidir onu içinde gördüğüm.

      Yollar yine her günkü gibi yaz uykusunda

      Ve yaban çiçeklerinin buruk kokusunda

      Her ikindi günlük rüyasını gören mürdüm.

      Onun da dudaklarında bir eskiye dönüş,

      O da yüzmede bir ses yığını üzerinde.

      Bin hâtırayı bir anda duyan gözlerinde

      İnsana ruhlar dolusu haz veren düşünüş.

      Sonra kızlık kadar temiz, aydın bir açılma:

      Evine giden toprak yolda o yine çocuk,

      Yine uykuyla başlıyan âlemde yolculuk

      Ve taptaze sabahlar kayısı dallarında.

      Hasretimin yıllardan beri bel bağladığı..

      İşte