Orhan Veli

Orhan Veli Bütün Şiirleri


Скачать книгу

söyleyip

      Raksederken ekin tarlalarında

                                                Göze görünmeden.

      Fakat neden mavi gökyüzlerine

      Genişlerken ağustos böceklerinin sesi

      Kuşlar yine onun türküsünü söyler?

Mayıs 1937 tarihli şiiri. Varlık dergisi, 01.08.1937

      MAHALLEMDEKİ AKŞAMLAR İÇİN LİED

      Kımıldanır mahallemin daralan ruhu

      Basma perdelerimde gün batarken.

      Atıp saatler süren uykusunu

      Odama uzanır akasyam pencereden.

      Kırmızı uzak damlarda bir serinleme,

      Uyanır gündüz uykusundan evler,

      Kapılarda işleri ellerinde

      Kadınlar giyinip kocalarını bekler.

      İyi insanların ruhudur yakınlaşır,

      Takunya sesleri gelir evlerden,

      Yalnız bu dem rahat bir dünya taşır

      Bin mihnet dolu kafasında yorgun beden.

      Her şeyin geliş saatidir akşam

      Mahallede ömürler akşamüstü başlar;

      Hepsi burada buluşmaya gelir, akşam,

      Başka dünyalardan ayaklar, başlar.

1937 tarihli şiiri. Varlık dergisi, 01.12.1951

      EFSÂNE

      Bir zamanlardı bu gamhânede bir dem vardı

      Gece sahilde sular fecre kadar çağlardı

      O çağıltıyla beraber döğünürken def ü çenk

      Bir güneş dalgalar üstünde doğar rengârenk

      Mavi bir gökyüzü titrerdi güzel bir histe

      Rindler muğbeçeler mest bütün mecliste

      Ve o hâletle bütün kahkahalar nağmeleşir

      Dilde Yahya Kemal’in şarkısı şehnâmeleşir

      O gürültüyle sular çalkalanır çağlardı

      Bir zamanlardı bu gamhânede bir dem vardı

      Lâkin artık o hayal âlemi bir efsâne

      Ses sada yok bu değil sanki o devlethâne

Nokta dergisi,15.02.1951

      ŞARKI

      Felâh bulmadı bir türlü derd ü mihnetten

      Ne türlü ateşe yanmış gönül muhabbetten

      Müreccah olmalı divanelik bu hâletten

      Ne türlü ateşe yanmış gönül muhabbetten

Papirüs dergisi, 01.01.1967

      ŞARKI

      Dem bezm-i visâlinde hebâ olmak içindir

      Cânım senin uğrunda fedâ olmak içindir

      Nabzım helecânımda sedâ olmak içindir

      Cânım senin uğrunda fedâ olmak içindir.

      Bardak boşalır bencileyin dolmayı bilmez

      Benzim gibi yaprak sararıp solmayı bilmez

      Hiçbir şey canımca fedâ olmayı bilmez.

      Cânım senin uğrunda fedâ olmak içindir.

Papirüs dergisi, 01.01.1967

      MEHMET ALİ SEL ADIYLA YAYIMLADIĞI

      ESKİ BİÇİMLİ ŞİİRLERİ

      EHRAM

      Ey aşılmaz dağların ardında,

      Ulaşılmaz beldelerden uzak;

      Hasretin dallarını tutan sak

      Mavi, sonsuz bir tâkın altında!

      Ey gülüşü sabahlardan güzel,

      Dünyası düşüncelerden geniş!

      Ey göğsünde ilâhî geriniş,

      Rüyalarıma hükmeden güzel!

      Nerde eğilen dalından yere

      Portakalların düştüğü çardak,

      Kadehe duyarak değen dudak,

      Sevgile bakan göz gecelere;

      Yanmış ruhu titreten ilâhî,

      Yapraklarda billûrlaşan seher;

      Nerde çam kokan tahta testiler,

      Geyik sesile çınlayan vâdi?

      Yaldız dallarda çiçek yerine

      Yıldız açmaz mı artık ağaçlar,

      Yanmaz mı bin rüya ile saçlar

      Kapanıp günün eteklerine?

      Ey gülüşü sabahlardan güzel,

      Dünyası düşüncelerden geniş!

      Ey göğsünde ilâhî geriniş,

      Rüyalarıma hükmeden güzel!

      Hakikate olmaz mı acep râm

      Yıllardır beslediğim düşünce?

      Çıkılmaz dağlardan da mı yüce

      Hasretlerin tırmandığı ehrâm?

Aralık 1936 tarihli şiiri. Varlık dergisi, 01.01.1937

      DAR KAPI

      Nedir bu geceyle gelen birsam?

      Duyuyorum serzenişlerini.

      Karanlıkta ağzının yerini

      Arıyor deli gibi hâfızam.

      “Yanıyor unutulmuş buhurdan

      Yine gecenin içinde sessiz”,

      Hâtıralarla kabaran deniz

      Doluyor ruhun oluklarından.

      Işık yağıyor doğan geceden;

      Nasıl diriliş bu, neden sonra?

      Bu rüya gibi geceden sonra

      Gidecek mi o maziden gelen?

      Seziyorum senelerce susan

      Ruhumda taptaze bir geriniş.

      Sonuna vardığım çölden geniş

      Ayaklarıma açılan umman.

      Bütün mevsimlerimin üstüne

      Geriliyor bembeyaz bir kanat.

      Gelip durdu artık işte hayat

      Bana hep onu vâdeden güne.

      Artık ebedî huzur deminin

      İçebilirim sırlı tasından,

      Girmek üzereyim dar kapısından

      O eski rüyalar âleminin.

Aralık 1936 tarihli şiiri. Varlık dergisi, 15.01.1937

      SEYAHAT

      Her