Ebubekir Güngör

Repressiya


Скачать книгу

“1937 yılı… Şimdi hayatta olanların her biri, tarihimizin bu trajik dönemini kabul etmeme, milli kaygılı günlerin ağırlığını, güçlü devletin hakimiyetinde Allah’a inanma korkusu ile büyük nesillere böyle “düşmanlar” olmadığını (anlatmışlardır), Bu dönemde şehit olanlar sadece iyi insanlar değildi. (Bizimde) Ekim’in idealleri için yerli mücadeleciler olduklarını anlatmaya çalışmanın faydalı olacağını biliyoruz”12 ifadeleri ile resmen aklamıştır. Sovyet propagandası çerçevesinde yetişmiş yazarın, Allah ve şehit gibi kavramları kullanması, SSCB baskılarının ne kadar ağır ve yıldırıcı olursa olsun Kırgızları, milli devlet, kültür ve düşünceden arındıramadıklarını göstermesi açısından önemlidir. Ayrıca yazarın 1937 ifadesinden sonra koyduğu üç nokta, gönüllerde açtığı düşünülen yaraları gözler önüne sermektedir.

      Bu iki eser, kızıl terör konusunda belge ve hatıraları içermiştir. 1993 yılında V. M. Ploskih tarafından doktora tezi, Manas ne Priznal Sebe Vinovım (Manas suçlu olduğunu bilemezdi) adlı çalışması yayımlanmıştır.13 Bu eserde Kırgız dili, kültürü ve siyaseti üzerine uygulanan baskı ve kızıl terör ilk defa objektif olarak ortaya konulmuştur. Aynı yıl Cengiz Aytmatov’un babası Törekul Aytmatov’un anısına Törekul Aytmatuulu14 adıyla arşiv belgeleri ve hatıraların yer aldığı bir çalışma yayımlanmıştır. Bu çalışma, Kırgızistan Devlet Arşivi ve Milli İlimler Akademisi çatısı altında yayımlanmıştır. Eserde T. Aytmatov’un çocukları ve arkadaşlarının hatıraları, T. Aytmatov’un toplantı raporları, tutanakları, mektupları ve kendisi hakkındaki arşiv belgelerinin yanı sıra, V. M. Ploskih, K. G. Karakeev ve B. Abdrahmanov gibi önemli tarihçilerin makaleleri yer almaktadır.

      Repressiyanın en trajik olaylarından birisi, 5 Kasım 1938’de gizlice kurşuna dizilerek, fabrika kireç kuyusuna gömülen 137 kişinin toplu mezarıdır. Mezar, Sovyet dönemi boyunca gizli tutulmuştur. Ancak olayı anlayan fabrika işçisi, Sovyet döneminde açıklayamadığı sırrını ölürken kızı B. Kadıralieva’ya vasiyet bırakmıştır. Kırgızistan bağımsız olduktan sonra sırrı açıklayan Kadıralieva’nın gösterdiği Çon Taş adlı yerde kazı yapılmış ve toplu mezar bulunmuştur. Burada yatan Kırgız aydınları, daha sonra Atabeyt adı verilen anıt mezara taşınmışlardır. Aralarında dünyaca ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un babası, Törekul Aytmatov’da bulunmaktadır. 137 kişinin adlarının ve toplu mezarın açılma sürecini anlatan Regina Helimskaya’nın Tayna Çon Taşa15 (Çon (büyük) Taş’ın Sırrı) adlı çalışması 1994 yılında yayımlanmıştır.

      Kırgızistan Cumhuriyeti’nin kurulmasında, Sovyet propagandalarından ziyade gerçeklerin ortaya konulmasının en önemli dayanağı arşiv belgeleridir. Bu açıdan bağımsızlığın kazanılması ve arşivler üzerindeki gizliliğin kısmen de olsa kaldırılması, Kırgız tarihçilerinin önünü açmıştır. Ayrıca araştırmacıların işinin kolaylaştırılması için çeşitli belgeler derlenerek yayımlanmıştır. Bu açıdan 1996 yılına kadar ortaya çıkarılmış arşiv belgelerinden oluşan ve Koyçuev, Ploskih, Usubaliev’lerin yayına hazırladığı, U İstokov Kırgızskoy Natsionalnoy Gosudarstvennosti (Tarihi Belgelerde Kırgız Milli Devleti) adlı çalışma yayımlanmıştır. Z. K. Kurmanov’un doktora tezi olarak hazırladığı çalışması, Politiçeskaya Borba v Kırgızstane: 20’e Godı (20’li yıllarda Kırgızistan’da Politik Mücadele), adıyla 1997’de yayımlamışlardır. Kırgızistan’da Sovyetlerin ilk on yıllık siyasi politikasını ve Kırgız aydınların rolünü, Abdıkerim Sıdıkov biyografisi üzerinden değerlendiren çalışması, Kırgızistan Cumhuriyeti’nin kurulmasını arşiv kaynaklarına dayanarak değerlendiren ilk eserdir. Bu eserden 2 yıl sonra, XX. yüzyıl Kırgız tarihi üzerine çalışan üç tarihçi Abdıkerim Sıdıkov Natsionalnıy Lider16 (Milli Lider Abdıkerim Sıdıkov) adlı kolektif çalışma yayınlamışlardır. Çalışma Ploskih’in Sosyal Turan Partisi (STP) soruşturma tutanakları, Kırgız milli aydınların biyografiler ve mücadeleler, Bolşevik politikalar ve kızıl terör hakkında bilgiler içermektedir. Özellikle STP ifade ve soruşturma tutanakları, çalışmamızın önemli kaynaklarından birisini oluşturmuştur.

      Kırgızistan’ın bağımsızlığının onuncu yılına gelindiğinde, Sovyet propagandasından ve taraflı tarih yazıcılığından arınmış Kırgız tarihçilerin sayısı artmıştır. Bu sayede belli bir literatür ve belge üzerinde çalışma olanağı ortaya çıkmıştır. Yetişen tarihçilerin ve elde edilen mesafenin sonuçları araştırmaların çeşitlenmesine katkı sunmuştur. Buna, E. Manaev, Z. Kurmanov, G. Kurumbaeva’nın ortak hazırladıkları Kırgızskaya İntelligentsiya Stanovlenie Rol v Obşestvenno – Politiçeskoy Jizni 20 – 30’e Godı17 (20 – 30’lu yıllarda Kırgız Aydınlarının Toplumsal ve Politik Hayattaki Yerleri) adlı çalışmaları, önemli bir örnektir. Eserde bazı arşiv kaynaklarının yayınlanmasının yanı sıra, döneme damga vurmuş Kırgız aydın kişiliklerin biyografilerine de yer verilmiştir. Sovyet tarih yazıcılığında milli aydınlara yer verilmemesi ve Kırgız aydınların geri planda tutulması sonucu, Kırgızistan Cumhuriyetinin kurulmasında politik, toplumsal ve kültürel milli katkıların üzeri örtülmüştür. Mezkur tarihçilerin eseri ile Kırgızistan Cumhuriyetinin kurulması ve geliştirilmesinde yerel güçlerin emekleri ortaya konulmuştur. XX. yüzyıl Kırgız kültür, eğitim ve toplumsal hayatının gelişmesinde önemli katkıları bulunan aydınların gün yüzüne çıkarılmasında C. V. Ploskih’in, Dve Stranitsı Repressirovannıy Kulturı Kırgızstana İstoriko – Sotsiolingvistiçeskoe Nasledie E. Polivanova i K. Tınıstanova18 (Baskıya Uğrayan Kırgızistan Kültürünün İki Sayfası: E. Polivanov ve K. Tınıstanov’un Sosyodil Çalışmaları) adlı eseri önemli rol oynamıştır. Çalışmada Kırgız milli dilinin ve kültürünün geliştirilmesi konusunda önemli çalışmalar yürüten iki dil ve kültür bilimcinin, kızıl teröre kurban giden eserleri ve ömürleri ele alınmıştır. S. V. Ploskih’in bu çalışması, Kırgızstandın Repressiyalangan Madaniyatı Tarıhtın Az İzildengen Baraktarı19 adıyla 2004 yılında Kırgızca olarak yayımlanmıştır.

      Sovyet dönemi Kırgız politik ve ekonomik tarihinin aydınlatılmasında, A. Dcumanaliev ve Dc. Dcunuşaliev’in çalışmaları ayrı bir öneme sahiptir. Bilindiği üzere Sovyet dönemi bütün eserler, Kırgız tarihini ve kültürünü Bolşevik ihtilalinden başlatmışlardır. Öncesine propaganda çerçevesinde değinmemişlerdir. Dc. Dcunuşaliev’in 2003 yılında yayınlanan, Vremya Sozidaniya i Tragediy 20 – 30’e Godı XX Veka20 (XX. Yüzyılın 20 – 30’lu Trajik Yılları) adlı çalışması, Sovyet Kırgızistan’ın kurulmasında 1917 yılı öncesi, ekonomik, siyasi ve toplumsal durumu da göz önünde bulundurmuştur. Kırgızların yaşadıkları bölgede yerleşmeleri, kurulan eğitim kurumları, siyasi, kültürel, ekonomik ve dil özellikleri ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmiştir. Onu 2005 yılında yayınlanan A. Dcumanaliev’in, Politiçeskaya İstoriya Kırgızstana21 (Kırgızistan Siyasi Tarihi) adlı eseri izlemiştir. Dcumanaliev, Kırgızistan’ın siyasi tarihini 1917 öncesinden, ortaçağdan başlatmıştır. Ayrıca Kırgız Cumhuriyetinin kurulmasında Kırgız milli aydınlarının ve Kırgız tarihinin siyasi, ekonomik ve kültürel yönlerini detayları ile ele almıştır. Dolayısıyla Kırgızistan Cumhuriyeti kuruculuğunu, Bolşeviklerin