Ebubekir Güngör

Repressiya


Скачать книгу

yeknesaklığını Tanrı dağlarının uzantısı Ala dağlar bozmaktadır.

      1.1. SİYASİ VE TOPLUMSAL DURUM

      Bolşevik yönetimi Türkistan’daki hakimiyeti ele geçirdiği sırada, kendilerine has siyasi ve toplumsal özellik taşımaktaydılar. XVI. Yüzyıldan itibaren bölgede merkezi otoritenin sağlanamamış olması, Kırgız boylarının kendi siyasi, ekonomik ve kültürel örgütlenmelerini oluşturmalarına fırsat vermiştir. Bu durum, kısmen Hokand hanlığı ve Çarlık Rusya’sının hakimiyeti sonucu çeşitli değişimlere uğramasına sebep olmuştur. Ancak, Kırgızların bu merkeziyetçi otoritelerden önceki durumlarını devam ettirmelerini engelleyememiştir. Siyasi olarak bey merkezli, toplumsal açıdan ise akrabalık hukukuna dayalı uruğ yapılanması etkisini devam ettirmiştir. Ekonomi konusunda ise, Kuzeydekiler daha çok hayvancılık, güneydekiler ise (Fergana), çiftçilik ve hayvancılığa dayalı bir düzen mevcuttur. Eğitim konusunda sözlü kültürün etkili olduğu, ancak çeşitli beylerin başka bölgelerden getirttikleri mollalar aracılığı ile İslami bir zemin oluşmuştur. XIX. yüzyılın sonlarından itibaren bölgeyi etkilemeye başlayan Ceditçilik hareketi, Kırgızların Türk dünyası kültür çevresi ile bağlarını güçlendirmesini sağlamıştır. Ayrıca çağdaş eğitim, siyaset ve kültürün Kırgızlar arasında yaygınlaşmasında ön ayak olmuştur. Dolayısıyla Sovyet iktidarının Kırgızistan’da kurulduğu sırada, Kırgız siyasi, ekonomik ve toplumsal yapısı XIX. yüzyılda yaşanan gelişmelerin şekillendirdiği bir yapıya sahiptir. Sovyet Yönetiminin mücadele ettiği milli kadroları, düşünce, mücadele, yöntem, tecrübe ve dayanaklar açısında 1917 öncesi ile bağlantılıdırlar.

      Güney Kırgız uruğlarının siyasi örgütlenme ve güçlerini Fergana merkezli kurulan Hokand hanlığı (1709 – 1876) derinden etkilemiştir. Fergana’da Hokand Hanlığı’nın kurulmasına bazı Kırgız beyleri de destek vermişlerdir. XVIII. yüzyılın başında Fergana vadisinde kurulan Hokand Hanlığının yöneticileri, aynı yüzyılın 60’lı yıllarından itibaren güney Kırgızlarının tamamını hakimiyet altına almaya çalışmışlardır. Kaşgar’a giden ticaret yolunun geçtiği ve Kırgızların yoğun olarak yaşadıkları Oş şehri o dönemde Fergana vadisinde Siyasi ve stratejik öneme sahiptir.27 Güney Kırgız boylarının arasındaki anlaşmazlıklardan faydalanan Hokand hanı İrdana-biy 1762 yılında Oş ve Özgön şehirlerini ele geçirmiştir.28 Hokand hanlığının bölgedeki bu hakimiyeti, güney Kırgızları,29 Bazı dönemlerde idareye karşı Kırgız isyanları yaşansa da Rus işgaline kadar sürmüştür.30 Bu süreç içerisinde Fergana Kırgızları başlarındaki Datka ünvanlı beyler aracılığıyla Hokand idaresine bağlı yaşamışlardır.31 Güney Kırgızları, Hokand Hanlığının Rus hakimiyetine girmesi sonucu, Türkistan Askeri Valiliği idaresi altında Yedi-su eyaleti aracılığıyla merkeze bağlanmıştır.32

      Güney Kırgızları Hokand hakimiyetine girdikten sonra, Hanlık orduları Kırgızistan’ın kuzeyine yönelmişlerdir. Ömer han döneminde (1809-1822) Hokand devletinin kuzey harekatı daha da yoğunlaşmıştır. 1821 yılı Seyitkul beyin komutasında Hokand ordusu Ketmen-Tepe Kırgızlarını hakimiyeti altına almıştır.33 Hokand Devletinin Kuzey Kırgızistan’ı işgal etmesi, Çüy bölgesindeki Kırgız köylerine girmesiyle başlamıştır. Sarıbagış, Solto, boylarının arasındaki anlaşmazlıklardan faydalanan Madali Han 4 bin askerden oluşan ordusunu kuzey Kırgızistan’a göndermiştir. Hokand askerleri 1825 yılında Çüy’ü ele geçirip, Alamidin çayı boyuna Bişkek karakolunu kurmuşlardır.34 Ordu daha ileriye gitmeyerek, Issık-göl ve çevresindeki Kırgız beylerinin hanlığa bağlanması talebiyle elçilik heyetleri göndermeyi tercih etmiştir.35 Ufak tefek karşı çıkmalar olsa da XIX. yüzyılın 30’lu yıllarında Kuzey Kırgızların yaşadığı bütün bölgeler Hokand hanlığının yönetimine girmişlerdir. Dolayısıyla XIX. yüzyılın birinci çeyreğinde Hanlığın sınırları Kuzey Kırgız boylarının yaşadığı bölgelere kadar ulaşmıştır.

      Hanlık tarafından Doğu Türkistan ve Hindistan’a giden ticaret yolunun güvenliğinin sağlanması ve Kırgız beylerinin hakimiyet altında tutulması için bölgenin stratejik yerlerine askeri karakollar inşa edilmiştir. 36 Bunlar Issıkgöl ve çevresi için Alay’a Kızıl Korgon (Karakol), Sopu Korgon, Taş Korgon Daroot Korgon, Çuy nehri boylarının güvenliği için Bişkek, Tokmok, Merke, Talas ırmağı boyuna Evliya-Ata, Narın ırmağı boyuna Kurtka, Dokuz Toro, Ketmen-Tepe, Cumgal gibi karakollardır.37 Hanlık, Kırgız beylerinin iç işlerine karışmamış, kurduğu karakolların askeri baskısıyla vergi almakla yetinmiştir. Ancak Kırgız beyleri, Hokand hanlığında meydana gelen karışıklıklardan dolayı her fırsatta kendi başlarına hareket etmişlerdir.38 Hanlığın işgalinden öncesinde olduğu gibi boy teşkilatı esasına dayalı olarak, biyler (bey) idaresinde siyasi organizasyonlarına dönmüşlerdir. Ancak Rusların Kazaklar üzerinden güneye hareketleri sonucu, Çarlık Rusya hakimiyetine girmişlerdir. Böylelikle Kırgızların, XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, 1917 Bolşevik ihtilaline kadar Rus Çarlığı hakimiyetinde idari olarak birleştikleri görülmektedir.39 Hokand ve Rus hakimiyeti gibi iki siyasi olayların, Kırgız toplumunda önemli değişimlere sebep olduğu kesin bir şekilde söylenebilir.

      Hokad hanlığı Türkistan hanlıklarından birisi olarak, idari anlamda bir Türk – İslam Devleti özelliği taşımaktadır. Devletin idari örgütlenmesi eyalet ve vilayet yapısı çerçevesinde bölgeler olarak temel iki idareye ayrılmıştır. Eyalet ve vilayetler hem siyasi örgütlenmeyi hem de ekonomik teşkilatı oluşturmuş, bu idarelerin başında ser kerlerin bulunduğu küçük bölgelerden oluşmuştur.40 Çok büyük olmayan şehirlerin başında beyler bulunmuştur. Köydeki çiftçilik işlerini aksakallar yönetmişlerdir. Devletin memurları genelde asker olup bin başılar, emir-leşker, vezirler, kuşbeyi, pervaneci, atabey, beyler, datkalar gibi hiyerarşik olarak örgütlenmiştir. Bu unvan sahipleri büyük topraklara sahip olup, vilayetleri, ilçeleri, şehirleri sınır boylarının idaresinden sorumlu tutulmuşlardır.41 Merkezi örgütlenme ile Hokand hanlığı, Kırgızları kuzeyde fazla etki kuramasa da tek idare çatısı altında birleştirmiştir. Ancak beylerin iç işlerinde bağımsız olmaları ve kendi askeri – ekonomik güçlerini devam ettirmeleri bütünleşmenin yavaşlamasına sebebiyet vermiştir.

      XVIII. yüzyıldan Bolşevik ihtilaline kadar Kırgız siyasi örgütlenmesinin başında (özellikle bozkır hayvan yetiştiriciliğine dayalı yaşayan bölgelerde) biyler, Manaplar (beyler), Datkalar ve Aksakallar bulunmuşlardır. Her bir uruğun toplumsal yaşamına bağlı olarak ortaya çıkan problemlerin çözülmesinde o uruğun başında bulunan Aksakal ünvanlı kişiler büyük öneme sahip olmuşlardır. Dolayısıyla Aksakallar, uruğa mensup, tecrübeli danışman olarak Kırgız toplumsal yaşamının temelinde yer almışlardır. Bu özellikleri ile Aksakallar, bozkır toplumunun tüm katmanlarında yer alan ve hayvan yetiştiriciliği konusunda tecrübeli kişiler arasından çıkmıştır. Sovyet döneminden önce genel olarak, Kırgız siyasi organizasyonunun başında Biyler (Bey) bulunmuşlardır. Biylere XIX. yüzyılın ilk yarısından itibaren Manap denilmeye başlanmıştır.