Hangisi.
43
Nehs: Uğursuz, meşum.
44
Avand: Başarılı, uğurlu.
45
Narahat: Tedirgin.
46
Sınak: İmtihan.
47
Yaddaş: Hafıza.
48
Vağzal: Tren garı
49
Katar ayağı: Tren yolu, ray
50
Bahtı oyak olmak: Talihi yaver gitmek
51
Bahtı yatmak: Talihi yaver gitmemek.
52
Yaş yarımında: Yaşını doldurmamış, altı aylık
53
Göğüs ötürmek: Göğüs geçirmek.
54
Kalaklanmak: Birbiri üstüne yığılmak
55
Esmek: Titremek.
56
Gider gelmez: Gidenin bir daha geriye dönemediği yer, sürgün yeri, savaş cephesi.
57
Fit vermek: Islık çalmak, tren sireninin çalması.
58
Gabag: Ön, ileri,
59
Akın: Akıntı, hücum
60
Azizlemek: Çocuğa, sevgiliye, hoş sözler söyleyerek sevmek,
61
Dokkaz başı: Büyük avlu kapısının önü.
62
Başını katmak: Aklını karıştırmak, şaşırtmak.
63
Bu bir soru cümlesidir, Azerbaycan Türkçesinde vurgu ile de soru cümlesi yapılabilir.
64
Yanvar: Yılın ilk ayı, ocak.
65
Heste: Hasta
66
Gayçı: Tren yolunda, ana hattan ayrılan makas.
67
Gezme el var etek yok: Gezmek için vatan var ama başın sıkıştığında tutmak için etek yok.
68
Gor: Mezar
69
Çaşbaş salmak: Ne yapacağını şaşırtmak.
70
Okucu: Okuyucu
71
Aparmak: götürmek
72
Yoka çıkmak: Birdenbire kaybolmak, yok olmak.
73
Sen yabancılara bak, sana yakın olanlar her şeye tahammül eder.
74
Yâda salmak: Hatırlamak.
75
Payız: Sonbahar
76
Aye: Seslenme edatı.
77
Kurguşun: Kurşun
78
Giley: Sızlanma, intizar, yakınma, şikâyet.
79
Yay: İlkbahar.
80
Kövrelmek: Kalbi hassaslaşmak.
81
Kadere kebin olmak: Kaderle kebin kesmek, nikâhlanmak.
82
Zerrebin: Dürbün.
83
Serhed: Serhat, sınır.
84
Mug: Zerdüştlük inancında müritlere verilen ad.
85
Neğatifteki şekil: Fotograf filmindeki negatif resim.
86
Dayanmak: Durmak
87
Şefek: Tan vakti, ya da gurub vakti kızıl güneş ışıkları
88
Dere dik: Dere tepe
89
Gor: Kabir, mezar.
90
Göynetmek: Sızlatmak.
91
Rakip aparmak: Rakibin(hayatın) galip gelmesi,
92
Canını bir teher çekip aparmak: Bir şekilde beladan kurtulmak, canını kurtarmak
93
Gider gelmez: Gidilip bir daha dönülemeyen yer, sürgün yeri.
94
Gepik: Azerbaycan para birimi, kuruş.
95
Kirakeş: Kiracı.
96
Hezer: Hazar denizi.
97
Dahma: Derme çatma baraka, kulübe.
98
Fır: Hörgüç
99
Tapmak: Bulmak.
100
Dalınca: Ardından, arkasından.
101
Ayak baş olmak: Tepetaklak olmak.
102
Süt uyutmak: Sütü mayalamak, yoğurt çalmak.
103
Üyüşmek: Sütün, damızlık yoğurt ile uyuşup yoğurt haline gelmesi.
104
20. Yüzyıl Azerbaycan şairlerinden Mehemmed Hadi.
105
Tapmak: Bulmak/ Tapılmak: Bulunmak
106
Canına daraşmak: Sülük gibi yapışmak.
107
Kulluğunda durmak: Her isteğini yerine getirmek için emrine amade beklemek.
108
Kanıkmak: Kana susamak.
109
Sap: İp
110
Şaker: Alışkanlık, adet, görenek.
111
Kanı kararmak: Suratını azdırmak.
112
Tapmak: Bulmak.
113
İy: Koku.
114
Verdiş: Alışkanlık, gelenek.
115
İştir: Olur ya, olabilir, iştir başa gelebilir anlamında.
116
Verdiş eylemek: Alışkanlık haline getirmek.
117
Laçın: Azerbaycan’da, Karabağ bölgesinde bir şehir.
118
Soruşmak: Sorup haber almak
119
Okumak: Türkü, söylemek.
120
Ay Laçın: Ermenilerin işgali altında kalan Laçın şehrini anlatan meşhur bir halk türküsü.
121
Kesme Şikeste: Karabağ’a özgü bir mugam havası.
122
Zile yükselmek: En tiz perdeye çıkmak, en tiz perdeden ses vermek
123
Pesden ötmek: En kalın perdeden ses vermek
124
Yanaşı: Yan yana, birlikte
125
Vuruş: Vuruşmak, savaş
126
Acık: Öfke, hiddet.
127
Uzak başı: En sonunda, olsa olsa, anlamında deyim.
128
Yavaşımak: Yavaşlamak, duraksamak.
129
Kor: Bir musiki eserini seslendirenler topluluğu, koro.
130
Ved: Vaat.
131
Dütar: İki telli Türk çalgısı.
132
Gıfılbend: Kilit, kapı kilidi.