Memmed İsmayıl

Unuttuğun Yerdeyim


Скачать книгу

düştün.

      Yağmur, sen de buluttan

                Dolup gurbete düştün.

      Gönül, ölüm günün mü,

                Gelip gurbete düştün?!

      Buluta dönmek için

                  Buharlanmak gerekmiş.

      Budağa dönmek için

                  Baharlanmak gerekmiş.

      Vatana dönmek için

                  Mezarlanmak gerekmiş..

      Damlalar buharlanır

                Yağmur, kar olmak için.

      Goncalar baharlanır

                Meyve, bar olmak için.

      Kucağını aç, vatan,

      Yok olup geleceğim,

                Sende var olmak için…

      Ey Bulut

      Ne ağzına su almışsın?

      Bir cevapsız sualmişsin?

      Niye böyle karalmışsın

      Ne zaman yasım, ey bulut?

      Yaşım tükenmiştir, yaş ver.

      Yerde kalanını boş ver.

      Kara yağlığını borç ver

      Gözüme basım, ey bulut.

      Ya ben koşum, ya sen hakla,

      Sinemi terk et son ‘ah’ la.

      N’olur, ben ölüm, sen ağla

      Ben kulak asım, ey bulut.

      Aldığını geri gönder.

      Bana en son yeri gönder.

      Bir yağmur kendiri gönder

      Özümü asım, ey bulut.

      Senin de evvelin su mu?

      Haçan195 var ettin ‘yok’umu?

      Belki uykumsun, uykumu196

      Ben, neye yozum,197 ay bulut.

      Yine karşıdan kış gelir.

      Güz ki elleri boş gelir.

      Sen oku, bana hoş gelir

      Yağmur duası, ay bulut.

      Vatan vatandır, ha deyim…

      Bendeye, Allah’a deyim…

      Gurbetten daha ne deyim,

      Daha ne yazım, ay bulut?

      Dert

      Kenara çıkmaktır işin çetini,

      Çıkar, yollarına kargış elenir.

      Alır dudağına sigaretini,

      Gümüşî saçında dert tütsülenir.

      Koymaz ki sahipsiz kala dünyada

      Uzaktan gördü mü, tezden el eyler.

      Koymaz ki çevrilip yüz tutsun yada,

      Derdi çekip çekip dert güzel eyler.

      Gurbet, yeri değil her yüzü berkin,

      İnmek istese de gam katarından,

      Zaman kotan açar198 alnında her gün,

      Sonra dert yeşerir kırışlarından..

      Görür ki dert gelip ona el açtı,

      Derdi yüreğine hayran eder o.

      Yalan sohbet imiş: Derman ilaçtı(r),

      Derdini, derdine derman eder o…

      Ah seni, geriye işleyen teker,

      Alın yazısının meçhul haberi!

      Mizan terazidir, çektikçe çeker,

      Vatanla gurbeti, hayırla şeri..

      Bir ömür ikilik içinde noksan,

      Beden mi ruhta, ruh mudur canda?

      Gurbet mi? Onsuz da gurbette yoksun,

      Hele görmezlikten gelir vatan da…

      Güneş kademiyle düşer ısrara

      Çeker gözlerinin gurub yerini.

      Akşamın birinde kansız mısralar

      Bulur yüreğinin garip yerini…

      Kalıp ara yerde yaşar da her gün

      Sağında, solunda solahay199 kader;

      Fırsatın birinde ölür, ölümün

      Gözünün odunu almağa gider…200

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Sorak: Sorup alınan haber.

      2

      Yaddaş: Hafıza.

      3

      Hahiş: İstek, rica

      4

      Cada: Kuruyan bir bataklığın, sular çekildikten sonra toprakları çatlamış hali.

      5

      Akın: Süratle akan su. Akın yeri: Hızla akan su yatağı

      6

      Sürekçi: Sürek avında avı, avcıların önüne doğru kovalayan kişi.

      7

      Behtever: Talihi kendisine yar olan, bahtiyar.

      8

      Haçan: Ne Zaman.

      9

      Gabag: Ön, ön taraf.

      10

      Dehne: