Memmed İsmayıl

Unuttuğun Yerdeyim


Скачать книгу

şehirle köy arasında

      Şehirin attığı tora düşenler…

      Bu Benim…

      Bu benim ey kendim, tanımadın mı?

      Bu, o Memmed’dir

      Biraz kırılmış,

      Biraz sıkmış onu şehir havası,

      Dermanı, dağların seher havası…

      Beni tanımıyor yeni yetmeler,

      Ben mi çıkarmışım yâddan, adımı,

      Senin kucağında arzuladığım

      Günlerden dönerek gelmişim sana

      Bu benim, ey kendim, tanımadın mı?

      İlham

      Denizlere benzer fikrimiz bizim,

      Gâh yüzde oluruz, gâh da derinde.

      Her yeni bir fikir bulunduğunda

      Yücelir insanın hür gözlerinde…

      Tohum filiz verir yer isinende,165

      Gezer duyguların yükü sinende.

      İlham dediğimiz bir ağaçtır ki,

      Meyvesi kâğıtta, kökü sinende…

      O Hangi Meseldir

      O hangi meseldir:

                                                              “Âlemi bezer…”

      Dağıt gümanımı,

      Dağıt şüphemi.

      Büyük şehirlerde

      Uzak köylerin

      Bekâr oğlanları

      Çınartek166 gezer

      Kızları yol gözler

      Menekşe gibi.

      Oğuz Hele Uykudadır…

      Su perisi, su perisi,

      Bu çoban şehvet harisi…

      Su perisi, su perisi,

      Ne işin vardı, bulakta?

      Doğruluk şöhret harisi,

      Eğrilik gözde, kulakta…

      N’olur o baktı, sen bakma,

      Bakma, sen baksan söz çıkar.

      Yakanı yakın bırakma,

      İçinden “Tepegöz” çıkar…

      Bakma, bu çoban şer atar,

      Hayrı şere calak eder.167

      Sonra yer, göğü aldatar,

      Gök, yeri taşgalak eder168.

      Öz özünü bulmayanlar,

      Özgelerle yüz göz olur.

      Sevgiden doğulmayanlar,169

      Doğunca, “Tepegöz” olur…

      Nerden buldun bu tezadı,

      Öğrendin mi neydi sehvin?

      Kanatların uçamadı,

      Ağır bastı insan yanın…

      Neydi bu alın yazında,

      Yarı insan, yarı kuştun.

      Bu yerle gök arasında,

      Hangisinden olmuştun.

      Bir yer de yok ki, sığına,

      Derdin düşmüştür arkama.

      Bir çobanın acığına

      Bütün Oğuz’u kargıma…

      Olur ya, azıtsam derdi,

      Azdırmaz ki, ana betni.170

      Gökler geriye gönderdi,

      Yerlerin emanetini…

      Tarih kül oldu… Köz geçti,

      Kaldı ‘Ey dad-ı bidad’ı.

      Başına Tepegöz geçti,

      Oğuz hele uykudaydı…

      Ben Gelende

      B en gelende büyüklüğü

      Ruhumla birdi.

      Adını ananların

      Yeri Sibir’di.171

      Bir Tanrısal histi,

      Su çekendi,

      Sonu görünmeyen izdi.

      Toprağa düşen tohum gibi

      İçimde yeşerdiğinden habersizdi…

      Adımına dar gelirdi

      Tarihin dolayları…

      Göçebe yollarında

      Mecali yoktu yapsın,

      Hayalinde yükseltirdi

      En güzel sarayları…

      Hedefi kızıl elma

      Ses yetmez bir hedefti.

      Bir ömür hasret yolu;

      Damağındaydı tadı!

      İçinde,

      Akıntıya karşı yüzüp

      Kürü172 dökmeye giden173

      Bir balığın inadı…

      Hedefi kızıl elma

      Ses yetmez bir hedefti.

      Arada ne olduysa

      Talihi geri tepti;

      Ben giderken;

      Adı boynuma yüktü.

      Türk’tü;

      Tarihin bir köşesinde

      Boynu büküktü,

      Büyük olanların

      Dertleri de büyüktü…

      Türk

      Garbın garipliğine

      Şarktan türküler kattı.

      Tuz yerine dünyanın

      Hamuruna ter kattı.

      İzleriyle birleşti,

      Yeryüzünün her katı…

      Kurdu ulusun diye

      Kurttan almış soyunu.

      Dönüp de tarihe sor

      Ellerinin suyunu.

      “Adam” Âdem’den gelir

      Irkı yüce ırk olmuş.

      Hakka gönül açalı

      Adı dönüp Türk olmuş.

      Düşmanlar kale bilmiş

      Başındaki