hangi tufanın yeliyle söndün,
Gör hangi baykuşu Zerdüşt eyledin.
Evvelce ikiye, üçe bölündün
Sonra bölünmeye verdiş eyledin…116
Laçın’ım 117
Laçın’ım, Laçın’ım kesilen elim,
Düşman pençesinde yetim güzelim.
Yol mu var, yanına ne yandan gelim?!
Laçın’ım, Laçın’ım, yaralı kuşum,
Kimin var, hâlini kimden soruşum?!118
Derdinden okuyan…119 “Ay Laçın…”120 diyor.
Kaldı o yerlerde ilacım diyor.
Ya şimdi ben kime el açım, deyim:
Laçın’ım, Laçın’ım, yolu yokuşum,
Kimin var, hâlini kimden soruşum?!
Laçın’ım, Laçın’ım, Kesme Şikeste’m,121
Gâh zile yükselir122, gâh çalar pesten.123
Hevesi, nefesi, sesi kafeste…
Laçın’ım, Laçın’ım, yaralı kuşum,
Kimin var, hâlini kimden soruşum?!
Ömrümüz çürüyen ömr oldu niye,
Tanrı’dan böyle bir emr oldu niye?
Yolların bu şekil yumruldu niye?
Yolu yumrulmuşum, yaralı kuşum,
Kimin var, hâlini kimden soruşum?!
Han Asker…
Bu vatanın neyi var, azı, çoğu dövüşür,
Dağı, taşı, toprağı, varı yoğu dövüşür.
Nice şehit yiğidin, nakâm ruhu dövüşür,
Bir askere çevrilir burda her mezar taşı,
Yeter ki ayağa kalk, sen başlat bu savaşı.
Ocağının başına çıkmaya yad bekleme,
Kalk, ayaktan başa çık, baştan imdad bekleme.
Andın vatanın andı başka bir and bekleme,
Adın vatan adıyla çekilirse yanaşı,124
Bu vuruş125 Hak vuruşu, bu savaş Hak savaşı.
Bu insan denizinde her insan bir adacık,
Doğduğumuz bu yurdu viran koydu yad, acık.126
Haktır seni sesleyen Hak için cihada çık,
Yürü, yiğit safının sonu nedir, ne başı?
Bu vuruş Hak vuruşu, bu savaş Hak savaşı.
Beş kelime sözüm var, bekle ey civan asker,
Yoluna uğur deyim, Han Ayvaz’ım, han asker.
Boyuna göz dikmişim, boyuna kurban asker
Bu hücumun sonunda ölüm var, uzak başı,127
Bu vuruş Hak vuruşu, bu savaş Hak savaşı.
Ağzımda Hak kelamı, bu Hak sesi senindir,
Hele hakkın nahakla çekişmesi senindir,
Dünyanın en mübarek galebesi senindir,
Bu zafer yolunda sen, ne dur, ne de yavaşı,128
Bu vuruş Hak vuruşu, bu savaş Hak savaşı.
Kan
Ya buyruk, ya yumruk altındadır,
Dünyanın vatan olmayan toprakları…
Boyun uzatılınca boyunduruk büyüyor,
Boynu buruk büyüyor
Vatan olmayan toprakların uşakları…
Arzulara varmak,
Kan ile sulanmak,
Vatan olmak istiyor Toprak!
Kan arıyor,
Kan, kurban..
Kana kan demiyorum,
Kan diyorum,
Vatandaş olmak isteyen insan!
Vatan kan ile doğar,
İnsanı kan çekiyor,
Her doğuş bir kandır!
Serhaddını kan çizer ülkelerin,
İnsan kanı!
Kandır, kandırabilirsen
Vatandaş olmak isteyen insanı!
Her Sözün Doğrusu
Kovuldum yad çıkan ses gibi kordan,129
Sonra: “Ne işin var?” sorusu geldi.
Ne yana yüzümü tuttumsa, ordan
Çekilmez kesafet kokusu geldi.
Tanrı düzenine dönmez dilleri,
Veddir, her iş, ved.130
Yeraltında kurt keser kan emici telleri,
Yeryüzünde rüşvet.
Hakikat karşıdan gelen yalan mı?
Tosbağa kınına girip bekliyor.
Rüşvet almayan da almaz, alamaz,
Kendine teselli verip bekliyor.
Yeniden okunur eski gazeller,
Okunur Ruslu, Farslı dütarla.131
İşini yapmakta görünmez eller,
Geçer kervanımız ‘ne işim var’la.
Bir göze görünmez zalim yaratık
Kapıdan kovarız, dalar bacaya.
Bin yıldır arayıp cevap bulmadık
Tanrı’nın sorduğu bir bulmacaya…
Tanrı dergâhında talih gıfılbend,132
Anlamı: ‘ya öl!’dür, ‘ya ayağa kalk!’
Gaflet uykusunda yatan memleket,
Garip gündüzünde geceleyen halk.
Kalk ki, Kaf Dağı’nda donan ümidin
Şimal küleğinin önünü kesmez.
Orda: Savalan’da yatan yiğidin
Kalkıp uyanmağa hele telesmez.133
Yüz yüze dayanmış sıcakla