yıl ömür sürmüş, tam bir devlet adamı olarak hayatını kaybetmiş ve ölene kadar elinden kalemi düşmemiş olan Jürgenov’un Kazak halkı ve Orta Asya halklarının hayatına katkı sağlayan, bugüne kadar önemini ve değerini kaybetmeden gelen bilimsel çalışmaları ve zengin mirasını araştırıp incelemenin zamanının geldiğini düşünüyoruz. Diğer hizmetlerinin yanı sıra 1929-1930 yılları arasında Tacikistan Halk Maliye Komiseri, 1930-1933 yılları arasında Özbek SSC Halk Eğitim Komiseri ve 1933-1937 yılları arasında Kazak SSR Halk Eğitim Komiseri olarak görev yapan Temirbek Jürgenov’un devlet görevinin büyük sorumluluğunu üstlenerek bütün zorluğunu çekmiş, bir vatandaş olarak sesini bu dönemdeki toplumun önemli problemleri için çıkararak yazmış olması, memleketi ve topraklarının mutlu geleceğine dair özlemden doğan gerçekten ilerici ve erdemli bir hayaldi.
Temirbek Jürgenov’un biyografisine yakından baktığımızda 1923-1927 yılları arasında Taşkent’teki Orta Asya Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuduğu yıllar özellikle dikkatimizi çekiyor. O zaman Taşkent, Türkistan Özerk Cumhuriyeti’nin merkeziydi. Tarihî gerçeğe bağlı kalacak olursak Türkistan Özerk Cumhuriyeti’nin de Taşkent’te açılan Orta Asya Devlet Üniversitesi’nin de ortaya çıkışını XIX. yüzyılın sonlarında Kırım, Kazan Tatarları organize etti. Sonra Orta Asya’da yaşayan tüm Türk kökenli halklara yayıldı. Aydınların tüm temsilcileri tarafından desteklenen Orta Asya halklarının bütünlüğü ve özgürlüğü fikrinin temellerini onların attığını cesaretli bir şekilde söylemeliyiz. Orta Asya halklarının bütünlüğü ve özgürlüğü fikri 1917 yılı Kasım ayında Kokand şehrinde düzenlenen IV. Bölgesel Müslümanlar Kongresi’nin kararı olarak ortaya çıktı. Bu kongrenin delegeleri Rus İmparatorluğu bünyesinde Türkistan Özerk Cumhuriyeti’ni kurma kararı aldılar. Bu kararı uygulamanın ana fikri ve kuralları 1920 yılında Taşkent’te gerçekleştirilen Türkistan Bolşevikleri Partisi’nin Müslümanlar Bürosu’nun üçüncü büyük konferansında tartışılıp kabul edilmesine rağmen Sovyet merkezi hükümeti tarafından desteklenmedi.
Geçen yüzyılın 20’li yıllarında Türkistan Özerk Cumhuriyeti’nin yönetici pozisyonlarında Kazak kökenli T. Rıskulov, N. Törekulov, S. Kojanulı, S. Asfendiyarov, M. Jumabayev, M. Avezov, J. Aymavıtov, M. Tınışbayev, K. Kemengerulı, J. Dosmuhamedulı gibi tanınmış toplum ve devlet adamlarının olmasının; bunların Orta Asya Devlet Üniversitesi’nin eğitim, bilim, öğretim, personel ve ekonomik hizmetlerine katılmasının; dersler vermesinin o sıralar üniversite öğrencisi olan Temirbek Jürgenov’un siyaset ve hizmetlerine etki etmemesi, iz bırakmaması mümkün değildir. Yukarıda bahsi geçen şahsiyetlerin Alaş hareketiyle doğrudan ve dolaylı olarak alakası olduğu gerçeğini nasıl dile getirmeyelim?
Tarihten de bildiğiniz gibi Bolşevikler daha önce saflardan uzaklaştırdığı Alaşlıları göreve çağırmak zorunda kaldılar. Böylece halkı okuryazar yapma, eğitim verme ve kültür alanlarını geliştirme gibi faaliyetler 1921 yılından itibaren ele alınmaya başlandı. Tanınmış tarihçi M. Koygeldiyev araştırmalarında bu dönemdeki Komünist Partisi liderlerinden Avdeev’in “Kırgız aydınlarından sekizinden yedisi Alaş Ordalı’dır. İhtiyaçtan dolayı eski parti üyeliklerini ve faaliyetlerini göz önünde bulundurarak birçok öğrenciyi çalışmaya davet etmek zorunda kalacağız.” diyerek Alaş Ordalıların ülkemizdeki kültür ve eğitimin gelişmesine büyük katkı sağladığını yazıyor.
Taşkent’te Orta Asya Üniversitesi’nde okuyan geleceğin devlet adamı, Sovyet ve parti işlerinde tecrübeli Temirbek Jürgenov’un bu durumlardan haberdar olmaması, bizce, mümkün değildir. Bu nedenle de genç politikacı Temirbek Jürgenov’un halk şahsiyeti olarak şekillenmesinde üç fikir etkili oldu: Birincisi İsmail Gaspıralı, Yusuf Akçura, S. Maksudi, Mustafa Çokay ve Ayaz İshaki’nin temelini attığı umumi Türklük yani Orta Asya halklarının birliği ve özgürlüğü fikri; ikincisi Alihan Bökeyhanov, Ahmet Baytursınoğlu, Mirjakıp Duvlatov, Halel Dosmuhamedov vb. önderliğindeki Alaş fikri; üçüncüsü Komünist fikirdi.
Temirbek Jürgenov’un üniversiteye kadarki yaşamına baktığımızda 1917 yılında Ufa ziraat lisesinde okuduğunu, lisede sosyal hayata aktif olarak katıldığını, öğrenci gençlerin toplumsal hareketlerine katıldığını görmekteyiz. 1918 yılında “Qazaq Muñı” gazetesinin yayın kurulu üyeliğine, Torğay Sovyetler Kongresi davet bürosuna üye olarak seçildi. 1919 yılında Irğız ilçesi Kenjeğara nahiyesi devrimci komitesi başkanlığına atandı. 1920’de Tüm Birlik Komünist Partisi’nin saflarına katıldı. Irğız eyaleti devrimci komitesinin; eyalet işçi, asker ve köylü temsilcilerinin yürütme komitesi başkanlığına seçildi. 1921-1923 yılları arasında Orınbor’da İşçi Fakültesi’nde okudu.
Geleceğin devlet adamı Temirbek Jürgenov üniversitede okurken Kazak SSC’nin Türkistan Cumhuriyeti’ndeki tam yetkili temsilcisi olarak atandı. Kazak SSC ve Türkistan Cumhuriyeti Merkez Yürütme Kurulu üyeliklerine seçildi. Bölgesel ve cumhuriyetçi parti örgütlerinin konferans ve genel kurullarına, ayrıca Orta Asya’da kurulan cumhuriyetlerin ulusal-bölgesel sınırlarının belirlenmesi çalışmalarına katıldı. Bu yıllarda Alaşlılar ile yan yana, el ele çalışıp hizmet ettiğini hesaba katarsak Temirbek Jürgenov gibi bir şahsiyetin gökten inmediğini ve yerden çıkmadığını anlarız. Adil bir şekilde söyleyecek olursak Temirbek Jürgenov’un birdenbire komünist olduğunu söylemek haksız bir iddia olurdu. Unutmamak gerekir ki genç siyasetçi ve devlet adamı Temirbek Jürgenov öncelikle Alaşlıların elinde büyümüştür ve ikincisi babası Kara’dan yedi atasına kadar varlıklı bir ailede dünyaya gelmiştir. Bundan dolayı topluma etki eden siyasi olayların iyi ve kötü yanlarını analiz ederek tahmin etmiş, rasyonel bir bakış açısıyla inceleyerek kabul etmiştir. Şüphesiz, “Temir Halk Komiseri”, “Kazakların Lunaçarskiy’i” olarak nitelendirilen Temirbek Jürgenov’un Komünist Parti siyasetinin sadece askeri değil, aynı zamanda lideri olduğu tarihî bir gerçektir. Bununla birlikte, Temirbek Jürgenov gibi bir şahsiyet ve devlet adamının insanlık yolunda karşılaştığı kamuoyundaki durum ve olaylara, günümüz penceresinden bakmanın ve incelemenin bir şahsiyeti tanıma açısından gerçeğe ulaşmanın tek yolu olduğunu düşünüyoruz.
Temirbek Jürgenov’un Orta Asya Üniversitesi’ne kadar olan biyografisine dayanarak şunu söyleyebiliriz ki bu dönem tanınmış toplum ve devlet adamının hayatındaki ilk siyasi mekteptir, ikincisi ise üniversitede okuduğu, okurken parti ve Sovyet hizmetlerinde görev aldığı zamandır. Uzman tarihçiler 1920’li yıllarda Kazak aydınlarının Orınbor’da Saken Seyfullin’in etrafında toplanarak proleter akımı, Taşkent’te “Ak Jol” gazetesi ve “Şolpan” dergisi etrafında toplanarak ulusal demokratik akımı takip ettiklerini yazıyorlar. Siyasetçi Temirbek Jürgenov’un kariyerinde bu iki akımın da etkili olduğunu inkâr edemeyiz.
Elbaşımız Nursultan Abişulı Nazarbayev “Amacımız bilimi yeniden yaratarak onu gereksiz ve eskimiş fikirlerden temizlemektir. Özellikle bunu sosyal bilimler alanında uygulamalıyız.” demektedir. Bu sözlerden hareketle Kazak halkının toplumsal hayatındaki tüm fikirleri, siyasi akımları ve düşünceleri yeniden gözden geçirip, bunların iyi ve kötü yönlerini belirleyerek faydalı olanlardan yararlanmanın günümüzde sosyal bilimlerin gündemindeki önemli konulardan biri olduğunu düşünüyoruz. Böyle bir gereklilik, özellikle, büyük şahsiyetleri araştırma çalışmaları için faydalı olacaktır. Temirbek Jürgenov gibi karakterlerin muhalif siyasette öne çıkması ancak o zaman gerçekten anlaşılabilecektir.
Hepimizin bildiği gibi Alaş Partisi’nin 10 bölümden oluşan programının 9. bölümü “Bilim Öğretimi” diye adlandırılmaktadır. Bu bölümde hem o dönem hem de sonraki dönemler için önemli ilkeler yer almaktadır. Alaş Partisi’nin ilkesinde bilimin bütün insanların faydasına olduğu; Kazaklara, Ruslara, işçiler