ehdizade
44 Gün Karabağ Savaşı Sürecinde Güney Azerbaycan
MEHSA MEHDİZADE
Güney Azerbaycan’ın Salmas şehrinde doğdu. Güney Azerbaycan’da Urmu Devlet Üniversitesinde 2002’de yayın hayatına başlayan Uyanıç dergisinin başyazarlığını yaptı. Urmu Devlet Üniversitesinde faaliyet gösteren “Türkçe Şiir ve Edebiyat”, “Şehriyar” derneklerinin aktif üyeliğini yaptı. Türkiye’de uluslarası ilişkiler bölümünde lisans, siyasal iletişim ana bilim dalında yüksek lisansını tamamladı. 2021 yılında uluslararası ilişkiler ana bilim dalında doktora programına başladı.
Öğrencilik yıllarında Millî Hareket’in aktif üyesi olarak çalıştı. 2006, 2011 yıllarında millî faaliyetlerinden dolayı tutuklandı ve bir sene şartlı hapis cezası aldı. 2012 yılından beri Günaz TV’de program hazırlamakta ve moderatörlük yapmaktadır. 2012’den beri ailesiyle birlikte Türkiye’de yaşayan Mehsa Mehdizade, bir çocuk annesidir.
TEŞEKKÜR
Bu çalışmayı Karabağ’ın kurtuluşu uğruna hayatlarını feda eden şanlı Azerbaycan’ımın aziz şehitleri ve gazilerine, Güney Azerbaycan’ın özgürlüğü yolunda ömürleriyle bedel ödeyen Millî Fedailerine, Güneyi ile Kuzeyi ile Karabağ’ın kurtuluşu için tüm cephelerde savaşan, mücadele eden vatanım Azerbaycan’ın tüm evlatlarına sunuyorum…
Çalışan, aynı zamanda eğitim alan bir annenin oğlu olan yaşı küçük büyük adamım, gurbet günlerimin vatanı ve yaşam kaynağım oğlum Savalan BERZİN’e sevgilerimle, teşekkürlerimle…
KISALTMALAR
Bu çalışmada kullanılmış kısaltmalar, açıklamaları ile birlikle aşağıda sunulmuştur.
GİRİŞ
Tarihî olarak Azerbaycan halkının iradesi dışında ve savaş sonucu ikiye bölünen Azerbaycan topraklarının güney bölgesi bugün İran sınırları içerisinde yer almaktadır. İran’da 35 milyonluk bir nüfusa sahip Güney Azerbaycan Türkleri, merkezî Tahran hâkimiyeti tarafından sindirme ve yok sayılma siyasetinin hedefinde olmuştur ancak maruz kaldıkları sistematik saldırılara rağmen tarihî süreç içerisinde “Azerbaycan Vatan Anlayışı” ve “Türklük” bilincinden beslenen muhalif, sivil ve medeni bir hareket olan Güney Azerbaycan Millî Hareketi’nin varlığını günümüzde görmekteyiz.
Kuzey Azerbaycan’da 27 Eylül 2020 tarihinde savaş seferberliğinin ilanıyla birlikte aynı tarihten itibaren cephede yaşanan gelişmeler, Güney Azerbaycan kamuoyu tarafından hassasiyetle takip edilmiştir. İran’ın devlet ve muhalif medyasının Kuzey Azerbaycan karşıtı veya nadiren de olsa tarafsız bilgi yaymaya çalışmaları Güney Azerbaycan kamuoyunun bu medyalara güvenini tekrar sarstığı gibi büyük kızgınlığa da yol açmıştır. Yıllar içinde milliyetçi kesimin hassasiyeti bu kez toplumun geniş kesimleri tarafından hissedilmiş ve tepkiye dönüşmüştür. Cepheden gelen haberler artık Güney Azerbaycan Millî Hareketi’ne mensup sosyal medya kanalları, internet ve uydudan yayın yapan TV ve radyolardan takip edilerek yansıtılmış ve Güney Azerbaycan kamuoyu bilgilendirilmiştir. Coronavirüs salgın vakalarının çok yüksek seviyelere çıktığı, İran’da ekonomik krizin ve geçim sıkıntısının insanların birinci sorunu haline geldiği bir dönemde, İran’ın Ermenistan’a verdiği her türlü desteğin karşısında durmak ve Kuzey Azerbaycan’a destek vermek Güney Azerbaycanlılarının birinci ve hatta tek önceliği olmuştur. Güney Azerbaycan’da da bir arka cephe açıldığını söylemek yerinde olacaktır. İran’da 2019’un kasım ayında benzin fiyatlarının yükselmesine tepki olarak binlerce insanın katılımıyla farklı bölgelerde gösteriler yapılmıştı ancak Güney Azerbaycan’dan gösterilere katılım olmamıştır. Uluslararası Af Örgütü’nün verilerine göre İran’ın farklı bölgelerinde 304 göstericinin öldürüldüğü gösterilerde Güney Azerbaycan’da bir hareketlilik görülmemiştir, ancak tam bir sene sonra Kuzey Azerbaycan’ın Karabağ muharebesiyle birlikte Güney Azerbaycanlılar tepkilerini sokaklarda mitingler yaparak ortaya koymuşlardır. Bu konu Güney Azerbaycan toplumunun İran’da Azerbaycan merkezli olmayan muhalif hareketlerle mesafeli olmakla birlikte Tahran merkezli muhalif hareketlerden bağımsız ve ayrı olduğunu göstermektedir. Güney Azerbaycan toplumunun sorunları, öncelikleri ve tepkileri Azerbaycan merkezli ve Güney Azerbaycan’a özel olmakla aynı zamanda diğer muhalif hareketlerden müstakildir. Bu durum ayrıca İran devletinin bir asırlık asimilasyon ve Azerbaycanlılık-Türklük bilincini yok etme siyasetinin iflas ettiğini, Güney Azerbaycan’ın Kuzey Azerbaycan ile olan bağlarının gücünü göstermektedir. Milletinin iradesi dışında bölünmüş bir vatanın, ayrılığa başkaldırışına tanıklık ettiğimiz bir dönemin yaşandığını söylemeliyiz. Karabağ’ın işgal edilmesini, komşu bir ülke veya bölgenin işgali olarak değil kendi toprağının işgali olduğunun bilincinde olan Güney Azerbaycan halkı 44 Gün Karabağ Savaşı boyunca Ermenistan ve destekçilerine karşı Azerbaycan devleti ve ordusunun yanında olduğunu başta İran devleti olmakla birlikte tüm dünyaya bildirdi. İran neredeyse Ermenistan işgalciliğine karşı çıkmanın, devlet tarafından güvenlik suçu sayıldığı tek ülkedir. 44 Gün Karabağ Savaşı boyunca İran Ermenistan dostluk ilişkilerine karşı çıkan yüz binlerce Güney Azerbaycanlı sosyal medya vasıtasıyla ve sokak mitingleri düzenleyerek Azerbaycan’ın halklı savaşında bir vatan cephesi oluşturdular. Aras’ın kuzeyinde Kuzey Azerbaycan topraklarının terör gruplarından temizlenmesi, işgalcilerin kovulma büyük bir hassasiyetle Güney Azerbaycanlılar tarafından takip edilmiştir. Azerbaycan’ın şanlı ordusunun Karabağ’ın her bölgesini işgalden kurtarması Güney Azerbaycan’da büyük bir coşku ve sevinçle karşılanmış, şehit haberleri ise derin üzüntüye yol açmıştır. Karabağ Savaşı, bölünmüş Azerbaycan’ın işgale, işgalciye ve işgalciliğe destek verenlere karşı bir bütün oluşturmuş, birleştirmiştir.
Azerbaycan severliğin, Ermeni işgalciline karşı olmanın suç sayıldığı İran’da, Güney Azerbaycanlılar açtıkları Karabağ Cephesi’nden tüm cezalandırmalara, tehditlere, yaptırımlara ve bedellere karşı meydan okumuşlardır. 44 Gün Karabağ Savaşı sürecinde Karabağ meselesinin Güney Azerbaycanlıların millî meselesi olduğu hakikatinin şahidi olmaktayız. Rahmetli Bahtiyar Vahabzade’nin Azerbaycan toprağının ikiye ayrılmasının sadece kağıtlarda kaldığı ve bir milletin ruhunun bölünmezliğini anlattığı bu mısraların hakikatini yaşamaktayız:
Ağalar bilmedi birdir bu toprak
Tebriz de Bakü de Azerbaycan’dır
Bir elin (halkın) dilini, ruhunu ancak
Kağıtlar üstünde bölmek asandır
44 Gün Karabağ Savaşı Ermenistan işgalciliği ve terörizmine karşı büyük bir zafer olduğu gibi, Azerbaycan halkının iradesi yok sayılarak ikiye ayrılmış Bütün Azerbaycan’ın, kuzeyi ile güneyinin bir vatan savaşında birleştiğini yaşadığımız tarihî bir zaferdir. Karabağ Zaferi Ermenistan işgalciliğine karşı bir zafer olduğu kadar Bütün Azerbaycan’ın ayrılmasına, kuzey güney olarak bölünmesine karşı bizim tarihî zaferimizdir.
Azerbaycan Cumhuriyeti 1918 yılında kurulmuştur ve 1920’de Rusların Azerbaycan’ı işgal etmesinden 1991 yılına kadar bağımsızlığını kaybetmiştir. Ancak Azerbaycan Bağımsızlık Bildirisi ve Anayasası’na göre, 1991 yılında tekrar kurulmuş olan bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti 1918’de kurulmuş olan Azerbaycan Cumhuriyeti’nin devamıdır. Karabağ Savaşı’na bakıldığında, savaşın konusu, tarafları ve mahiyeti 1918-1920’de, 1987’de tekrar alevlenen–çatışmaların devamında, 1991-1994 savaşında ve 2020 Karabağ Savaşı’nda aynı olmakla birlikte birbirinin devamı niteliğindedir. Azerbaycan’ın ikinci istiklal tarihinin 1991 yılı olduğu ve bu tarihten itibaren resmen tekrar savaşa dahil olduğu için çatışmaların 1987’de başlamasına rağmen, 1991-1994 savaşı olarak 2020 Karabağ Savaşı, hukuki, siyasi ve askerî olarak 1918’de başlayan savaşın devamı niteliğindedir. Ayrıca bu savaşın son 30 yıllık değil yüzyıllık bir geçmişi olduğu göz önünde bulundurulmuştur.
Azerbaycan’ın Ermenistan tarafından işgal edilmiş topraklarını kurtarmak için 27 Eylül 2020 tarihinden itibaren başlanan operasyonlar sırasında, 30-35 milyon Azerbaycanlının yaşadığı İran’da, İran’ın Ermenistan’a sıcak yaklaşımına karşı, Güney