bütün Güney Kafkasya’da idareyi ele alacak Mavera-yı Kafkas Komiserliği adıyla federal bir hükümet kurmuşlardır. Federal hükümetin başkanlığını bir Gürcü yapmakla birlikte, diğer üyeler üç Azerbaycan Türkü, üç Gürcü, 3 Ermeni ve 2 Rus’dan oluşmakta idi. (Bal, 2003: 401)
Taşkıran (1995: 91) Mavera-yı Kafkas Hükümeti zamanında bölgenin beş idari bölüme ayrıldığını yazmaktadır. Bakü Vilayeti, Gence Vilayeti, Erivan Vilayeti, Tiflis Vilayeti ve Zakatal Sancağı, Şuşa, Cebrail ve Zengezur Gence Vilayeti’ne dahil idi. Azerbaycan’ın tarihî toprağı olan Karabağ’ın Mavera-yı Kafkas Hükümeti’nin içinde bulunan yeni Azerbaycan Cumhuriyeti toprağının bir parçası olduğu resmen ilan edildi. “Mavera-yı Kafkas Hükümeti’nin dağılmasından sonra 26 Mayıs 1918’de Gürcistan, iki gün sonra 28 Mayıs 1918’de de Azerbaycan ve Ermenistan bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir” (Nesibzade, 1990: 77). Bakü’nün Bolşeviklerin işgali altında olması nedeniyle Gence, Kuzey Azerbaycan’ın başkenti olarak ilan edilmiştir.
Harita 2.1. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin haritası
Ermenistan’ın başkenti olarak Erivan seçilmiştir. Azerbaycan Millî Şurası Yelizavetpol (Gence) vilayeti ve Karabağ’ın dağlık bölgesine karşı Ermenistan’ın ileri sürdüğü iddialardan vazgeçmesi koşuluyla Erivan’ın Ermenistan’ın başkenti olmasına karşı çıkmamıştır. Azerbaycan Millî Şurası’nın 14 Haziran 1918 yılında Tiflis’te Ermeni Millî Konseyi temsilcileriyle yaptıkları ortak oturum sonucunda, daha önce Batum’da taraflarca varılan mutabakata dayanarak bu anlaşmaya varılmıştır.
O sıralarda Erivan’ın nüfusunun çoğunluğunu Azerbaycan Türkleri teşkil ettiği için bu kentin Azerbaycan sınırları içerisinde kalması gerektiğini ileri sürenler olmuştur. Yoğun tartışmalar sonrasında itirazlara rağmen çoğunluk dönemin şartlarını (genel olarak Kafkasya’nın durumunu, Kafkasya’da üç yeni cumhuriyetin kurulma aşamasında olduğunu, bunların iç sorunlarını çözmelerinin bağımsızlıklarını güçlendirme, Rus tehdidine karşı ortak direnç ve bağımsızlıklarının Batılı devletlerce tanınmasını artırma ihtimalini) da dikkate alarak Erivan’ın Ermenistan’ın başkenti olmasına itiraz edilmemesi yönünde oy kullanmıştır. (Aslanlı, 2015: 30-31)
“Yeni kurulan Azerbaycan Cumhuriyeti’nin düzenli bir orduları olmadığı gibi Bakü’yü elinde bulunduran ve burayı bir hareket üssü olarak kullanan Bolşevikler ve Ermeni kuvvetleri Gence’ye doğru yayılmaya başlamışlardı. Dağlık Karabağ, Erivan ve Nahçıvan’da yaşayan Ermeni çeteleri Türklere saldırarak göçe zorluyorlardı” (Taşkıran, 1995: 100).
Kasım 1918’de Ermeni çetelerinin Azerbaycan’ın Gence vilayetine bağlı Şuşa, Cavanşir, Cebrayıl ve Zengezur kazalarında katliamlar yapması üzerine bölgeye askeri birlikler sevk edilmiştir. Ermenistan temsilcileri bu durum üzerine İstanbul’daki Almanya ve Avusturya-Macaristan büyükelçiliklerine, ayrıca Kafkasya’daki Alman ve İngiliz yetkililere başvuruda bulunmuştur. Tüm taraflar Ermeni yetkililere olumsuz cevap vermiştir. Azerbaycan yetkilileri de konuya ilişkin yaptıkları açıklamada Şuşa, Cavanşir, Cebrayıl ve Zengezur kazalarının Azerbaycan’ın Gence guberniyasına bağlı olduğunu, kendi içerisinde güvenliği ve düzeni sağlamaya çalışan Azerbaycan kuvvetlerine kimsenin itiraz edemeyeceğini ifade etmiştir. (Aslanlı, 2015: 33)
“1918 yılının Ağustos ayında Karabağ’da Ermeniler Birinci Karabağ Ermenileri Meclisi adlı bir meclis kurdular. Daha sonra bu meclisin bir hükümet seçmesiyle Karabağ’da Ermeni saldırıları iyice arttı” (Taşkıran 1995:100). “Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti hükümeti Karabağ›dan ayaklanma haberini alır, ancak Bakü›nün kurtuluşuyla meşgul olduğu için Eylül›den sonra kesin önlemler almağa başlar. Karabağ›ı kontrol etmek için askeri birimlerini göndermeye başlar” (Camalova, 2020: 724). “Aralık 1918’den itibaren Ermeniler Azerbaycan’ın Cebrayıl bölgesinde, Azerbaycan halkına karşı silahlı saldırılara geçtiler” (Paşayev, 2011: 155). “Artan Ermeni saldırıları neticesinde, bulundukları bölgelerden göç edenlere karşı da Ermeni terörü devam etmiştir. 29 Nisan 1918’de Gümrü yakınlarında çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 3.000 kişilik göç kafilesinin tamamı Ermeniler tarafından katledilmiştir” (Quliyev, 2001: 22). Ermenilerin hücumları devam ederken Bolşevikler, işgal ettikleri Bakü ve civarından, Azerbaycan Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmak amacıyla Gence istikametinde saldırılara başlamışlardı. Osmanlı ordusu askerleri ve Azerbaycanlı gönüllülerden oluşan Kafkas İslam Ordusu İngiliz destekli Bolşevik ordusunu Bakü’de kuşattı ve 15 Eylül 1918’de Bakü kurtarıldı.
Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Devleti Karabağ’daki Azerbaycanlıların soykırımının önlenmesi ve bölgeyi yönetme amacıyla 15 Ocak 1919’da Azerbaycan Cavanşir, Şuşa, Cebrayıl ve Zengezur ilçelerinden oluşan “Karabağ Valiliğinin” kurulmasına karar vermiştir. “Ermenistan, Azerbaycan devletinin, Karabağ bölgesinde yerli yönetim kurmasına karşı olduğunu bildirmek için Güney Kafkasya’daki İngiliz komutanlığına protesto notları gönderir” (Camalova, 2020: 726). “Karabağ Ermenileri temsilcileri ve Ermenistan hükümetiyle görüşmeler sırasında Şuşa’da bulunan İngiliz temsilciler şöyle bir açıklama yapmışlardır: Azerbaycan yönetiminin ve ordusunun Karabağ ve Zengezur’a gelmesi gelecekte bu toprakların Azerbaycan’a ait olacağı anlamına gelmez ve bu toprakların kaderi barış konferansında belirlenecektir” (Niftaliyev, 2014: 52). İngilizlerin bu tavra Karabağ’da yaşayan ve toprak iddiasında olan Ermenilerin iddialarına çanak tutmuştur.
“4 Nisan 1919’da Ermeni hükümeti, İngilizlerin Kafkasya’daki komutanı General Thomson ile koordineli olarak, Arzumanov’u Ermenistanın temsilcisi olarak Karabağ’a gönderir. Arzumanov Karabağ’da Ermenileri, Azerbaycanlılara karşı kışkırtır” (Camalova, 2020: 724).
“İngiliz Kuvvetleri Komutanlığı 28.01.1919 tarihinde yayınladığı bir tebliğ ile Karabağ’ın Azerbaycan’a ait olduğunu teyit etti” (Yalçınkaya, 2006: 130). “Haziran,1919’un sonunda ise İngiliz birlikleri Şuşa›dan ayrıldı ancak İngiliz temsilci, Ağustos ayı sonuna kadar Şuşa›da kalmaya devam etmiştir” (Gözelova, 2014: 28) . “Mart 1920’de Karabağ’ın farklı bölgelerinde silahlı Ermeni çeteleri iç düzeni sağlamak için konuşlanmış Azerbaycan askerlerine saldırdı. Ermeniler telefon ve telgraf hatlarını kırdılar ve Askeran’ı işgal ettiler. Ertesi gün Şuşa, Zangazur, Cebrayıl bölgeleri Ermeniler tarafından saldırıya uğradı” (Camalova, 2020:729). “Azerbaycan hükümeti ayaklanma haberini alır almaz harekete geçmeye başladı, Askeran kurtarıldı ve Ermeni çetelerin lideri Çılgın Gazar öldürüldü. Karabağ’da Ermeni ayaklanması bu şekilde bastırılmış oldu” (Nesibzade, 1996: 97). “Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, İngilizler Kafkasya’yı boşalttı. Oluşan siyasi boşluk Ruslar için bir fırsattı. Azerbaycan ordusunun önemli bir kısmı, Karabağ’daki Ermenilerin çıkardıkları isyanı önlemeye çalıştığı bir sırada Ruslar, 27 Nisan 1920’de Bakü’yü işgal etti” (Aslanlı, 2001:396-397).
Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti 27 Nisan 1920 tarihinde Rusya tarafından işgal edilinceye kadar, Azerbaycan’da Osmanlı ve ondan sonra da İngiliz orduları bulunmuştur. Her iki güç de Karabağ bölgesini, Azerbaycan’ın bir parçası olarak görmeye devam etmiştir. Bu süre içerisinde bazı Ermeni örgütleri Karabağ bölgesinde birçok kere isyan çıkarmışlarsa da başarılı olamamışlardır. Fakat Rusya’nın teşviki ve yardımı ile 20 Mart 1920’de (Nevruz Bayramı dolayısıyla tam farklı hava içerisinde olunmasını fırsat bilerek ve Bakü’de komünistlerin hazırlıklarına da uygun ortam sağlamak amacıyla) bölgede büyük çaplı bir isyan çıkarılmıştır.