Avelbek Koniratbayev

Kazak Folklorunun Tarihi


Скачать книгу

>

      Avelbek Konıratbayev

      Kazak Folklorunun Tarihi

      ÖN SÖZ

      Değerli okuyucu, dikkatinize sunmakta olduğumuz “Kazak Folklorunun Tarihi” adlı eser, Kazak folkloruna ilgi duyan araştırmacı ve öğrenciler için hazırlanmış ders kitabıdır. Kazakistan’daki üniversitelerde Kazak folkloru eğitimi üzerine M. Gabdullin’in “Kazak Halkının Sözlü Edebiyatı” (1974) adlı kitabından yararlanılmıştır. Kazak halkbiliminin birkaç temsilcisi M. Gabidullin’in kitabından istifade ederek sözlü edebiyata ciddi önem kazandırdı.

      Ancak hayat ve sürekli verimlilik içinde bulunan sanat da hep aynı biçimde devam etmez. Toplumun gelişmesiyle beraber bilim de hızlı gelişim süreci içinde bulunur. Gözlemlediğimiz kadarıyla son 15-20 sene içinde Kazak folkloru sahası da ilerlemiştir. Bu bilim sahasıyla ilgilenen folklorcu uzmanların sayısıyla birlikte kalitesi de artmıştır. Böyle bir ilerlemede üniversitelerde kullanılacak Kazak folkloru araştırmaları kitaplarının kalitesinin de artması kaçınılmazdır.

      Tanınmış folklorcu S. Sadırbayev bu bilimsel ve manevi ihtiyacı dikkate alarak 1980 yılında merhum M. Gabdullin’in ders kitabının esas düzenlenmesine uyarak “Kazak Halkının Sözlü Edebiyatı Programını” neşretmiştir (Yazarları M. Gabdullin, S. Sadırbayev). 1990 yılında bu program üzerinde düzenlenmiş “Kazak Halk Edebiyatı” kitabı (eserler toplamı şeklinde) neşredilmiştir.

      Folklor, belirli halkın yaşayışının aynasıdır. Kitapta folklor eserlerinin bu niteliği üzerinde ayrıca durulmuştur. Yazar, Kazak folklorunun türlerini anlatarak özel eserleri yorumladığında sadece edebî tiplerle sınırlanmadan onların tarihî ve sosyal önemi ile estetik ve fikir niteliğini de derinliğine incelemiştir.

      Özellikle bahsedeceğimiz bir konu kitapta birçok eserlerin yeni değerlendirilmesinin yapılmasıdır. Kitapta ilk bölümünden itibaren yazarın kendi düşünce ve izlenimleri üzerinden konuları incelenmiş ve yorumlanmıştır. Bunun yanında bazı folklor türleri de yeniden açıklanmıştır. Mesela, yazarın Kazak masallarının türleri, dilinin ve tarihinin kökeni, tabiatı ve karakterleri üzerine fikirleri çok önemlidir. Masalları türüne göre nitelendirme sırasında kullandığı terimler dikkate değerdir.

      Kazak efsaneleriyle ilgili bölümde A. Konıratbayev’in kendisine özgü bilimsel düşünceleriyle araştırmaları, aynı zamanda özel yaklaşımı net görünmektedir. Kazak folklorunun günümüzde de derinlemesine incelenmeyen bu sahasını şehir ve bozkır efsaneleri şeklinde tarihî ve coğrafi olarak sınıflandırması da oldukça önemlidir. Yazar, çeşitli tarihî bilgiler ve bol örnekli bilimsel yaklaşımlarla düşüncelerini ifade etmiştir.

      Kitabının içindeki karışık bölümlerden biri, “Tarihi Destanlar” bölümüdür. Bölüm, “Kahramanlık Destanları” ve “Lirik Destanlar” olarak ikiye ayrılmıştır. Her bölümde halkımızın birçok destanı için edebî ve tarihî yorumlar yapılarak, onlardan meydana gelen hayat sahneleri, çeşitli tarihî olayların edebî anlatımı üzerinde dikkate değer ve tatmin edici bir şekilde açıklamalar yapılmıştır. Özellikle yazarın Kobılandı, Alpamıs, Köroğlu destanlarının edebî ve estetik özellikleriyle beraber tarihî kökeni hakkında yaptığı yorumları dikkate değerdir.

      Kazakların lirik destanlarıyla ilgili bölüm de önemlidir. Burada birçok Kazak bilim adamlarının araştırmalarına dayanarak okul ve üniversiteler için hazırlanmış ders kitaplarında Kız Jibek, Kozı Körpeş-Bayan Sulu, Ayman Şolpan destanlarıyla beraber az incelenen Makpal Kız, Kul ile Kız, Külşe Kız Nazımbek, Esim Seri Zıliha destanlarının içerikleri de dâhil edilmektedir.

      Kitabın içinde ilginç bölümlerden biri “Tarihî Destanlar” bölümüdür. Son yıllarda özellikle araştırılmakta olan bu sahada daha önceki dönemlerde özel olarak kitap yazılmamıştır. Fakat son dönem çalışmalarında bazı çalışmalar vardır. Kitabımıza geçmişte S. Seyfullin’in neşrettiği Kazak kahramanı Jankoja hakkındaki destan örneği bazı kısaltmalarla dâhil edilmiştir. Bu yüzden hacim olarak küçük olsa da bu bölümün kitapta üstlendiği belli görevi de vardır.

      Bu konuda şunu da söylemeliyiz. “Kazak Folklorunun Tarihi” başından sonuna kadar M. Gabdullin ve S. Sadırbayev’in programını tamamen tekrar eden ders kitabı değildir. Kitabın bazı yerlerinde belirgin farklılıklar bulunmaktadır. Yazar, folklor eserlerinin tarihî ve senkretik niteliklerini dikkate alarak Kazak destanını eski Türk boylarının yaşam tarzına bağlamaktadır. Özellikle kahramanlık destanlarıyla ilgili çalışmalarında toplumsal oluşum ve halkın düşüncesi birbirini etkileyerek gelişmektedir. Öyle olmadığı takdirde kitapta yer alan karakter yorumları eski usullerden çok da farklı olmayacaktı.

      Kazak bilim adamları uzun yıllar boyunca sözlü edebiyatı zamansız ve me-kansız olan efsane, masal, destan gibi halk mirası örnekleri niteliğinde araştırarak birçoğunda karakterler ve estetikle sınırlandırmasıyla folklor ve sözlü edebiyat arasındaki fark büyümüş, folklorun türleri ve tarihî özellikleri öne çıkmıştır.

      M. Gabdullin ders kitabına “Kazak Halkının Sözlü Edebiyatı” demişse S. Sadırbayev neşrettiği kitabına “Kazak Halk Edebiyatı” adını vermiştir. Aynı yaklaşım Rus halkının sözlü edebiyatıyla ilgili birçok ders kitabında da korunmuştur. Oysa son yıllarda sözlü halk edebiyatı ve folklor terimleri arasında farklılık sözkonusu olunca Y. Sokolov, N. Bogatırev, V. Anikin, V. Gusev, Y. Bromley ve başka Rus araştırmacıları bu konuda karışık bilimsel meseleler ortaya koymaktadırlar. V. Anikin son ders kitabını aynen “Rus Folkloru” (1987) olarak adlandırıyorsa bu üzerinde düşünülmesi gereken bir durum’dur.

      Kazak folklorcuları da bu meseleye dikkatini çevirmektedir. Daha önce yayımlanan “Kazak Halkının Sözlü Edebiyatı” kitabına “Folklor ve Edebiyat” adlı bölüm dâhil edilmiştir. Dikkatle bakarsak Kazak bilim adamı A. Konıratbayev de geçmişte bu konu üzerinde durarak “folklor” ve “sözlü edebiyat” terimleri arasındaki fark hakkında bahsetmiştir. Son yıllarda bu mesele çerçevesinde B. Abılkasımov incelemeler yapmaktadır.

      Bu konuları fikir süzgecinden geçirdiğimizde dikkatinize sunduğumuz bu kitabın adını “Kazak Folklorunun Tarihi” olarak vermeyi doğru bulduk. Kitabın düzeni ve konusu adlandırmasına uygun olacağına inanıyoruz.

      Tabii, Kazak folklorunun tarihi sadece bu çalışmayla sınırlanmaz. Kazak bozkırı ne kadar geniş ve doğası ne kadar çekici olacaksa halk folklorunun vasıfları ile kalitesi o kadar da geniş çaplı, çekici ve anlamlı olacaktır. Öyleyse A. Konıratbayev’in yazdığı kitabına halkımızın sonsuz manevi zenginliği öğrenilip düzenlenmesinin bilimsel temele oturtulmuş şekli gözüyle bakmamız doğrudur. Herhangi bilimsel çalışma getirdiği yeniliğiyle onarılmalıdır.

Prof. Dr. Tınısbek KONIRATBAYEVAlmatı/Kazakistan

      AKTARANIN ÖN SÖZÜ

      Kazak folkloru, güçlü sözlü geleneğine dayanan ruhani ve medeni mirastır. Bu mirası araştırma ve yayınlama çalışmaları 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın ilk çeyreğinde başlamıştır. Ancak asıl araştırma ve derleme çalışmaları 20. yüzyılın ortalarında başlamıştır. 1944 yılında SSCR Bilim Akademisi’nin Kazak şubesi açılıp 1946 yılında Kazak SSR Bilim Akademisi kuruldu. Akademinin Dil ve Edebiyat Enstitüsü, 1948 yılında “Kazak Edebiyatının Tarihi” adlı bir ciltlik monografi kitabı yayımlamıştır. Bu yayın Kazakistan’da akademik folklor çalışmalarının gelişmeye başladığının bir göstergesidir. Bu eserin ortaya çıkmasında M. Avezov, K. Jumaliyev, B. Kenjebayev, A. Konıratbayev, A. Memetova, E. Ismayılov, B. Şalabayevtar gibi Kazak folklorunun önemli bilim adamlarının çok önemli katkıları olmuştur.

      Avelbek Konıratbayev’in yukarıdaki çalışmada yer alması, Kazak folklorunun tarihsel gelişimini anlatan bir eserin yazılmasının gerekli olduğu düşüncesini oluşturmuştur. Bu durumu göz önünde bulundurarak uzun yıllar boyunca KazMu, KazMPU, Kızılorda Pedagoji Enstitüsü gibi önemli yüksek eğitim kurumlarında Kazak folkloru tarihi derslerine giren Prof. Dr. Avelbek Konıratbayev, makaleleri ile araştırmalarını seçerek “Kazak Folklorunun Tarihi” adlı ders kitabını hazırlamıştır.

      Avelbek Konıratbayev, Kazakistan’da üniversitelerde, araştırma projelerinde ve komisyonlarda önemli görevler alarak değerli eserler ortaya koymuştur. Yazar, almış olduğu eğitim