fısıldayarak:
–Kan içinde olan cesedi, kesip kemiklerinden ayıran Kırgızları duydunuz mu hiç? Sizin bilim literatürünüzde ne denir buna? İnsan yiyenler denmiyor mu? Ajanların verdikleri bilgilere göre, bunlardan bir tanesinin de işte buradakilerin arasında olduğu tahmin ediliyor. Sessiz sessiz anlatacağım bu olayı belki yakalanırsa, kendi gözlerinizle de görmüş olacaksınız, dedi etnografın kulağına.
“İnsan eti yiyen mi var? Ne zoru varmış ki?” diye irkilen etnograf, kollarını göğsüne bağlayıp, yol kenarında duran kişilerin yaşlanan yüzünde, yorgun suratlarında vahşiliğin bir belirtisini arıyormuşçasına bakıyordu. Arabada giderken misafir, dikkatle bakarak defterine şöyle yazmaya karar verdi: “Bölge amirliği ve komiserliği buralara çok sert yönetim kuralları getirmiş. Önümüze farkında olmadan çıkıveren Kara Kırgızlar Rusları görür görmez ellerini önlerinde bağlayıp, oldukları yerde heykel gibi donuyorlardı. Yolu boşaltmaya çalışıyorlardı. Boğaz çok dardı, dağa tırmanıp yol boşaltmaları da mümkün değildi, çünkü dağ çok dikti. Bundan dolayı sıkışıp, oldukları yerde biz geçene kadar durdular. Onların perişan hallerinden baskı yapıldığı belliydi ve zavallı gözlerinden korktukları hissediliyordu. Vasiliy Radloff’un “Eskiden Rusların kurallarını kabul etmeyip özgürce hayat süren halkın, bu gidişimde koyun gibi sakin olduğunu gördüm.” şeklinde yazdıkları aklıma geldi. Âlimin dediklerine kendi gözlerimle şahit oldum”.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.