Lütfü Şehsuvaroğlu

Lâ Havle - Lütfî Divânı


Скачать книгу

çekiliyor, balıkları yiyor karıncalar.

      Terk edilmiş bir kent gibi kıyılar…

      Leşler, üzerinde karıncalar.

      İntikam duygusuyla daha saldırganlar…

      Şimdi daha keskin dişleri var.

      Balıklar… ki, deryanın özgür şövalyeleri

      Suda yitirdikleri Leylaları arar.

      Ben silahı elinden alınmış askerin yanındayım…

      Karıncalar kemiriyor kemiklerimi, iliklerimi.

      Karıncalar! Yoldaşımdınız, ne oldu?

      Sular çekiliyor; kanım çekiliyor neden…

      Parmaklarım böyle mor, uzanıyor geceye

      Karanlık ve ölüm gibi…

      Sudur kimin kimi yiyeceğine karar veren.

      ÖLÜM

      ÖLÜLER KARŞISINDA

      BİR CÜMLE ÇINLAR HEP KULAKLARIMDA

      MESULDÜR DÜNYADA HERKES HER ŞEYDEN

      Şu kızın gözyaşlarından mesulüm ben

      Ve şu annenin feryatlarından

      Ölüm karşısında şaşkın, kızgın, ürkek

      Babasının mezarına dokunan şu çocuğun

      Nefretine müstahak ben

      Durup dururken öldü ölü

      Ben öldürdüm onu bir yerinden

      -şimdi

      Boynumda bir kınnap dolanırım

      Mezardan mezara dualarımla

      Ölümü sorarım kefen beyazlığına

      İnsanı saran toprağa

             Toprağı saran kara

                       Her şeyi saran geceye

                       O karanlık ve ölüm gibi

      Kara fırçamı alıp elime

      Kara gözlerimden

                       Kara gözyaşlarımla

      Kapkara tablolar çizerim

      Geceye

             O karanlık ve ölüm gibi

      Upuzun yatıyor görüyorum

      Konuşur gibi dudakları

      Kımıldıyor şakakları

      Bir kolu yanağının altında

      Uyuyor gibi

      Beni görmemeli, duamı duymamalı

      Kaçıyorum

             Koşuyorum

             Geceye

      O karanlık ve ölüm gibi

      Ardımda ölüler

      Yırtarak kefenlerini

      Kar beyaz üstünde beyaz izleri

      Ensemi yalıyor nefesleri

      Bu soluklar benim soluklarım

      Ölümün musikisi bu

      Bu sessiz, bu notasız

      -ki bazen-

      Duyarsınız

      Kanım çekiliyor, neden

      Parmaklarım böyle mor

      Uzanıyor geceye

      Bu karanlık ve ölüm gibi

      Nereye gittiniz ey sözsüz dünyanın insanları

      Toprak mı sizi yuttu

      Ruhunuz mu toprağı

      Gömüldüğünüz yerler soluyor

      Duyuyorum

      Bu zonklamalar ya

      Ölümün kalp atışları mı

      Hani içtima olacaktınız bu gece

      Ne zaman tanışacağım daha sizinle

      Dilinizi ne zaman öğreneceğim

      Çağırıp çağırıp

      Kaçıyorsunuz

      Çıkıp gecenin içinden

      Her gece

      Ve kayboluyorsunuz yine gecede

      Bu karanlık ve ölüm gibi

      Siz beni soruyorsunuz

             Havaya

                       Suya

                       Toprağa

      Ben sizi arıyorum

             Ruhumun karanlığında

                       Ölüm gibi

      -ve

      Ölüler kalkarak kabirlerinden

      Ruhumu giyindiler çıplak vücudlarına

      Melekler kanat çırptılar

             Peşlerinden

      Ölüler ki öpeceklerdi

             Dudakları olsaydı

      Gül yüzlü çocukların gözlerinden

             Ve yaşasaydı o çocuklar

      Ölüler ki bilemezler

             Niye gelip gitmediklerini

                       Kafestekilerin

      Ölüler bilmezler ki

             Kafes nedir

                       Gönül müdür

                       Dünya mı yoksa

      Okşadığım ölü yüzleri

      Islatıyor ellerimi

      Ağlayan Tanrı’dır sanki

      Ve bu ölü gözler onun

      Ölüler soyundular ruhumu

      Fırlatıp attılar göğe

      Dönüp kendi dünyalarına

      Kendi elleriyle örttüler toprağı

      Kendi üzerlerine

      Dünyayı bana zindan ediyor

      Ölümü tanımış, tatmış ruhum

      -şimdi

      Üç parçalı biriyim

             Üç ayrı kafeste

      ÖLÜ

1

      Ey ölü, gözlerimden dökülen bir ışıksın

      Ebediyete tutkun, nihavende âşıksın

      Günahın bir elinde, sevabın bir elinde

      Dönerken o tek renge dünyayla bulaşıksın

      Mihverin olayım, senle döneyim

      Nârına yanayım sorma ben neyim

      Sonsuza dek kor hâlinde kalayım

      Bir