Hasan Yılmaz

Ertuğrul Bey’den Sultan Vahdettin’e Tarihin En Kudretli Hanedanı Üç Kıtanın Efendileri Osmanlılar


Скачать книгу

durum Osmanlı Devleti ile Karamanoğlu Devleti’nin arasının açılmasına neden oldu. Eskiden beri bölge üzerinde hâkimiyet iddiasında bulunan Karamanoğulları, I. Murat, Rumeli’deyken 1385 yılında bölgeyi ele geçirdi. Bunun üzerine I. Murat, 1386 yılında Karaman seferine çıkmak zorunda kaldı. Bu savaş Anadolu tarihinde kesin sonuç veren tarihî karşılaşmalardan biridir. Frenkyazısı denilen yerde yapılan savaşta mağlup olan Karamanoğlu, Konya’ya çekildi. I. Murat arkasından gidip şehri kuşattı. Sultanın emrini dinlemeyerek yağmaya kalkışan Sırp askerlerini idamla cezalandırdı. Karamanoğlu Alâeddin Bey’in eşi Nefise Hatun, babasından kocasını affetmesini istedi. O da katına gelip bağlılığını bildirmek anlamında elini öpmesi şartıyla bağışlayacağını söyledi. I. Murat, Karamanoğlu Alâeddin Bey’den bağlılık aldıktan sonra Beyşehri-Süleymanşehri’ni yeniden topraklarına kattı. Ardından itaatini istediği, Antalya ve İstanoz Beyi Tekeoğlu’nun karşı çıkması üzerine buralar da ele geçirildi.

      Teslim Olan Şehirler Yağma Edilmiyordu

      Gaza için altı defa Rumeli’ye geçmiş olan I. Murat’ın temel politikası, Balkanlar’da egemen olmaktı. Babai şeyhleri gibi kendini Tanrı ilhamına mazhar bir veli hisseden I. Murat, gazayı dinî bir ödev gibi benimsemişti. 1386’da Karaman seferini yapmak zorunda kalınca bu duygularını “erkân-ı saltanat”ı önünde coşkuyla dile getirmiştir. Anadolu seferleri ona zoraki bir görev gibi geliyordu.

      I. Murat döneminde Rumeli, Türkler için ikinci vatan hâline geldi. Osmanlı Devleti Balkanlar’da kesin egemenlik kurdu. Fetihlerde, teslim olan şehirlerin halkına hükümdar güvencesiyle tam güvenlik sözü veriliyor, direnen şehirler savaş yoluyla alındığı takdirde “yağma”lanıyor ve halkı da esir ediliyordu. Osmanlı’nın Balkanlar’daki genişlemesinde uçlarda yerleşen göçer Türkmenlerin de baskısı vardı; Kavala ve Serez’in 1383 yılında ele geçirilmesinde olduğu gibi. Hatta Evrenos Bey’in uç bölgesi olan Vardar ve Serez Ovası’na yerleştirilen Türkler de Manisa’dan getirilip yerleştirilenlerdendi.

      Bu arada 1383-1385 yılları arasında bugünkü Arnavutluk’u içine alan Epir Bölgesi Osmanlı egemenliği altına girdi.

      İpek Yolu Güzergâhını da Ele Geçirdi

      Tebriz-Tokat-Amasya-Bursa güzergâhı, ipek kervanlarının geçtiği ticari bir hattı. Bu hattın ele geçirilmesi, hem devletin gelirlerinde önemli bir artış sağlayacak hem ticaret kervanlarının güvenliği sağlanmış olacaktı. Aynı güzergâhı, Sivas hâkimi Kadı Burhanettin de ele geçirmek istiyordu. Amasya Emiri Ahmet’i koruması altına alan I. Murat, Kastamonu Emiri Bayezid’e karşı bir ordu gönderdi. Bayezid, oğlu İsfendiyar ile Sinop’a kaçtı. I Murat’ın gönderdiği askerle kardeşi Süleyman, Kastamonu’ya hâkim oldu. Böylece Kastamonu Beyliği’nin doğu bölgeleri ile birlikte İpek Yolu üzerindeki Osmancık da Osmanlı himayesini girdi. I. Murat Rumeli’deyken Süleyman halkın desteğiyle Osmanlı işgaline karşı ayaklandıysa da kötürüm Bayezid’in beyliğin başına geçmesi üzerine tekrar Osmanlılar’a sığındı. I. Murat da onu bir Osmanlı kuvvetiyle Kastamonu’ya gönderdi ve Osmanlı Devleti’nin Kastamonu Beyliği üzerindeki hâkimiyeti I. Murat’ın, kardeşi Süleyman Paşa’nın kızı Sultan Hatun ile Süleyman’ı evlendirmesiyle başladı.

      Bu arada I. Murat, Sivas Kadısı Burhanettin ile Karamanoğlu’na karşı da Memlûk Sultanı Berkuk ile ittifak kurdu. Memlûkler ve Osmanlılar 1365’ten beri haçlı saldırıları karşısında birlikte hareket ediyorlardı. Bu durum I. Murat’ın şehadetine kadar sürdü.

      Osmanlı’nın Balkanlar’daki fetihleri, Çandarlı Hayrettin Paşa’nın 1387 yılında Selanik’i fethetmesiyle devam etti. Aynı yıl Bosna kralının tehdit ettiği İşkodra hâkimi II. Curac Balşic de Kuzey Arnavutluk uç beyi Şahin Bey ile beraber Bursa’ya gelip Murat’a bağlılığını arz etti. Balşic kendisini Sırp kralları neslinden saymakta ve Bosna kralı ile çatışmaktaydı.

      Kosova Savaşı’nda Şehit Düştü

      Bosna kralının, uç beyi Şahin Bey’i, 1385 yılında pusuya düşürerek ağır bir yenilgiye uğratması, Sırp Kralı Lazar’ı, Osmanlı’ya karşı ittifak arayışına itti. Sırp Kralı Lazar, Kosova ve Üsküp’ün sahibi Vuk Brankovic, Bosna Kralı Tvrtko ve Bulgaristan Kralı Şişman’a ittifak teklif etti. Lazar, aynı şekilde Macar Kralı Sigismund ile de bağlılık ilişkilerini yeniledi. Böylece, Sırbistan Türklerin önünden kaçanların sığındığı bir bölge hâline geldi. Lazar, I. Murat’a meydan okuyacak kadar kendini güçlü gördüğü için, haraç ödemekten de vazgeçmişti.

      Balkanlar’da kendisine karşı oluşan ittifakı haber alan I. Murat, Karamanoğlu’na güvenmediğinden Emir Timurtaş’ı ve bazı sancak beyleriyle 5000 askeri Anadolu korumasına bırakarak altıncı defa Rumeli’ye hareket etti. Rumeli’deki diğer haraçgüzâr Hristiyan beylere de hazır olmalarını bildirdi. Bulgar Kralı Şişman ve Dobruca Hâkimi Dobrotic onun talebini reddettiler. Bizans Hükümdarı Konstantin, sultanın ordusuna İhtiman Ovası’nda katıldı.

      I. Murat, Bulgar ordusunu arkasında bırakıp Lazar’ın üzerine gitmek istemediği için 1388 yılının kış aylarında Çandarlı Ali Paşa’yı, Timurtaş oğlu Yahşi Bey’i 30 bin kişilik orduyla Bulgar Kralı Şişman ve Dobrotic üzerine gönderdi. Uzunca bir kovalamacadan sonra Bulgaristan egemenlik altına alınarak Kosova’ya hareket etti.

      I. Murat, ordusuyla Kosova Ovası’na inerek Gümüşhisar önünde karargahinı kurdu. Savaşın başlangıcında Osmanlı ordusunun sol kolu çöktü. Fakat sağ koldaki oğlu Yıldırım Bayezid’in büyük çabası sonucunda zafer kazanıldı. Zaferden sonra eşiyle birlikte cesetlerin arasında dolaşan I. Murat, kendisini cesetler arasına saklamış bulunan Miloş Kobiloviç tarafından hançerle öldürüldü. I. Murat, iç organları çıkarıldıktan sonra şehit düştüğü yerde defnedildi. I. Murat’ın iç organlarının defnedildiği Kosova’da, Mitroviça yakınındaki yer türbe hâline getirildi. Naaşı ise Yıldırım Bayezid tahta çıktıktan sonra idam edilen oğlu Yakup Bey’in naaşıyla Bursa’ya götürülüp Çekirge’deki türbesine defnedildi.

      Donanma Önemli Bir Güç Hâline Geldi

      I. Murat’ın devletin sınırlarını genişletmekte kullandığı en önemli diplomasi araçlarından biri, Hristiyan hanedanlardan kız almak, Anadolu beylerine kız vermekti. Evlilik yoluyla kurulan akrabalık ilişkisi, I. Murat’ın başvurduğu başlıca diplomatik araçlardandı.

      Onun döneminde Trakya ve Doğu Balkanlar’da yerleşme sonucu Rumeli tımarlı sipahi askeri arttı. Böylece, Anadolu’daki Türk beyliklerine karşı büyük bir üstünlük kurdu. Uçlara sürülen Yörük gruplar, başlıca akıncı kuvvetlerini oluşturdu. Bu arada Çandarlı Hayrettin Paşa da Hristiyanlardan alınan savaş esirleri ile 1363-1365 yıllarında yeniçeri ordusunu kurdu.

      I. Murat devrinde klasik Osmanlı ordusu esas kollarıyla oluşturuldu. Orhan Bey zamanında kurulan donanma, onun döneminde önemli bir güç hâline geldi. Biga gibi deniz kıyısındaki şehirlerin işgal edilmesinde donanmanın büyük yardımı oldu. Gelibolu ve Aydıncık başlıca donanma üsleriydi.

      I. BAYEZİD (YILDIRIM BAYEZİD) (1389-1403)

      Osmanlı Devleti’nin dördüncü hükümdarı olan I. Bayezid, 1354 yılında Bursa’da doğdu. I. Murat’ın büyük oğlu olan Bayezid, 27 yaşına geldiğinde Germiyanoğlu Süleyman Çelebi’nin kızı Sultan Hatun ile evlendi.

      Bayezid, ilk sancak beyliğini Kütahya’da yaptı. Yıldırım unvanını, babasının 1386 yılında Karamanoğlu Beyliği ile yaptığı Frenkyazısı Savaşı’nda gösterdiği kahramanlık sebebiyle aldı.

      Yıldırım