bilirim.
4. Kendime karşı dürüstüm.
5. Ne istediğimi, onu neden istediğimi, gerçekten isteyip istemediğimi iyi bilirim.
6. Bir karar alırken “gerçekten yapmak istediğim bu mu?” diye kendime sorarım.
7. Umudumu ve cesaretimi kolay kaybetmem, düşlerimden kolay vazgeçmem.
8. Küçük değil, büyük düşünürüm, ancak hedeflerime küçük adımlarla ulaşabileceğimi de unutmam.
9. “Neden olmaz” değil, “Nasıl olur” düşünce yapısı bana daha yakındır.
10. Her sabah güne enerjik, mutlu, heyecanlı başarırım.
11. Her gün kendime defalarca “mükemmel hissediyorum” diye konuşurum.
12. Sorunlara değil, çözümlere odaklanırım.
13. Mazeretler, bahaneler değil sonuç üretirim.
14. Düşleri olmayanın geleceği de olmaz. Hayallerimin öldürülmelerine izin vermem, heyecanımı, hayallerimi yok etmek isteyenlerden uzaklaşırım.
15. Hayatımı sıra dışı kılmaya çalışır vasatlıktan kaçınırım.
16. Herkes gibi değil, kendim gibi olmaya çalışırım.
17. Başarı büyük düşünmekle gelir. Büyük düşünür, fakat gerçekçiliği de elden bırakmam.
18. Nelerden vazgeçebileceğimi nelerden vazgeçmeyeceğimi iyi bilirim.
19. Ne kadar yaşadığım değil, nasıl yaşadığım önemlidir.
20. Korkularımdan başka bir şeyden korkmam. Beni engelleyecek tek şeyin yine kendim olduğunu bilirim.
21. Hatalarımı sever, yanlışlardan öğrenirim. Hatalarımı beni geliştiren fırsatlar olarak görürüm 22. Planlarımı gerçekleştirme yolunda her zaman için alternatiflerim vardır. Planlarım işlemiyorsa onları değiştirir, esnerim.
23. Kendime güvenirim. Tutkularım, heyecanlarım ve hedeflerim açısından megalomanım.
24. Değişimi sürekli kılar, değişim zorunlu olmadan değişirim. Zor olanın değişmek değil, değişme kararı almak olduğunun farkındayım.
25. Yüreğimin sesini sık sık dinler, sezgilerime, iç sesime kulak veririm. Bir insanın fırsatları yakalamasını sağlayan şeyin görmek değil, hissetmek olduğunu bilirim..
26. Çocuk ruhumu kaybetmedim. İçimdeki çocuğu her zaman canlı ve enerjik tutarım.
27. Hayatta aradığım ve beklediğim şeyleri önce kendimde yanı başımda ararım.
28. Mutlu edilmeyi beklemem. Mutluluğun insanın içinden geldiğini biliyorum.
29. Mutlu olmak için büyük nedenler aramam. Sevdiklerimle beraber olabilmek, nefes alıyor olabilmek gibi küçük gözüken şeyler bile benim için büyük mutluluktur.
30. Bugünü anlar ve bugünü yaşarım. Bugünü ıskalamam, hayatı ertelemem.
31. “Keşke”siz, “Eğer”siz bir yaşam sürmeyi hedef alırım.
32. Risk almaktan korkmam, kendimi sınırlamam, sınırlarımdan çoktan kurtuldum.
33. Vermeden almayı beklemem. Her insanın başkalarının hayatlarında gerçekten sahici ve olumlu bir farklılık yaratacak bir şeylere katkıda bulunması gerektiğine inanırım.
34. Hayata, sevgiye, ilişkilere koşullar ve karşılıklar koymam. Koşulsuz sever ve koşulsuz yaşarım.
35. Yaşam boyu öğrenmeyi ilke edinmişimdir. Sürekli yeni şeyler öğrenir ve paylaşırım.
36. Şansa, kadere değil kendime inanırım. İhtiyacım olan güç, umut, heyecan, coşku ve tutkunun içimde olduğunu biliyorum. Gücümü yanardağlar gibi kendi içimden alırım.
37. Başarıyı da başarısızlığı da kendimde arar başkalarını suçlamam.
38. Hayal edebildiğim her şeyi başarabileceğimi biliyorum. Hayatımın kontrolü bendedir. Yaşamda seyirci değil, yönlendiriciyimdir.
39. Standart bir hayat değil, kendi isteğim olan ısmarlama bir hayat yaşıyorum.
■ EVET sayısı 28 ve üstündeyse: İstediğiniz gibi ısmarlama bir hayat yaşıyorsunuz. Kendinize, çevrenize coşku, inanç, heyecan, mutluluk ve huzur verme potansiyeliniz yüksek. Tebrikler.
■ EVET sayısı 10-28 arasındaysa: Ismarlama bir hayat yaşamada bazı sorunlarınız var, fakat bunlar çözülemez değiller biraz çaba, özgüven, cesaret ve coşku ile bunu başarabilirsiniz.
■ EVET sayısı 10’un altındaysa: Standart bir hayat yaşıyorsunuz. Bu sizin kendi seçiminiz ise ne mutlu size.
1. Yaşadığınız hayat, gerçekten yaşamak istediğiniz hayat mı?
2. Cevabınız HAYIR ise mazeretleriniz, bahaneleriniz neler?
HAYATIN ANLAMI…
Hayat, arkanıza bile bakmadan son sürat yol aldığınız bir otoban değil. Hayatta hayalleriniz, tutku ve amaçlarınız olmalı. Hayat hayallerinize ulaşmanız için yaptığınız yolculuğun senaryosudur ve o senaryoyu siz yazarsınız. İstediğiniz gibi bir hayat sürmek çaba ister. Onun için emek vermelisiniz. Zahmetli bir iştir. “Yaşam piş, ağzıma düş” diye bir şey yok. Düşlerinizi gerçekleştirme, hedeflerinize ulaşma ve tutkularınıza doğru ilerleme yolunda zaman kavramı da yok. Hele bu yolda yitirilmiş zaman diye bir şey hiç yok. Düşlerinizin peşinde koştuğunuz zaman dilimi yitirilmemiş tam tersine dibine kadar kullanılmış bir zamandır aslında.
Herkesin yaptığını yaparak, başkalarını bilerek veya bilinçsizce taklit ederek, sınırlar içinde, nereye ulaşmak istediğini bilmeden nefes nefese sürdürülen bir hayat size zaman kaybettirir. Ve asla geriye dönemezsiniz.
Hayatın anlamını ancak hayallerinizin peşinde koşarak bulabilirsiniz. Önemli olan düşlerinize ulaşmak ve tadını çıkarmaktır. Bir de ne istediğini bilmek önemlidir. Peki siz biliyor musunuz?
Hayatta ne istediğinizi net olarak bilmek zorundasınız. “Hayattan ne bekliyorum, hayat bana ne verebilir?” sorusu yanlış sorulardır. Sormanız gereken soru, “Hayatın benim için anlamı nedir?” olmalıdır. İstekleriniz, tutkularınız, düşleriniz, amacınız, hedefleriniz neler?
Bu sorulara verdiğiniz cevaplar gerçekten sizin cevaplarınız olmalıdır. Cevaplar içinizden, yüreğinizin, beyninizin derinlerinden gelmeli. Size öğretilen gerçek sandığınız, olması gereken olduğunu sandığınız cevaplar değil. Sizin cevaplarınızın diğer insanların istek, düş, amaç ve hedeflerinden farklılıkları olmalı, size ait bir şeyler içermeli, taklit olmamalı.
Dürüst olduğunuz zaman, kendinize karşı dürüst olduğunuz zaman değişim başlamış demektir. Birçoğumuz gerçek hayallerimizin, hedeflerimizin ne olduğunu iyi biliriz. İyi biliriz de bunu kendimize bile yüksek sesle itiraf etmekten kaçınırız her zaman. Gerçekte ne olduğumuzu, nasıl olduğumuzu, ne yapmak istediğimizi biliriz, fakat bir türlü onun yanına yaklaşmaktan, ona doğru bir adım atmaktan korkarız, ürkeriz. Düşlerimizin, gerçeklerimizin çevresinde döner dururuz.
Aslında biz düşlerimize gerçekten inanmadığımız için, kendimizin tam olarak farkında olmadığımız için düşlerimizin bizi götüreceği yerden korkarız. Bilinmeyene yapılan bir yolculuk gibi gelir bize. İşte bunun içindir ki birçoğumuz yaşanmış, bilinen, denenmiş ve sonuç vermiş, noter onaylı düşler, hedefler ve istekler peşinde koşar ve birbirimize benzemeye başlar ve aynılaşırız. İstediğiniz