Zekeriya Akman

Osmanlı’da Devlet Tekke Münasebetleri - Meclis-i Meşâyih


Скачать книгу

veya idarecilerin herhangi bir fikrini dikte etmediğini görmekteyiz Tekkelerin, tarikat gereklerine ve vakfiyelerinde belirlenen şartlara göre faaliyet sürdürmeleri sağlanmaya çalışılmıştır.

      Kurum ayrıca, tekkelerde dine ve tarikat gereklerine aykırı faaliyetlerin olmamasına gayret göstermiştir. Dinî, ilmî ve tasavvufi bilgileri yeterli, ehil kişilerin şeyhlik makamlarına seçilip atanmasını sağlamıştır. Aynı tarikatın farklı dergâhları arasında zikir ayini ve işleyiş birlikteliğini oluşturmaya çalışmıştır. Bu çalışmaları sonucunda tekkelerle ilgili daha önce var olan birçok problemin giderilmesini sağlamıştır. Kurumun yapmış olduğu bu çalışmalar göstermektedir ki kuruluş amacı sadece merkezîleştirme ve tekkeleri devlet kontrolüne almak değildir. Kuruluş amaçlarından belki de en önemlisi, tekkelerin ıslah edilmesi ve bu camiada var olan birtakım şikâyet ve olumsuzlukların giderilmesidir. Meclis-i Meşâyih’in kurulmasıyla dinî, ilmî, sosyal ve ekonomik boyutu olan bu yapılar, kontrol ve denetim altına alınmıştır.

      Meclis-i Meşâyih’in tevsi-i ile ilgili 5 Mart 1334 tarihinde çıkmış olan kanunun esbab-ı mucibe layihasında, bu kurumdan hedeflenen amaç şöyle açıklanmıştır: “Tekke ve zaviyelerin tarikat adabına muvafık suretle idarelerinin temini, tenvir ve irşada muktedir faziletli kişilerin postnişinlik görevine seçilip atanmasını sağlamak.” Bu şekilde ifade edilen görev ile sorumlu tutulmuşlardır.80

      Meclis-i Meşâyih’in Kuruluşu

      Meclis-i Meşâyih’in kuruluşuna kadar, Osmanlı Devleti’nde tekkeleri denetleyen ve idare eden bir kurum bulunmamaktaydı. Osmanlı Devleti’nde, tekke ve zaviyeleri denetlemek ve yönetmek amacıyla meşihat makamına bağlı Meclis-i Meşâyih adında bir kurumun oluşturulmasını, Tanzimat sonrası başlamış olan bir meclisleşme sürecinin devamı olarak görmek mümkündür. Meclis-i Meşâyih’in kuruluşu ilk nizamnamesinin yayınlanmış olduğu 15 Kasım 1866 olarak bilinmektedir.81 Konu ile ilgi çalışma yapmış olan çok sayıda araştırmacı tarafından bu tarih Meclis-i Meşâyih’in kurulduğu tarih olarak kabul edilmiştir.82

      Arşiv kayıtlarına ve Meclis-i Meşâyih’in faaliyetlerine baktığımızda kurumun kuruluşunun bir süreç neticesinde gerçekleştiğini görmekteyiz. Meclis-i Meşâyih’in kuruluş çalışmaları 1864 yılında başlamış fakat kurumla ilgili yasal düzenlemeler, 1918 yılına kadar devam etmiştir. Bu nedenle meclisin kuruluşundan itibaren kurum ile ilgili yapılan düzenlemeleri dört farklı tarihte yapılmış olan çalışmalar çerçevesinde değerlendirmek daha doğru olacaktır. Çünkü meclis, bir periyot şeklinde ve farklı tarihlerde yapılan düzenlemeler neticesinde son şeklini almıştır.

      Meclis-i Meşâyih’in ilk kuruluşu için çalışmalar, 1864 yılında başlamıştır. 1864 yılında, İstanbul ve Bilad-ı Selase’de bulunan tekke ve zaviyelerden birine yapılacak atama konusunda dervişler arasında ihtilaf çıkması nedeniyle, konunun incelenmesi için meşihat makamı bünyesinde “Meclis-i Meşâyih” oluşturulmuştur. Fakat Evkaf Nezaretinin bu meclisin atama yazılarını dikkate almaması nedeniyle faaliyetlerine başlayamamış ve işlevsiz kalmıştır.83

      Her ne kadar Meclis-i Meşâyih kuruluş aşaması 1864 yılında başlamış ise de kurumun faaliyet yürütmemiş olmasından dolayı bu tarihi, kurumun kuruluşu olarak değil de sürecin başladığı yıl olarak almak daha doğru olacaktır.

      Meclis-i Meşâyih’in kuruluşuna dair en erken tarihli belge Kasım 1866 tarihilidir.84 Şeyhülislam Mehmet Rıfkı Efendi, 7 Ekim 1866 / 27 C.evvel 1283 tarihinde vermiş olduğu bir arz tezkeresinde, Meclis-i Meşâyih’in iki yıl önce kurulmuş fakat işlevsiz olmasından duyduğu rahatsızlığı belirtmiştir.85 Şeyhülislam Mehmet Rıfkı Efendi, sadarete göndermiş olduğu tezkere ile kurumun yeniden tesisini talep etmiştir.

      Şeyhülislamlık makamı tarafından meclisin yeniden oluşturulması ve görevlerin belirlenmesi amacıyla on yedi maddeden oluşan bir nizamname hazırlanmış ve üyeliğe seçilecek şeyhlerin isimleri ile birlikte sadaret makamına gönderilmiştir. Meşihatın tezkeresi sadaret tarafından Meclis-i Vâlâ’ya gönderilmiş ve kabul edilmiştir. Nizamname ile birlikte meşihatın, meclis için teklif etmiş olduğu üyelerin de isimleri tasvip görmüş ve çalışmalarına başlamışlardır.86 Şeyhülislamlık makamının hazırlamış olduğu bu nizamname 7 Recep 1283 / 19 Kasım 1866 tarihinde onaylanmış ve böylece Meclis-i Meşâyih resmen ve fiilen göreve başlamıştır.87 Meclis, ilk teşkilinde bir başkan ve altı üyeden oluşmuştur.88

      Meclis-i Meşâyih’in görev ve yetkileri ile ilgili önemli değişikliklerin yapıldığı bir diğer tarih ise 1891 yılıdır. 1891’de Meclis-i Meşâyih’in nizamnamesi tadil edilmiştir. Kurum için tadilen yazılmış 22 maddelik yeni nizamnameden önce, kurumun görev sahası İstanbul ve Bilad-ı Selase’deki tekkeleri kapsamaktadır.89 1891 yılında düzenlenmiş olan nizamname ile imparatorluk sınırları içerisindeki bütün tekke ve zaviyeler Meclis-i Meşâyih’e bağlanmıştır. Bu nizamname ile görev sahası genişletilmiş olan kuruma bağlı taşra encümenliklerinin de kurulmasının yolu açılmıştır.90 Dolayısıyla 1891 yılını, kurumun görev sahası ve yetkilerinin genişletildiği, meclis açısından önemli bir dönüm noktası olarak kabul etmek gerekir. Meclisin 1891 yılında yazılan tadil edilmiş nizamnamesinde, kurumun başkan ve azalarının sayısı ve kimlerden oluşacağının tespiti şeyhülislamlık makamının yetkisine bırakılmıştır.91

      Kurumun yapısı ve yetkilerinde değişikliklerin yapıldığı bir diğer önemli tarih ise 1918 yılıdır. 5 Mart 1918 yılında çıkan “Daire-i meşihatta bir Dâru’l-Hikmeti’l İslâmiyye kurulması, Meclis-i Meşâyih’in tevsi-i, müftülerin sınıf ve maaşatı hakkındaki kanun” ile meclisin yapısında değişikliğe gidilmiştir. Yedi maddeden oluşan bu kanunun iki maddesi Meclis-i Meşâyih ile ilgilidir.

      Kanunun ikinci maddesinde, Meclis-i Meşâyih’in bir reis ve yedi azadan oluştuğu belirtilmiştir. Dördüncü maddede ise Meclis-i Meşâyih’in başkan ve azalarının evsafı ve seçiminin nizamname ile belirleneceği ifade edilmiştir. Bu kanunun ekinde Meclis-i Meşâyih’te görev yapacak başkan, üye ve kâtiplerin maaşları da belirtilmiştir. Buna göre, “Başkan 1 kişi 50, üye 7 kişi 20, başkâtip 1 kişi 20, kâtip 1 kişi 8, hademe 1 kişi 5 lira” alacakları belirtilmiştir. Burada dikkat çeken husus aynı kanunla kurulmuş olan Dâru’l-Hikmeti’l İslâmiyye’nin başkan, üye ve kâtiplerinin maaşlarının, Meclis-i Meşâyih personelininkinden daha fazla olduğudur.92

      Yayımlanmış olan bu kanununda ve esbab-ı mucibe layihasında da Meclis-i Meşâyih ile ilgili bazı bilgilere yer verilmiştir. Buna göre; Meclis-i Meşâyih tekke ve zaviyelerin tarikat adabına göre idarelerini temin etmek, postnişinleri aydınlatmak ve irşat etmek, ehliyetli faziletli ve muktedir kişileri şeyhliğe seçmek ve tayin etmek vazifesiyle sorumlu tutulmuştur. Meclis-i Meşâyih’in mevcut yapısıyla, bu görevini yürütmekte yetersiz kaldığı bu nedenle kanunun ikinci maddesi ile yapısının genişletilmesinin amaçlandığı belirtilmiştir.93

      Çıkarılmış olan bu kanunun dördüncü maddesi gereğince, 18 Temmuz 1334 tarihinde, on dokuz maddeden oluşan Meclis-i Meşâyih’in