çerçevesinde eğitim faliyetleri yürütülmüştür.
Türkistan Rus Çarlığı’nın işgali altına girmesiyle birlikte, Rusya’da serfler kanunu kabul edildikten sonra, büyük Rus vilayetlerinden göçmen çiftçiler, başta Kazak bozkırları olmak üzere tüm Türkistan’a yerleştirilmişlerdir. Rus Çarlık yönetimi tarafından getirilen göçmenler belirli bölgelere yerleştirilmişler, göçmen Rus nüfusunun artması sonucu, yeni Rus köyleri çoğalmış, ayrıca Türkistan şehirlerinde önemli bir Rus nüfusu oluşmuştur.138 Çarlık yönetimi açısından Türkistan’da göçmen Rus nüfusunun artması ve Rus yerleşim bölgelerinin kurulmasıyla göçmenlerin eğitimi sorunu ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla başlarda Rus göçmen çocukları için küçük tek sınıflı eğitim merkezleri kurulmuştur. Ruslar için açılan bu okullar, daha sonra idarenin yayılmacı politikaları çerçevesinde genişletilmiştir. 139 Bu bağlamda, Türkistan Genel Askeri valisi Fon Kaufman’ın girişimleriyle açılan Rus okulları, hazırlanan plan çerçevesinde genişletilerek, Rus sömürge sistemine hizmet eder hale getirilmiştir.
Rus göçmenlerinin çocukları için açılan Rus okullarına ilk başta yerli halkın çocukları alınmamıştır. II. Ekaterina’dan sonra Kazaklar arasında eğitim veren Tatar mollalar, Rus Panslavistlerinin etkisiyle Ruslara göre Kazak Türkleri arasında, Rus politikalarına uygun olmayan fikirler yaymaya başlamışlardır.140 XIX. yüzyılın başlarıyla Kazan’da kurulan üniversitede, Türk lehçeleri ve ilahiyat üzerine eğitim gören ve Rus milliyetçisi olan İlminskiy adındaki profesörün çabaları sonucu, Rus Çarlığı içindeki yabancı milletlere uygulanacak bir eğitim politikası kabul edilmiştir. Eğitim bakanı D. A. Tolstoy bu kararı; “Anavatanımızın sınırları dâhilinde yaşamakta olan bütün yabancı milletlerin eğitimi, onları, kayıtsız şartsız Ruslaştırma ve Rus halkı ile kaynaştırma hedefini gütmelidir”141 şeklinde açıklamıştır. İlminskiy, gençliğinde Kazak topraklarının Ruslar tarafından işgalinden hemen sonra oluşturulan, Step Komisyonunda çevirmen olarak görev yapmıştır. Komisyonun başkanı, Türkleri Hıristiyanlaştırmak için yollar arayan misyoner V. V. Grigorev’dir. Grigorev’in tesirinde kalan İlminskiy, hayatı boyunca Tatarları ve Türkistan Türklerini Hıristiyanlaştırmak için misyonerlik yapmıştır. İlminskiy, Kazan Üniversitesi’nde çalışırken, Tatarları Hıristiyanlaştırmak için “Tatar Vaftiz Okulu”nu kurmuş ve birçok tecrübeler edinmiştir. İlminskiy’in girişimlerinde maddi destek konusunda, Rus kilisesi başkanı D. A. Tolstoy’dan önemli yardımlar görmüştür. D. A. Tolstoy eğitim işlerinin başına getirilince, İlminskiy’den Tatar vaftiz okulunun benzerlerinin önce Kazakistan olmak üzere, tüm Türkistan’da kurulmasını istemiştir.142 Böylelikle, Rus hakimiyetine girmiş olan Türk boyları eğitim yoluyla hem Hıristiyanlaştırılacak ve hem de Ruslaştırılacaktır. Bu okullarda yetişen ve Hıristiyan olan çocukların ailelerine yardım yapılacak, Hıristiyanlık kardeşliği çerçevesinde bu insanlar arasında iyi bir dayanışma kurulacaktır.143
Türkistan’da yaşayan halkların eğitim işlerini yürütmek için 29 Mayıs 1875 yılında kurulan komisyon çalışmalarından sonra, yerli halkın çocuklarının da bu okullara alınmasına karar verilmiştir.144 Bu kararın alınmasında, Türkistan genel askeri valisi fon Kaufman, İlminskiy ve Eğitim Bakanı D. A. Tolstoy’un büyük etkisi olmuştur.145 1870 yılında Rusya Eğitim Bakanlığı tarafından, “Rusya’da yaşayan Müslüman Halkın Eğitimi” hakkında bir kanun hazırlanmıştır.146 Bu kanunun temelini, N. İ. İlminskiy’in Türkistan’ı Ruslaştırma ve Hıristiyanlaştırma hedefleri doğrultusunda hazırladığı program oluşturmuştur. Programın ana hatlarını; “Rus Çarlığındaki Rus olmayanlar kendi dilleri ile eğitim yapabilecek, Ukraynalılar ve Beyaz Ruslar, Rus sayılacak ve sadece Rus dilini kullanacaklardır. Rusların ve Yerlilerin beraber okudukları okullarda eğitim dili Rusça olacak ve önemli durumlar dışında yerli dili kullanılmayacaktır.”147 şeklindeki kurallar oluşturmuştur. Bu kararlar ile çok sayıda Türk yazı dilinin oluşturulması için temel atılırken, Rus, Beyaz Rus veya Ukraynalılar tek bir edebi dil temelinde birleştirilmeye çalışıldığı görülmektedir.
Çarlık tarafından Türkistan’da açılan bu okulların yeni şekli, yerli eğitim kurumları olan mektep ve medreseleri hedef almıştır. Çünkü Türkistanlılar, İslami kurumların bölgede yok edilmesinden sonra Hıristiyanlaştırılabilir ve Ruslaştırılabilir düşüncesi hakim olmuştur. Genel vali fon Kaufman, 1880 başlarında Türkistan’da organize olmuş yerli eğitime karşı, Rus makamlarının harekete geçmesini Çar Aleksandr’a şu şekilde bildirmiştir: “Buradaki devletleri (Türkistan Hanlıkları) yöneten Hanlar ve Emirlerin yanında devleti yönetme işlerinde İslam dininin koruyucuları (müderrisler, imamlar, şeyhler) yardımcı rolü oynuyorlar. İlim ve kültür onların elinde.”148 Ayrıca hem Rus Çarlığı’nın Türkistan’ı işgal ettiği sırada, hem Ruslara karşı hareketlerde, hem de işgalden sonra Rus yönetimine karşı meydana gelen isyanlarda medrese eğitimi almış din adamları ve şeyhler önemli rol oynamışlardır.149 Dolayısıyla medreselerde canlı tutulan İslam dini, Rus politikalarının önünde büyük bir engel teşkil etmiştir.
Türkistan’da İslam dininin direncini kırmak, halkı Ruslaştırmak ve Hıristiyanlaştırmak amacıyla oluşturulan plan çerçevesinde, Kazak bozkırlarından başlanarak Rus yerli okulları açılmaya başlamıştır.150 Rus Eğitim Bakanlığının aldığı karar doğrultusunda, bütün Türkistan’da olduğu gibi Kırgızların yoğun olarak yaşadıkları bölgelerde de Rus – Yerli okulları açılmıştır. Kırgız coğrafyasında resmi olmayan ilk Rus yerli okulu, 1 Ekim 1874 tarihinde Karakol’da (Prijevalski) açılmıştır. Resmi ilk Rus yerli okulu ise 1884 yılında Tokmak’ta yer alan Kara-konuz Mahallesinde bilhassa Dungan151 çocukları için açılmıştır. Daha sonra 1886’da Oş’ta açılmış olan Rus yerli okuluna önce az sayıda öğrenci kaydolmuş, sonraları çoğu Özbek olmak üzere öğrenci sayısı çoğalmıştır. 1897’de Tokmak’ta resmi olarak açılan Rus yerli okuluna Kırgız, Özbek, Tatar, Rus öğrenciler devam etmiş, 1903’te Tokmok’taki okulda Kırgız, Özbek, Tatar çocukları eğitim almıştır.152 1898’de Sokuluk ve Nikolaevski’de, 1899’da Tınay ve Cumgan kazalarında, 1900 yılı Ketmen- Töbö’de, 1904 yılı Aleksandrovska’da (Kirov) ve Dimitrevka’da (Talas), 1905 yılı At-başında, 1906 yılı Prijevalski’de (Karakol), 1909 yılı Sazanovka’da, 1911 yılı Pamir’de Rus yerli okulları açılarak, yaygınlaşmıştır.153 Yine Kırgızistan’ın güneyinde Nanay’a bu dönemlerde Rus yerli okulu kurulmaya başlanmıştır. Nanay’daki okula Kızıl-car, Kırk-uul, Saruu, Bayatsan kazalarının yerli çocukları gitmiştir.154 1900’lü yılların başında kızlar için de Rus yerli okullarının açılmaya başlandığı görülmektedir. Kız okulları Tokmak, Bişkek ve Karakol’da açılmıştır. Rus Yerli Okullarının açılmasını ilk olarak Bişkek, ikinci olarak da Karakol halkı istemiştir. Ekim Devrim’ine kadar Kırgızistan coğrafyasında açılan Rus yerli okullarının sayısı 16’ya çıkmış