iyi koşullar talep etmelerine ordudaki huzursuzluk da eklendi. Ordu içindeki bir isyan ve hoşnutsuzluk havası giderek daha yoğun bir hal aldı (Molotov v.d., 2004, s. 231). Ülkenin içine düştüğü bu kargaşa ortamından yararlanan Bolşevikler, Lenin liderliğinde silahlanarak geçici hükümete karşı bir isyan hareketine girişmişlerdir.
Siyasi karışıklık ortamının yaşandığı 12 Ekim’de Bolşevik Merkez Komitesi’nin aldığı bir karar ile önce Petrograd ’da daha sonra diğer bölgelerde Askeri Devrim Komitesi kurulmuştur. (Sadıkov, 2010, s. 110).
25 Ekim 1917’de isyan eden silahlı işçiler ile Bolşevik yanlısı askerler geçici Hükümet’i devirmişlerdir. Lenin tarafından kaleme alınan bildiride (1964, s. 470) şöyle denilmektedir:
“Geçici Hükümet devrilmiştir. İktidar, Petrograd işçi ve asker Sovyet’inin eline geçmiştir. Hemen ilk iş olarak demokratik bir barış anlaşması sağlanması, toprak üzerindeki işçi gözetimi ve Sovyet Hükümetinin kurulması gerçekleştirilmelidir.”
Uzun bir kargaşa döneminin ardından Lenin önderliğindeki Bolşevikler, Rusya’nın yönetimini ele geçirerek 25 Aralık 1991 tarihine kadar süren bir dönemi başlatmışlardır.
Bu dönemden en fazla etkilenen coğrafyalardan biri de Orta Asya’dır. Orta Asya coğrafyası, Lenin ile başlayıp Gorbaçov ile biten bu süreçte gerek kültürel gerek dilsel gerekse eğitim alanında çok köklü değişim ve dönüşümler geçirmiştir. Bu durum aslında bir bakıma Sovyetler iktidarının meşrulaştırılması çabasının dışavurumu çerçevesinde şekillenerek günümüzde dahi etkilerini gösteren toplumsal ve siyasal tecrübelerin temelini atmıştır. İşte bu tecrübelerin başında dil politikaları gelmektedir.
Ekim Devrimi ile başlayan ve 1924 yılında Lenin’in ölümüne kadar süren Sovyet iktidarının ilk evresinde burjuva olarak adlandırılan sınıfa karşı başlatılan mücadele ve sosyo-ekonomik anlamda ihtiyaç duyulan dönüşüm, toplumun tüm kesimlerini şekillendiren bazı reformlarla desteklenmiştir.
İşlevselliğini yitiren ve bu nedenle Bolşevikler tarafından devrilen Geçici hükümetin Çarlık Rusya’sından devraldığı toplumsal zorluklar ve çelişkiler Lenin döneminin ilk yıllarında da etkili olmuştur. Dahası, Bolşevikler çok yakında SSCB olarak adlandırılacak olan devasa yönetim biriminin karşı karşıya bulunduğu ulusal kimlik çerçevesinde şekillenen sorunları da miras almışlardır. Özellikle Orta Asya devletlerinde yaşanan ulusal kimlik bilincinin dirilmeye başlaması da Lenin dönemi dil politikalarında bir takım değişim ve dönüşümleri beraberinde getirmiştir (Olcott, 1995, s. 129-157). Bu değişim ve dönüşümlere giden süreçten önce ise Lenin döneminin ilk yıllarında daha demokratik ve insancıl bir yönetim biçimi ideali ile yola çıkılmıştır.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «Литрес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.