Es-Er’ler, Menşevikler ve Alaş Orda destek veriyordu (Aldajumanov vd. 1994: 311).
İç Savaş’ın alevlenmesine, I. Dünya Savaşı yıllarında esir alınan Avusturya-Macaristan ordusunun askerlerinden oluşan Çekoslovak Birliği’nin önemli etkisi oldu. İyi silahlanmış Çekoslovak Birliği 1918 Mayıs sonunda İdil boyunda ve Sibir’de Sovyetlere karşı mücadele etti. Çekoslovak Birliği’nin bir bölümü İhtilâl karşıtı güçlerle birleşip Petropavl, Akmola, Atbasar, Kostanay şehirlerini ele geçirdi. Birliğin başarısı, Bolşevik karşıtı hareketleri güçlendirdi. 1918 yılı Haziran ayında Sovyet Hükümeti Semey şehrinde de düştü (Aldajumanov vd. 2010: 146).
1918 yazında Oral, Akmola, Semey ve Torgay bölgelerinin büyük bölümü tamamen Beyaz kuvvetlerinin eline geçti (Aldajumanov vd. 2010: 147). 1918 yazında Sovyet Hükümeti sadece Yedisu bölgesinin önemli bir bölümünde, Sır Derya bölgesinde, Torgay bölgesinin küçük bir bölümünde ve Bökey Ordası’nın bir bölümünde varlığını koruyabildi (Aldajumanov vd. 1994: 312).
Çekoslovak Birliği’nin yardımıyla Samara’da Es-Er’ler ve Beyazlar kısa adı KOMUÇ olarak bilinen bir hükümet kurarken, Ombı’da da Amiral Kolçak idaresinde Geçici Sibir Hükümeti kuruldu (Aldajumanov vd. 2010: 148). 1918 yazında Dutov, Sovyet Hükümetine karşı mücadelesinde Orenburg’u ele geçirdi (Hayit 2006: 127). Alaş Orda, Orenburg’da Dutov ile işbirliği yaptı. Alaş Orda aynı zamanda Sovyet Hükümetine karşı, Kolçak idaresinde Ombı’daki Sibir Geçici Hükümeti ve Samara’daki KOMUÇ ile de ilişkiler geliştirdi (Aldajumanov vd. 1994: 312).
II. Umumî Kazak Kurultayı’nda Alaş Orda Muhtar Millî Hükümeti’nin kurulması görüşülürken millî silahlı bir güç kurulmasına da değinilmişti. 1918 yılı Haziranında Alaş Orda bazı kararlar aldı. Karara göre, Alaş Muhtar bölgesi sınırlarında Sovyet Hükümeti’nin çıkardığı hiçbir karar geçerli olmayacaktı. Bununla birlikte, Bolşeviklerle mücadele için gençleri askere çağırma görevini üstlenecek bir askerî komite kuruldu (Aldajumanov vd. 2010: 148). İlk Alaş askerî gücü 1918 Ocak-Şubat aylarında Vernıy (Almatı) şehrinde kuruldu, ancak Yedisu bölgesine Sovyet Hükümeti’nin yerleşmesi ile (1918 Mart) silahsızlandırılıp dağıtıldı (Aldajumanov vd. 2010: 153).
İç Savaş yıllarında Alaş Orda Kazakların millî hükümeti olarak siyasî arenada yer aldı. Savaş yıllarındaki imkânları kullanarak ne şekilde olursa olsun Kazaklar için millî bir idare kurmaya çalıştı. Bu sebeplerle de Alaş Orda Rusya’nın merkezî idaresine karşı bir tehdit olarak görülmeye başlandı.
İç Savaş yıllarında Kızıl Ordu saflarına Ruslarla birlikte katılan Kazaklar da oldu. Yine Beyaz kuvvetleri ile mücadele için Kızıl Ordu saflarına Kazaklarla birlikte Macarlar, Almanlar, Çekler, Polonyalılar da katıldılar. Yavaş yavaş Bolşevik hareket güçlenmeye başladı. Beyaz kuvvetlerinin ele geçirdikleri yerlerde halk isyanları yaşandı (Aldajumanov vd. 1994: 313).
1918 sonu ile 1919 başındaki mücadeleler Beyazların aleyhine gelişti. Kolçak kuvvetleri Orenburg ve Oral bölgesindeki Beyazlara yardım ulaştıramayınca, Kızıl Ordu bu bölgelerin hâkimiyetini ele geçirdiler. Türkistan ve Yedisu’daki konumlarını güçlendirmek için de fırsat elde ettiler (Aldajumanov vd. 2010: 156). Dutov ve Kolçak her geçen gün güç kaybederken, Kızıl Ordu da Kazakların stratejik bölgelerini ele geçirmeye çalışıyordu. Sovyet Hükümeti kendi güvenliğini sağlayabilmek için Kazak bozkırlarındaki önemli bölgeleri ele geçirerek bu bölgelerin zenginliklerinden ve nüfusundan faydalanmayı umuyordu (Pipes 1997: 172).
İç Savaş sürerken Sovyet Hükümeti bir yandan da siyasî olarak millî devletler kurma reformunu ele alıp Tataristan, Başkurdistan ve Kazakistan’da millî muhtar devletler kurma işine hız verdi. İç Savaş’ta galibiyete doğru ilerleyen Bolşevikler, Beyazlar ve diğer hükümetlerden ümidini kesen Alaş Ordacılar ile yakınlaşmaya başladı. Alaş Orda’nın tanınmış ismi Ahmet Baytursınov önderliğindeki Alaşçılar devrin şartları gereği Sovyet Hükümeti ile anlaşmak zorunda kaldı (Aldajumanov vd. 2010: 156).
Kolçak rejiminin Çarlık İdaresi’ni tekrardan getirmek isteyen diktatör bir rejim olduğu anlaşıldı. Zaten Kolçak Hükümeti hiçbir zaman Kazaklardan aldığı destek karşısında onlara hürriyet hakkı vermeyi düşünmemişti (Hayit 2006: 123). Kolçak, 1918 Kasım’da idareyi ele geçirdiğinde Sibir ve Kazakistan’ın kuzeyinde Sovyet Hükümeti’ni düşürmekte önemli rol oynayan Es-Er’lerle de uğraşmaya başladı. Bununla birlikte, 1919 Mart ayında tutuklananlar arasında Alaşçılar da vardı. Alaş hareketinin yayın organı olan Jas Azamat gazetesi de kapatıldı (Aldajumanov vd. 2010: 156).
Beyazların rejimi Alaş Orda’yı güvenilmez ilan etti, hatta Alaş Ordacılara düşmanlık göstermeye başladı. Sovyetler ve Beyazlar arasında, iki ateş arasında kalan Kazak millî hareketinin liderleri 1919 yılının başından itibaren çaresiz, Sovyet Hükümeti tarafına geçme kararı aldı. Alaş Orda’nın hem Beyazlara hem de Kızıllara karşı mücadele edebilecek gücü yoktu (Hayit 2006: 124). Üstelik Kızıllar, Kazaklara kendi devletlerini kurma vaadinde de bulunuyordu. Akabinde Sovyet Hükümeti, Kazaklar için yeni bir devlet kurma işine girişti. 1919 yılı Temmuzunda Lenin, “Kırgız (Kazak) İhtilâl Komitesi”ni (Kazrevkom) kurma kararını imzaladı. Bu tarihten sonra Alaş Ordacılar Bolşevikler tarafına geçerek, Kazak halkını da Bolşevik harekete çekmeye çalıştı (Aldajumanov vd. 2010: 157).
1919 yılının sonu ile 1920 yılının başında, Sovyet Hükümeti’ne karşı harekete doğrudan veya dolaylı olarak katılan Kazaklara af çıkarıldı. Affın şartları: 1) Sovyet Hükümeti’nin idaresini mutlak surette kabul etmek, 2) Beyaz Ordu’ya yardımı derhâl bırakmak ve Kazak bozkırlarında gizlenen Beyaz Ordu askerlerini yakalayıp Sovyet Hükümeti’ne teslim etmek, 3) Halkın huzurunu bozan Beyaz Ordu askerlerini tamamen yok etmekte Kızıl Ordu’ya yardımcı olmak idi (Aldajumanov vd. 2010: 158).
Beyazlar ve Kızıllar arasındaki son çatışma 1920 Mart ayında gerçekleşti. Çatışmada Beyaz Ordu mağlup oldu. Kaçmaktan başka çaresi kalmayan Annenkov ve Çerbakov gibi Beyaz liderleri, Kazak topraklarından Doğu Türkistan bölgesine kaçtı (Hayit 2006: 128). Böylece Beyaz Ordu Kazakistan’dan tamamen atıldı. Kazakistan topraklarında Sovyet İdaresi kurulmaya başladı. Alaş Orda’nın 1919 yılının ortalarından itibaren Sovyet Hükümeti tarafına geçişi de Sovyetlerin Kazakistan’da güçlenmesinde etkili oldu (Aldajumanov vd. 2010: 158).
Alaş Ordacılar Sovyet Hükümeti tarafına geçmiş olsalar da ileride onları trajik bir kader bekliyordu. 1920 yılının başlarında Semey’de Alaş Orda lideri A. Bökeyhanov ve diğer Alaş Orda ileri gelenleri tutuklandı. Kazakistan’ın batısında da Alaş Orda için işler iyi gitmedi. Kazrevkom komisyonu, Alaş Orda ileri gelenleri hakkında araştırma yaparak Kızıl Kazaklar ile Alaşçı Kazakların işbirliği yapmalarının mümkün olmadığı kararına vardı. Kazrevkom, Alaş Orda’nın Batı bölgelerinde Sovyet Hükümeti tarafına geçiş nedeninin aslında Sovyet Hükümeti’ni desteklemek olmadığını düşünüyordu. Kazrevkom’a göre Alaş Orda, daha önce birlikte hareket ettiği Oral’daki Rus Kazaklarının durumları kötüye gittiği ve Kazakların kendilerini kurtarmak için başka çareleri kalmadığından böyle bir geçiş yaptıklarını düşünüyordu (Aldajumanov vd. 2010: 159).
Alaş Orda’nın dağılmasının ardından Sovyet idaresine giren Kazakistan’da Temmuz 1919’dan Ağustos 1920’ye kadar Kazrevkom Kazakistan’ı idare etti, 26 Ağustos 1920’de ise Kazakistan Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlı Muhtar bir Sovyet Cumhuriyeti olarak ilan edildi. Bu yeni otonom cumhuriyete başkent olarak ise, Orenburg şehri uygun görüldü (Aldajumanov vd. 1994: 314).
Alaş Ordacı Kazaklar 1919-1920 yıllarında siyasî arenadan çekilseler de Kazakistan tarihinde silinmez bir