Karakaş Şuayip

Özbek Edebiyatı Yazıları


Скачать книгу

на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      D. Ziyâyeva, O’zbekiston Tarıxı (yıl: 2002, nu.: 1-2, s. 22-34) dergisinde yayımlanan “XIX Asr İkkinçi Yarmı XX Asr Başlarıda Çarizmniŋ Türkistan Maddiy Baylıklarını Özleştiriş Siyaseti” adlı kıymetli makalesinde, bu bahse dair çok önemli bilgiler vermektedir. Özbek ve Rus kaynaklarından istifade edilerek hazırlanmış olan bu makalede bildirildiğine göre, işgâl sırasında Rus ordusu tarafından talan edilen hazineler hiçbir zaman tam olarak tespit edilememiş, bu arada ülkeleri istilâ edilen Buhara emirinden 500.000 som (125.000 altın), Hive hanından da 450.000 som (112.500 altın) savaş tazminatı alınmıştır. Hive hanı ayrıca yirmi yılda ödenmek üzere 2.000.000 som (500.000 altın) tazminat ödemeye mahkûm edilmiş, hanlık hazinesinin tamamına da el konulmuştur. Aynı şekilde Mergilan beyliğinden de 500.000 som (125.000 altın) savaş tazminatı alınmıştır. Verilen bilgiye göre bu zikredilenler, sadece Rusya devlet hazinesine intikâl eden meblâğlardır. Bunun yanında, asker ve sivil idarecilerle memurların şahsî tasarrufunda kalan meblâğların ise Rusya devlet hazinesine intikâl edenden daha fazla olduğu bildirilmektedir.

      Sömürgeciler, işgâlin ardından Türkistan’da üretilen hemen her şeyi Rusya’ya taşımışlardır. Bu bahse dair neşredilen listelerde pamuk, deri, yapağı, ipek ve ipekli mamûller, karaköl derisi denilen çok kıymetli astragan ve diğer kürkler, orman ürünleri, tuz, demir, çelik, kilim, halı, pamuk yağı gibi sanayi mamûlleri, canlı hayvan, tahıl ve her cins yaş ve kurutulmuş meyveye varıncaya kadar her şey, her yıl giderek artan miktarlarda Rusya’ya taşınmıştır. Meselâ, Hokand Ticaret Komitesi’nin tespitlerine göre 1901-1911 yıllarında Türkistan’dan Rusya’ya götürülen sadece pamuk yağı miktarının yıllar itibariyle dağılımı şöyledir: 1901’de 30.800 pud (1 pud = 16 kg.), 1902’de 66.300 pud, 1903’te 73.800 pud, 1904’te 167.700 pud, 1905’te 387.958 pud, 1906’da 556.878 pud, 1907’de 525.685 pud, 1908’de 569.733 pud, 1909’da 1.102.876 pud, 1910’da 1.575.980 pud, 1911’de 1.772.186 pud. Buna göre, Türkistan’dan gasp edilen yağ miktarında, on yıl içinde tam altmış kat artış meydana gelmiştir. Türkistan’da üretilen diğer bütün malların da aynı şekilde gasp edildiği muhakkaktır.

      Rusya’ya götürülen malların önemli bir kısmı, Rus mamûlü olarak dünya pazarlarında yüksek fiyatlarla satılarak Rusya hesabına büyük gelirler elde edilmiştir. Bunlardan başka Türkistan halkından zekât, ev vergisi, arazi vergisi, can vergisi ve ticarî vergi adı altında ve halkın ödeme gücünün çok üzerinde ağır vergiler toplanmıştır. Ruslar, insanı dehşete düşüren bu soygunlarla hiçbir zaman yetinmemişler, bilâkis Türkistan’ı, “kendileri için yaratılmış bitmez tükenmez zenginlik kaynağı”, Türkistan halkını ise, “bu zenginliği kendilerine teslim etmekle yükümlü itaatkâr kul”lar olarak görmüşlerdir.

      Bu bilgiler, 19. yüzyılda Türkiye’ye “hasta adam” adını veren Çarlık Rusyasının, aynı dönemde açlıktan can çekişmekte olduğunu düşündürmekte ve Sovyetler Birliği döneminde de devam eden sömürgecilik faaliyetleri de buna ilâve edilecek olursa, Rusya’nın yüz elli sene boyunca Türkistan Türklerinin el emeği ve alın teri sayesinde karnını doyurabildiğini ve nihayet sömürülecek bir şey veya sömürebilecek gücü kalmayınca da Sovyetler Birliği’nin kendi kendisini bilerek ve hattâ isteyerek tasfiye ettiğini akla getirmektedir. Bugün Rus sovyet imparatorluğundan geriye kalan Türkistan Türk cumhuriyetlerinin içinde bulunduğu ekonomik şartların, sömürgeci Fransız, İspanyol, Belçika, Hollânda, Portekiz, İngiliz imparatorluklarından geriye kalan Afrika, Güney Amerika, Güney-Doğu Asya ve Uzak-Doğu ülkelerinden daha iyi olmaması, bu kanaate haklılık kazandırmaktadır.

      2

      Rus işgâliyle birlikte başlayan bu yeni dönem hakkında daha geniş bilgi için bkz.: Abdülahad Muhammedcanov, Abdukayum Abdurrahimov, “Rassiya İstilâsı”, Özbekistan Respublikası-Ensiklopediya, Taşkent, 1997, s. 156-159; Hamid Ziyayev, “Özbek Hanlıkları”, Özbekistan Respublikası-Ensiklopediya, Taşkent, 1997, s. 147-156; Ahmed Aliyev, Mahmudhoca Behbudiy, Taşkent, 1994; Şühret Rızayev, Cedid Draması, Taşkent, 1997; Cora Yoldaşev, “Ta’lim Tizimi”, Özbekistan Respublikası-Ensiklopediya, Taşkent, 1997, s. 374-383; Tursunkul (Rahim Hâşim), “Sıddıkiy Toğrısıda Mülâhazalar”, Maarif ve Okıtuvçı (Taşkent), Mart-3 (39), s. 39-42, (yay. haz. U. Dalimov, Ş. Rızayev, Milliy Uyganış ve Özbek Filologiyası Meseleleri, Taşkent, 1993, s. 86-93); Hemdem Sâdıkov, Rüstembek Şemsütdinov, Pâyan Revşenov, Kameriddin Usmanov, Özbekistannıŋ Yeŋi Tarihi, Birinçi Kitab, Türkistan Çar Rassiyası Müstemlekeçiligi Devride, Taşkent, 2000.

      3

      Mahmudhoca Behbûdî Efendi’nin hayatı ile ilgili bilgiler, esas olarak Begali Kâsımov’un “İstiklâl Kahramanları” serisinde yayımlanan Mahmudhoca Behbudiy (Taşkent, 1997) adlı kitabından derlenmiş olup metin içerisinde zikredilen sayfa numaraları da bu esere göre verilmiştir.

      4

      Ahmed Aliyev, Mahmudhoca Behbûdiy, Taşkent, 1994, s. 8.

      5

      Ayrıca bkz. S (âbir) Mirveliyev, “Mahmudhoca Behbudiy”, Özbek Edibleri, Taşkent, 1993, s. 11-12.

      6

      General Kuropatkin, 1866-1871, 1875-1877, 1879-1897, 1916-1917 yılları arasında, çok uzun sayılabilecek bir süre Türkistan’da görev yapmıştır. 1916 yılı Temmuz ayından 1917 yılı Şubat ayına kadar Türkistan askerî valisi olmuş; 1916 yılında, hemen bütün Türkistan’ı içine alan meşhur isyan hareketinin bastırılmasında birinci derecede rol oynamıştır. Bkz. Özbek Sovyet Ensiklopediyası-VI, Taşkent, 1975, s. 183.

      7

      Begali Kâsımov, “Cedidçilik, Ayrım Mülâhazalar”, Milliy Uyganış ve Özbek Filologiyası Meseleleri, Taşkent, 1993, s. 18.

      8

      Türkistan Vilâyetiniŋ Gazeti (Turkestanskaya Tüzemnaya Gazeta, Turkestanskie Vedomosti), 1869 yılından itibaren Taşkent’te, Türkistan Askerî Valiliği tarafından çıkarılmıştır. 1917 yılı Şubat İhtilâli’ne kadar aralıksız çıkan gazete, 1883’ten 1917’ye kadar meşhur Rus şarkiyatçı Nikolay Petroviç Ostroumov (1846-1930) tarafından yayımlanmıştır. (Bkz. Özbek Sovyet Ensiklopediyası-VIII, Taşkent, 1976, s. 309-310) Türkistan’da mahallî dilde yayımlanmış ilk gazete olmak özelliğini de taşıyan bu yayın organında, Türkistan halkının Ruslaştırılması veya Rusya’ya karşı sempati uyandırılmasını sağlayacak bir yayın politikası takip edilmiştir. 20. yüzyılın başlarından itibaren yenilikçi fikirlere sahip Türkistanlı Ceditçi gençlerin de bu gazetede yazıları neşrolunmuş, fakat bu gençlerin kalem faaliyetleri hiçbir zaman uzun süreli olmamıştır. 1905 ihtilâlinden hemen sonra İsmail Âbidî tarafından Taşkent’te haftada iki defa yayımlanan Terakkî (Ocak 1906-31 Mart 1906), imtiyaz hakkı Türkistan