Şaban Mahmudoğlu Kalkan

Bulgaristan Türk Şiiri Cilt 2


Скачать книгу

geçtiğimiz yollardan geçiyoruz…

      Sanki babamla gece yarısı baş başa

      kahve içiyoruz

      sanki batıyorum derinlere, ama korkusuz

      sanki bir rüyaya dalıyorum

      ve rüyada her şey güzel..

      Ve işte rüyadan uyanıyorum.

      Ve o sesi arıyorum.

      İnanamıyorum.

      Bir melodi gibi mi

      geçiveriyor ömrümüz?…

1979, Sofya

      NO: 91 MESTAN MUSTAFA ADALI (1941)

(Mestan Mustafov)

      Mestan Mustafa Adalı 1941 yılında Haskovo ilinin Kirkovo Belediyesine bağlı Ada (Ostrovets) köyünde fakir bir çiftçi ailesinde doğdu. İlk ve orta okulu köyünde okudu. Liseyi Momçilgrat (Mastanlı) da bitirdi. Köyünde bir kaç yıl memurluk yaptıktan sonra öğrenimine devam eden Mestan Mustafa Adalı Kırcali’deki “Lüben Kararvelov” adlı Yüksek Öğretmen Enstitüsünün Bulgar–Rus Dili ve Beden Eğitimi Bölümünden mezun oldu. Doğduğu bölgenin çeşitli köylerinde orta okul öğretmeni olarak görev yaptı. İki dönem belediye başkanı oldu, birkaç yıl il gazetesinde editör olarak çalıştı.

      Totaliter rejimin çökmesinden sonra yeni ufuklara kavuşan şair 1993 yılında Kırcali’deki Yüksek Öğretmen Enstitüsünün Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü dışarıdan verdiği sınavlarla bitirerek üçüncü ihtisasını da aldı. Aynı yıl Kırcalii ilinin Çorbaciysko köyündeki orta okulda Türkçe öğretmeni olarak göreve başladı ve uzun yıllar orada çalıştı. Halen Kırcali ilinin Çorbaciysko köyünde oturuyor. Evli ve iki çocuk babasıdır. Bulgarca ve Rusça biliyor.

      Mestan Adalı orta okul çocuklarına şiiri sevdirdi ve yeni Demokrasi döneminde Bulgaristan okullarında 1993 ilk “Türkçe Edebiyat” derneğini kurdu. Derneğin Folklor grubu ile efsaneler, maniler, türküler ve tekerlemeler toplamaya başladı.

      Mestan Adalı şiire ve türkülere annesinin söylediği türkülerle sevdalandı. Şiirlerinde Doğu Rodopların güzelliğini, göçlerin getirdiği acıları anadilinin yüceliğini ve insan onurunun değerini dile getirdi. Bir çok şiirini besteleyerek sazı ile bölge insanın kalbine taşıdı.

      Eserleri: “Şarkılarımda Sen”, Şiirler, Kırcali 1998

      TÜRKAN 97

      Aralık 1984 yılında Bulgarlaştırma sürecine karşı direnişte Benkovski yakınlarında şehit düşen 17 aylık Türkan’a.

      Aylardan Aralıktı o zaman

      Yıllardan bin dokuz yüz seksen dört

      Dili olsa, söylese o orman

      Nasıl can verdi Türkan.

      Hazin, hazin dere çağladı

      Çığlıklar her kalbi dağladı

      Yer gök doya, doya ağladı

      Milletim karalar bağladı.

      Bu yıl gene vardım mezarın başına

      Adını yakıştıramadım soğuk mezar taşına.

      Türkan, Türkan, Türkan

      Sana olsun ebedi şan

      Uğruna döktüğün kan

      Yazdı ölümsüz bir destan.

      İşte yine Aralık ayı,

      Kalplerde yenilendi eski sızı

      Ana kucağında şehit düştün

      Oldun özgürlüğün sönmez yıldızı.

      İSTERİM 98

      Binlerce ana verseler

      Hepsi senin deseler

      Kendi anamı isterim.

      Binlerce servet verseler

      Bunlar senin deseler

      Kazandığımı isterim.

      Binlere vatan verseler

      Birini ayır deseler

      Ben vatanımı seçerim.

1970, Ada köy

      İNSANOĞLU 99

      Yüzüne her güleni

      Dostun sanma

      Ben hepsini gördüm

      Kimi dost bildirir kendini

      Kimi…

      İnsanoğlu karpuz değil ki..

      Göresin içini.

      Yüzüne güler

      Arkandan gölgeni döver.

Ada köy

      GARİP MİLLETİM 100

      Tarih boyu yüzün gülmedi

      Ne de berbatmış talihin milletim

      Yoksulluk sana

      Gurbetlik sana

      Hasretlik ona göre

      Açlıkla yüz yüze kalmak da sana …

      Tüm bunlar yetmezmiş gibi

      Dede yadigarı topraklardan

      Kovulmak da sana …

      Neyin var ise şu yer yüzünde

      Bağrından koparıp aldılar:

      Adını, dilini, dinini

      Mezarını dahi eşeleyip kazdılar

      Taşından ezanlı adını aldılar …

      Sana bıraktıkları

      Tek acı gözyaşları oldu.

      Gözyaşlarının üstüne bastıkça

      Zümrüt bahçeler değil

      Taşlar bile kendinden geçti, soldu

      Ama seni yıldırmadı zulüm

      Yaşattı şah damarımızda ki benliğimiz

      Sarsılmayan inancımız

      Kendimizi koruma amacımız.

Ostrovets – Kırcali

      TÜRKÇEM 101

      Türkçe’m

      Anadilim benim

      Yıllardır hasrettik sana.

      Türkçe’m

      Anadilim benim

      Kavuştuk yine sana

      Cefalardan sefaya yolumuz.

      Seninleyiz sonsuza kadar

      Kırılmaz kolumuz, kanadımız.

      Türkçe’m

      Anadilim benim.

      AK DÜŞTÜ SAÇLARIMA 102

      Kimi kere çok ucuzdan

      Oyuncak ettiler beni

      Kin