Aksoy Ömer

Boşnak Alhamiyado Edebiyatı


Скачать книгу

href="#n105" type="note">105

      Munir Ekrem Şahinoviç’in Umihana Çuvidina ve Hasan Kaimî’nin hayat hikâyeleri ve eserlerinin ele alındığı makaleleri,106

      Jasna Şamiç’in Fransa’da hazırladığı Hasan Kaimî’nin hayatı ve divanını incelediği monografik çalışması.107

      Alhamiyado edebiyatı ile alakalı 1980 sonrası 2 araştırmacı ve bunlara ait 3 eser günümüze değin yapılan çalışmalar içerisinde bir adım öne çıkar. Bu araştırmacılardan ilki Abdurahman Nametak’tır. Nametak, 1981 yılında yayımlanan Hrestomatija alhamijado književnosti (Alhamiyado Edebiyatı Antolojisi) adlı eserinin ilk 45 sayfasında bu edebiyat geleneğinin genel özellikleri hakkında bilgiler vermiştir. Daha sonra ise antoloji şeklinde manzum-mensur eserler, müellifleri ve nereden kayıt altına alındıkları bilgileri verilmiştir.108 Diğer isim ise Muhamed Hukoviç’tir. Hukoviç’in ilki inceleme, ikincisi antoloji şeklinde terkip edilen Alhamijado književnost i njeni stvaraoci (Alhamiyado Edebiyatı ve Yaratıcıları) ve Zbornik alhamijado književnosti (Alhamiyado Edebiyatı Antolojisi) adlı iki eseri 1986 ve 1997 yıllarında yayımlanmıştır.109 Alhamiyado edebiyatı ve yaratıcıları konulu doktora tezini kitaplaştırdığı ilk eserinde öncelikle alhamiyado edebiyatının menşesini, bu konu hakkında yapılan ilk çalışmaları ve alhamiyado edebiyatının belli başlı hususiyetleri hakkında bilgi verdikten sonra alhamiyado edebiyatı müelliflerini ve telif-anonim bu edebiyat geleneği içerisinde verilen eserleri kapsamlı bir şekilde incelemiştir. İkinci eseri ise bu gelenek içerisinde yer alan anonim-telif eserleri konularına göre tasnif edip müellifler hakkında da kısa bilgiler verilmek suretiyle oluşturulmuş bir antolojidir.

      1800’lü yıllardan günümüze değin yaklaşık 150 yıldır araştırılan, hakkında çok sayıda eser kaleme alınan Boşnak alhamiyado edebiyatı ile alakalı belli başlı kaynakları tanıtmaya çalıştık. Günümüzde alhamiyado edebiyatı temsilcileri ve onların manzum-mensur eserleri Boşnakların Osmanlı döneminde kendi ana dillerinde vücuda getirdikleri edebiyat olarak araştırılmaya ve eğitim müfredatı içerisinde okutulmaya devam etmektedir. Arap alfabesi ile kaleme alınmasına rağmen günümüze değin yapılan araştırımalar vesilesiyle neredeyse tüm örnekleri Latin alfabesine aktarılmış bulunmaktadır.

      1.2. Alhamiyado Edebiyatının Teşekkkülü, Tarihî Gelişimi ve Yapısal Hususiyetleri

      İslamiyet’in yayıldığı geniş coğrafi saha, gelişmiş İslam kültür ve medeniyetinin etkisi ile birlikte Arap alfabesine geniş bir alanda kullanım imkânı sağlamıştır. Türkler gibi İslam’ı kabul eden veya İslam’ı kabul etmese dahi dönemin İslam kültür ve medeniyetinin nüfuzu altına giren birçok toplum kendi dillerini Arap alfabesi ile yazmışlardır. Arnavutça, İspanyolca, Fransızca, Yunanca, Lehçe gibi birçok dil, tarihin muayyen dönemlerinde Arap alfabesi ile edebî eserler vücuda getirmiştir. Bosna Hersek’te de benzer şekilde Türk hâkimiyeti ile birlikte Arap alfabesi belirli bir dönem Boşnak edebiyatında kullanılmış ve bu edebiyat geleneği alhamiyado edebiyatı olarak adlandırılmıştır.

      Alhamiyado (alhemijado) terimi Arapça “Arap olmayan, yabancı” anlamına gelen “el acemiye” sözcüğünden türemiştir. Boşnaklar arasında belirli bir edebiyat geleneğini adlandırmak için kullanılmasının menşesi ise İspanya’ya dayanır. İspanya’da uzun süren Arap hâkimiyeti döneminde İslam kültürü ve edebiyatından etkilenmeleri neticesinde İspanyolların kendi dillerinde Arap harflerini kullanarak vücuda getirdikleri edebiyatı Alhamijado Metinleri (texosaljamiados) şeklinde adlandırmaları, Boşnaklar için bir ilham kaynağı olmuştur. İspanya’daki duruma benzer biçimde uzun süren Osmanlı-Türk hâkimiyeti ile Türk kültürü ve edebiyatının Boşnakları etkisi altına alması neticesinde Boşnak dilinde fakat Türklerin kullandıkları Arap harfleri ile vücuda getirilen yazın, alhamiyado edebiyatı olarak adlandırılmıştır.110 Boşnak edebiyat araştırmacılarından Fehim Bajraktareviç, 1928 yılında yazmış olduğu bir makalede Bosna Hersek’te ilk kez bahsi geçen edebiyat geleneğini adlandırmak için İspanya’dan öykünerek Boşnak Alhamijado Edebiyatı (Bosanska Alhamijado Književnost) terimini kullanmış ve günümüze değin araştırmacılar tarafından bu terim kullanıla gelmiştir.111

      Arap alfabesinin ilk kez Boşnaklar arasında ne zaman kullanılmaya başlandığı meselesi tartışmalıdır. Bu konuda bazı araştırmacılar 15. yüzyılda edebî metinlerde Arap alfabesinin kullanımını çok erken görmektedir. Arap alfabesi ile kaleme alınan ilk Boşnakça metinlerin vakıfname, sicil kayıtları, kanunnameler, çeşitli kayıtların tutulduğu resmî defterler ve çeşitli idari kararların yer aldığı resmî evraklar olduğu varsayılmaktadır.112 16. yüzyılın sonlarına doğru Boşnakların yaşadığı coğrafyada İslamiyet’in yayılması ile birlikte ilk Arap harfli Boşnakça yazılı kaynaklar ortaya çıkmaya başlamıştır. İslami dönem Boşnak edebiyatına Boşnak halk dilinde yazılıp günümüze ulaşan en eski edebî metin, yukarıda da ismini zikrettiğimiz 1588/89 yıllarından kalma Erdelli Hasan’a ait olan Hırvat Türküsü (Hirvat Turkisi) adlı şiirdir. Bu şiir altı dörtlükten oluşan bir aşk şarkısıdır. Şarkı ile alakalı yapılan ilk çalışmalarda ve alhamiyado edebiyatı ile alakalı yayımlanan ilk eserlerde Hırvat Türküsü şeklinde adlandırlmıştır. Günümüze yakın yapılan çalışmalarda ise şiirin ilk mısrasından hareketle Ah nevista, duša moja şeklinde adlandırılması söz konusudur.113

      Alhamiyado edebiyatı geleneğinde vücuda getirilen eserlerin konu ve biçim bakımından oldukça çeşitlilik gösterdiğine tanık oluruz. Şekil itibariyle nazım ve nesir olmak üzere kasideler, mevlidler, aşk şiirleri, kısa hikâyeler, dinî içerikli metinler, dinî öğütler, mistik hikâyeler, risaleler, mektuplar, mesaj içeren özlü yazılar, sözlükler, dilekçeler gibi oldukça geniş bir tür ve konu yelpazesi vardır. Mensur eserler genel itibariyle karşılıklı konuşma şeklinde gelişen diyaloglardan oluşurken manzum eserler daha ziyade 5 ile 18 hece arasında değişen çeşitli sayıda dizelerden oluşan lirik-epik, lirik ve dinî-didaktik bir karakterde yaratılmıştır. İlk örneklerinin manzum olarak kaleme alındığı bu edebiyat geleneğinde mensur eserlerin yazımı 18. yüzyıl ortalarına dayanmak suretiyle manzum eserlere nispeten daha geç tarihlerde örneklerine rastlarız. Bu edebiyat geleneğine dâhil edilen ilk mensur eser 1757 yılında kaleme alınan dinî–ahlaki öğütler içeren Sene adlı eserdir. Alhamiyado edebiyatında kaleme alınan eserlerin genel karakteristik özelliği dinî-ahlaki öğütler veren didaktik bir mahiyette olmasıdır. Dinî ibadetlerin gerekliliği, namaz, oruç gibi İslami ritüellerin faziletleri, güzel ahlak, doğruluk, dürüstlük gibi hasletler ve bunların gerekliliği gibi mevzular işlenmiştir. Ayrıca bu tarzda yazılmış çok sayıda mensur eserin kim tarafından yazıldığı ile alakalı el yazmalarda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

      Alhamiyado edebiyatına mensup şair ve yazarlar içerisinde çok azının 1878 yılından önce hayatlarından, kaleme aldıkları eserlerden ve onlara ait el yazmalardan haberdar olunmuştur. Çoğunlukla bu isimlerin eserlerinden ve hayat hikâyelerinden 1878 yılından sonra bilgi sahibi olunmuştur. Ayrıca bu geleneğe mensup çok az sayıda da şair ve yazar, eserlerinde otobiyografilerini vermişlerdir. Bu sebepten 1878 öncesinde yaşayan Alhamiyado edebiyat geleneğine mensup şair ve yazarların hayatları hakkında elimizdeki bilgiler oldukça sınırlıdır. Bu isimlerin birçoğu otobiyografilerini vermeseler de yazmış olduğu eserlerin satırları ve mısraları arasından kendi hayatları hakkında ipuçları bırakmışlardır.