Mirzatay Joldasbekov

Bozkırın Ulu Ozanı Jambıl Jabayev


Скачать книгу

Türkiye ve Kazakistan arasında var olan kültür köprülerinin daha da güçlenmesine önemli katkılarda bulunacaktır.

      Türk Dünyası Davasına sahip çıkışı ve çok değerli hizmetlerinden dolayı Kazakistan Kurucu Cumhurbaşkanı ve Türk Keneşi Ömür Boyu Onursal Başkanı Sn. Nursultan Nazarbayev’e şükran duygularımla teşekkürü bir borç biliyorum.

      Ayrıca eserin yayınlanmasında büyük emekleri olan Kazakistan Büyükelçimiz Sn. Abzal Saparbekulı’na ve Avrasya Yazarlar Birliği Başkanımız Sn. Dr. Yakup Ömeroğlu’na da çok teşekkür ediyorum.

      2019 Keçiören, Ankara

      TAKDİM

      Bozkırın Ruhu Jambıl Jabayev

Dr. Yakup ÖMEROĞLU Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı

      Ozanlık geleneği Türk halklarının tarihin derinliklerinden günümüze taşıdığı değerlerimizdendir. Ozanlar, toplumlarını aydınlattılar, her zaman toplumun bir adım önünde oldular. Acıları, sevinçleri toplum kesimlerinde ortaklaştırdılar; gelecek öngörülerini, ahlak anlayışlarını söz ve müzikleriyle halkın ruhuna işlediler.

      Zaten bazı Türk lehçelerinde uzmak veya ozmak fiilleri, öne geçmek anlamına gelmektedir. Ozan ise gayet açık olarak “öne geçen” demek, toplumun önünde yürüyen sanatçılar.

      Ozanlar yalnız sanatçı da değiller, onlar şairlik ve saz sanatlarının yanında toplumu yoğuran önderlerdir. Kazak halkı için de en önemli ozanlardan birisi hiç kuşkusuz Jambıl Jabayev’dir.

      Bu büyük ozanı, Kazak Türkolojisinin büyük alimi Prof. Dr. Mırzatay Joldasbekov’un kaleminden okuma imkanı bulmak, okuyucu için büyük bir şanstır.

      Mırzatay Joldasbekov, yılların birikimi ile “Bozkırın Ulu Ozanı Jambıl Jabayev” kitabında ozanı, dönemini ve sanatını okuyucu ile paylaşıyor.

      Kitabın çevirileri bu konuda uzun yıllardır tecrübe kazanmış Ufuk Tuzman ve Ercan Argınbayev tarafından yapıldı. Bu eserin önemli yanlarından birisi de kitapta yer alan şiirlerin şair Kenan Çarboğa tarafından, hece, durak ve kafiye gibi hususlarda şiirin orjinaline sadakat gösterilerek yapılan çeviriler olmasıdır. Bu güzel çeviriler için Kenan Çarboğa’yı tebrik ediyorum. Çevirmenlerimize huzurlarınızda şükranlarımızı sunuyorum.

      Kitabın yayınında özel gayret sarf eden, Kazak edebiyat ve kültürünü Türkiye’de tanıtmak için her zaman önemli çalışmalar yapan Sayın Büyükelçi Abzal Saparbekulı’na teşekkür ediyorum.

      Türk Dünyası denildiğinde uzun yıllardır hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan ve yaptığı çalışmalarla başında bulunduğu Keçiören’i, Türk Dünyasının kültür merkezi haline getiren değerli Belediye Başkanımız Sayın Turgut Altınok’a da minnettarız.

      Bu çalışmalar sayın Elbası Nursultan Nazarbayev’in “Ruhanî Diriliş” makalesinde belirttiği gibi millî kültür kodlarımızı öğrenme, yaşama ve dünyaya tanıtma konusunda önemli adımlardan sayılabilir.

      Kazak kültürünün ozanları, yazarları, düşünürleri, kahramanları dünyada daha yakından tanındıkça, Kazakistan’ın uluslararası alandaki itibarı da daha yükseklere çıkacaktır.

      “Bozkırın Ulu Ozanı Jambıl Jabayev” kitabının kardeş halklarımız arasında sevgi bağlarının güçlenmesine, devletlerimizin ilişkilerinin derinleşmesine katkı sağlamasını diliyorum.

      JAMBIL VE ONUN OZAN ÇEVRESİ

      Kazaklarda denir ki:

      Güneş ışığıyla dünyayı aydınlatır,

      Ay ışığıyla geceyi aydınlatır,

      İyi adam; hikmetiyle insanlığı aydınlatır…

      Günümüzde, büyük bir gururla “Kazakların Jambıl’ı tüm insanlığın Jambıl’ıdır” diye söyleyebiliriz. Jambıl’ın paha biçilmez eserlerini, kendine özgü ve yüksek entelektüel potansiyelini, insan ve toplumsal hayatı iyileştirmeyi amaç edinen yaratıcılık heyecanını gerçekten de tüm insanlığın manevi zenginliği diyebiliriz. Bunu hayatın kendisi de ispatlamıştır. Kazak halkı var oldukça, onun dili ve inancı yaşadıkça, dürüstlük ile insanlığın, adalet ve ahlakın timsali kabul ettiğimiz Jambıl da sonsuza kadar yaşayacaktır.

Nursultan Nazarbayev

      Yükselen özgürlükten ışık saçıldı,

      Aydınlanan halkın gönlü açıldı.

Jambıl

      Kazaklar âşıklık ve ozanlık ruhuna yaratılıştan sahip bir halktır. İleri gelen doğu bilimcileri ve Rus âlimler bunu defalarca kabul ettiklerini yazmıştır.

      Çok eski zamanlardan günümüze kadar şiir ve hikâyeleriyle milletinin tarihini bizlere sözlü edebiyatımızın büyük söz ustaları kabul ettiğimiz ozan ve âşıklar aktarmıştır. Asırdan asra, nesilden nesle aktarılan Kazak söz sanatı ustalarının yetiştiği iki büyük okul vardır.

      Birincisi; Hayat Okulu. Modern zamanın derinlerine hitabeti, felsefesi ve dehasıyla kök salmış bir okuldur. Bu okulun temellerini sözlü edebiyatın efsane ozanı Asan Kayğı atmışsa da, asırlar sonra bu geleneği yazılı edebiyatın en önemli öncülerinden Kazakların ulu şairi, büyük düşünürü Abay sürdürmüştür.

      İkincisi; Gırtlaklarını ölesiye patlatan, çeneleri yorulmak bilmeyen, tanınmış halk destancılarının, istidatlı söz ustalarının okuludur. Bu öğretinin atası ise Sıpıra jırav (ozan) kabul edilmektedir. Bu öğretiyi devam ettiren mürtecil (irtical/doğaçlamalı) âşıklık geleneğinin önemli temsilcileri arasında Şalkiyiz, Bukar, Şöje ve Mayköt ozanları görmekteyiz. Bu geleneğin en güçlü ve müstesna mirasçılarının başında şüphesiz Jambıl Jabayev gelmektedir.

      Âşıklık sanatının doğasını, kaynağını, tarihini ve bugünkü durumunu derinlemesine inceleyen değerli bilim adamı Muhtar Avezov bu alanı kendi içinde farklı akımlarla sınıflandırmaktadır. Ona göre; Epik âşıklık akımında Marabay’ı; Yırcı (şarkıcı, halk sanatçısı) âşıklara Birjan’ı, Akan’ı, Jayav’ı, Musa’yı; Atışma (mürtecil/doğaçlamacı) âşıklarına; Şöje’yi, Kulmambet’i örnek göstermektedir. Halk Asan Kaygı’yı gibi ozanları da bu guruba dâhil etmektedir.

      Kazaklarda âşıklık geleneğinin en eski sözlü icra türü “ozanlık” (destancı âşık) olarak kabul edilir. Ozanlar yetenekli siyasetçiler, sultan ve hanların bilge danışmanları, Kazak boylarının rehberleri ve askere liderlik eden bahadırlardır. Şaman nesinden geldikleri için ozanların geleceği görme yeteneği olan kâhin olduklarına da inanılırdı. Ozanların öncelikli görevi devlete, Han’a, halka bağlılıklarıyla hizmet etmek olmuştur. Ozanların konuları halk ve devlet için önemlidir. Bozkır ozanlarının halk şiiri Türklük varlığının, yiğitliğinin ve eski göçebe geleneğinin görünüşüdür. Vasiyetler, ezgiler, ozanların eserleri yazılmazdı. Sadece halkın arasında dilden dile, halk efsaneleri ve hikâyelerde bir ozandan diğerine aktarılarak yayılırdı. Destancı ozanlar (Jırav); halkın tarihini anıtlaştıran ve o ölümsüz eseri koruyan kişilerdi.

      Asan Kayğı

      Kazak halkının büyük ozanı (destancı), âşık (doğaçlama) ve halk filozofu. Kazaklar onu her daim düşünceli (kaygılı) gördüğü için Asan’a