Зия Гёкальп

Türk Medeniyet Tarihi


Скачать книгу

kelimesinin sonraki manaları: Sonradan “İl” kelimesi, Türk’ün her siyasi cemiyetine ıtlak olunmaya başladı. Bundan “halk” manası doğdu: “İl ile kara gün bayramdır.” Sonra bu halkın oturduğu ülke manasına gelmeye başladı: “İç-İl, Taş-İl, Rum İli” gibi. Daha sonraları; “yabancı” manasına gelmeye başladı: “Kâtib benim, ben kâtibin; il ne karışır.”

      8. Türk Totemizmi

      “Yer Su”lara ibadet nasıl yapılır?

      Yukarıda gördük ki; mâbud ilkbaharda “koyun” yer. Demek ki bu mevsimde “Gök Han”a kendi totemi olan “koyun” kurban edilir. Diğerlerine kendi mevsimlerinde kendi totemleri kurban edilir. Totemler, “Totemizm” ibadetinin haricinde kesilemeyeceğinden bu kurban günleri, Avustralyalıların “İnti Şiyuma”sına muadildir.

      Totemizmde Semiyyelerin Adları

      Totemizm’de semiyyelerin adları totemlerin adları olmak gerek Halis “Totemizm” devrinde bu kaide mutlak surette caridir. Fakat Totemizm’in yalnız bazı izlerini muhafaza eden dinlerde, totem isimlerini semiyyelerde aramak lazım gelir. Bununla beraber, en eski Türk âleminde, bu totemlerin isimlerini taşıyan beş kavim görmekteyiz:

      1) “Tuhsin” umumi il “tosun” manasınadır. Çinliler “Tsin” şekline sokmuşlardır. Bunlar müstakil Türk devleti yerine ilk defa olarak Çin’de büyük bir imparatorluk vücuda getirmişlerdir.

      2) Hiung-nular, Hunlar, Kunlar gibi muhtelif adlarla anılan “Koyunlular”dır. Mahmud Kaşgarî’ye göre “Kun” kelimesi “Ârgu = Orhun” lehçesinde “koyun” manasınadır. Koyunlulardan “Mete” iki kere Çin İmparatorluğu eline geçmişken istemedi ve ilk defa olarak bir millî Türk İlhanlığı teşkil etti.

      3) Şimalde Tunguzlara kendi ismini vermiş olan Türk şubesidir.

      4) Garpta “İt Baraklar” ki “Oğuz Han” bunlarla harp etmiştir. Ve Çıçakları24 üzerine göndermiştir. Bugün Birecik’te “Barak” isminde bir Türk ili vardır.

      5) Cenuptaki “Yüeçiler” ki sonradan “Kuşan” adını aldılar. Bunların da “Kuşlar” olması mümkündür. Bu surette dört cihete ait totemler, dört cihetteki Türk kavminin isimlerini taşıdıkları gibi, merkezî totem de “umum il”in ismini yani “Tuhsin, Tuzun, Tosun” adını taşımakta idi.

      Şu faraziyeye göre, kablettarih bir zamanda, Türkler böyle bir teşkilat hâlinde imişler:

      Bu Tasnifin Çinlilerdeki Şekli: Bu tasnifin tafsilatını Çinlilerin “Taoizm” adlı dinî sistemlerinde görürüz. “Tao” Çince “tabiat” yahut “yol” demektir. “Taoizm” bir nevi “Tabiatçılık = Natürizm”dir. Bu, birbirine tedahül etmiş birtakım manzumelerden mürekkeptir. İstinat ettiği en esaslı umdelerden birisi fezanın dört asli cihetine göre taksimidir. Bu cihetlerden her birine, onun idaresine müvekkil olan bir hayvanın ismi verilir.

      Şarkta : Gök Ejderha

      Cenupta : Kızıl Kuş

      Garpta : Ak Kaplan

      Şimalde : Kara Kaplumbağa

      Bu Tasnifin Çinlilerdeki Rolü: Her cihet, kendi hayvanının adını alır ve muhtelif hâllere göre uğurlu yahut uğursuz sayılır. Fezayı idareye memur olan timsali hayvanlar, sema gibi yeri idare ederler. Bir tepe yahut coğrafi bir teşekkül “Kaplan”a benzedi mi, “Taoizm”e göre, bu Kaplan’dır. Binaenaleyh garptadır. Bir “Ejderha”ya benziyor mu? O hâlde “Ejderha”dır ve şarktadır. Bir yerden göç edileceği zaman etraftaki eşyaya bakılır. Eğer bunlar kendi cihetlerine mütevâfık şekillere malik iseler, mesela garpta bulunanlar “Kaplan”a, şarkta bulunanlar “Ejderha”ya benziyorlarsa bu seyahat uğurludur.25

      Türklerin “Tandırname Ahkâmı” ve “Keçe Kitâb” adlarını verdikleri kaideler, Çinlilerin “Taoizm” ahkâmına benzer. İkisi de aynı medeniyetin bakiyyeleridir.

      Bu Tasnifler Türk’tür: Chavannes diyor ki: “Bu dörtlü tasnif Türklerde ve Çinlilerde başka başkadır. Çünkü evvela Çinlilerde unsurların sayısı beş olduğu hâlde, Türklerde dörttür. Sâniyen, Çinlilerde garbın unsuru “maden” olduğu hâlde, Türklerde “rüzgâr”dır. Türklerin dört unsuru Hintlilerin unsurlar tasnifine de benzemez. Çünkü Hintlilerde “ağaç” unsuru yerine “toprak” unsuru vardır. O hâlde, bu unsurlar hâlis Türk manzumesidir.

      Bu tasnifte Türklerin dört hayvanı da Çinlilerinkilerden başkadır:

      Türk Tasnifinin İcmâli: Türklerin dörtlü tasnifi şu veçhile ikmal edilebilir:

      Bu tasniflerin esasları ve rolleri yalnız Türk teşkilatlarında vardır: Türklerde “Lâhûtî” tasnif, içtimai tasnifin aynıdır. Demek ki birinci ikinciden doğmuştur. Bu tasnifin en mühim rolü içtimai tesânüdleri takviyeye hadim olmasıdır. Çünkü içtimai tesânüd, mâbudlara yapılan ibadetlerle kuvvetlenir. İtikatlar da bu tesânüdlerin kuvvetlerini artırır. Çinlilerde ise bu tasniflerin içtimai teşkilatlarla hiçbir münasebeti yoktur. Demek ki bu tasnifler, Türk cemiyetinden doğarak sonradan Çinlilere geçmiş. Edouard Chavannes, bu tasniflerin “Tsin”ler tarafından Çin’e idhâl olunduğunu iddia ediyor. Bizim tetkiklerimiz de bu neticeye müncer oluyor.

      9. Türk Takvimi

      On iki Hayvan: Türk Takvimi de “Tsin” dininden doğmuş görünüyor. “Tsin” Türkleri her on iki seneye “Çağ” (Cycie) adını verirlerdi. Bu on iki seneyi on iki hayvanın adları ile ifade ederlerdi. Bu yılların adları: Tavuk, At, Tavşan, Öküz, İt, Domuz, Maymun, Yılan, Sıçan, Pars, Koyun, Timsah’tır.

      Bir adam hangi hayvanın yılında doğmuşsa kendisine o senenin kudsiyeti isnat edilir. Mesela: “Falan adam koyun yılında doğmuş.” denildiği zaman âdeta totemi koyun imiş gibi addolunur. Bu takvim Çin’e, Tibet’e, Hind-i Cînî’ye, Mançurîlere ve Moğollara da girmiştir. Bunu da Çin’e sokanlar -Edouard Chavannes’e göre- “Tsin” Türkleridir. Hind-i Çînî’de bir hayvanın yılında doğan erkek ile kadın, başka başka “çağ”lara mensup olsalar bile birbiriyle evlenemezler. Yani erkek, birinci “on iki yıl”ın “Öküz” senesinde, kadınsa, ikinci “on iki yıl”ın yine “Öküz” senesinde doğmuş olsalar da yine birbirleriyle evlenemezler. Çünkü ikisi de “Öküz tevellüdlü”dürler. Mösyö Doolittle’in26 beyanına göre, aynı hayvanın yılında doğanlar, birbirinin tedfin merasiminde bulunamazlar.27 Bu hâller gösteriyor ki, bu hayvanlar eski totemlerin bakiyyeleridirler. Zaten tetkik edilirse görülür ki dört cihetin totemleri de bu on iki hayvan arasındadır. Diğer isimler de bu dört hayvanın -Çinlilere nazaran- müteradifleridir. Mesela, “Pars” “Köpek”in müteradifidir. “Sıçan” “Domuz”un müteradifidir. Bu minval üzere bu on iki hayvanı dört cihetin üç takım hayvanlarına irca etmek mümkündür. Türk takvimindeki hayvanların isimleri şu veçhiledir:28

      Ayların Adları: Türkler seneyi, dört cihetin totemleri ile ifade ettikleri gibi, senenin aylarını