Recaizade Mahmut Ekrem

Araba Sevdası


Скачать книгу

kitapların yanına yakıştırılamadığı için Türkçe, Farsça ve Arapça kitaplar şuraya buraya atılmış, bir kısmı kapanın elinde kalmış, diğer bir kısmı ise harem dairesinin alt katındaki dolap altlarına, yük kıyılarına darmadağın tıkılıvermişti. Bunların arasına karışmış olması gereken “Lûgat-i Osmaniye” namındaki Türkçe diksiyoner221 hatırına geldi. Türkçedir diye bir kenara attığı “Lûgat-i Osmaniye”nin, Redhouse adlı bir İngiliz tarafından tertiplenmiş olduğunu iki ay önce bir gün kalemde kulak misafiri olduğu bir edebî görüşmede işitir işitmez bunca zamandır toz toprak içinde yuvarlanıp giden zavallı kitabın şansı açılmış, sırf bir İngiliz tarafından tertiplenmiş olduğu için, bizim züppe oğlanın gözünde birdenbire büyük bir önem kazanmıştı. Bihruz Bey, bu kitabı buldurup ciltletmeyi ve kütüphanesindeki Fransızca kitapların yanına koymayı bile kararlaştırmıştı. Şimdi, bilmediği o birkaç kelimenin anlamlarını araştırmak ihtiyacına bu hatıra da eklenince Bihruz Bey hemen yerinden kalktı, harem dairesine geçti. Dadı kalfayı çağırdı. Birlikte kitabı aramaya başladılar.

      Dolap altlarında, toz toprak içinde süründükleri hâlde, durumlarından memnunmuşlar da sanki bu züppenin eline düşmek istemiyorlarmış gibi, kitapların her birisi beyin eline geçtikçe kayıp kurtularak yine o gizli köşelerine kaçıyor, saklanıyorlardı. Uzun araştırmalardan sonra “Lûgat-i Osmaniye” nihayet ele geçirilebildi. Beyefendi kitabı kaptığı gibi tekrar kabine dö travay’ına222 döndü. Derhâl kitabı açtı. Evvela “kâh” kelimesini aradı. Par malör

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Göl, havuz

      2

      İstanbul’un Anadolu yakasında bazı semtler.

      3

      İstanbul’un Anadolu yakasında bazı semtler.

      4

      Taife-i latife: Güzeller takımı, kadınlar

      5

      Alafranga saat 16.00’da.

      6

      O devirde İstanbul’un en ünlü terzisi.

      7

      Yine o devirde İstanbul’un en ünlü ayakkabı mağazası.

      8

      Rüştiye: O devirde ortaokul.

      9

      Jardin public: Umumi bahçe, park

      10

      Á la mode: Modaya göre, son moda

      11

      Favorable: Elverişli, uygun Bihruz Bey de hemen o haftadan itibaren her cuma ve pazar günü parkta boy göstermeye başladı.

      12

      Promenade: Gezinti

      13

      Èquipage: Araba takımı

      14

      O devirde meşhur bir araba fabrikası. (Otomobil henüz yaygın hâle gelmemişti.)

      15

      Effet: Tesir, etki

      16

      Tour: Dolaşma, gezinti

      17

      Lando veya Landon: O devirde pek moda olan, dört tekerlekli, icabında açılır kapanır çift körüklü, bir çeşit binek arabası.

      18

      Siège: Arabacının oturduğu yer.

      19

      Cocher: Arabacı

      20

      Très chic!: Çok şık!

      21

      Très élégante!: Çok zarif!

      22

      Mon cher!: Azizim!

      23

      Et la blonde?: Ya sarışın?

      24

      Sûr: Emin

      25

      Qu’importe, dites!: Ne önemi var, söyleyin!

      26

      Quartier: Mahalle

      27

      Drôle!: Tuhaf şey!

      28

      Monde: Kibar takımı

      29

      Jardin: Bahçe

      30

      İstanbul’un Kadıköyü tarafında bazı semtlerin adı.

      31

      Désert: Issız, tenha

      32

      Bourgeois quartier: Burjuva mahalle, orta tabaka mahallesi

      33

      Quelle beauté divine!: Ne ilahi bir güzellik!

      34

      Surtout quel goût excellent!: Bilhassa ne selim bir zevk!

      35

      Une jeune fille blonde: Sarışın bir genç kız

      36

      Noblesse: Soylu tabaka

      37

      Civilisé: Medeni