Sevil Yücedağ

100 büyük Türk


Скачать книгу

İstanbul’a geldi. Tebriz’den ve Mısır’dan zorla İstanbul’a göç ettirilenlere memleketlerine dönme özgürlüğü tanıyan ve ibrişim ithali yasağını kaldıran Süleyman, Suriye’deki Canberdî Gazalî ayaklanmasının bastırılmasından sonra ilk sefer-i hümayuna 1521’de çıktı. 1 Ağustos’ta kuşattığı Belgrat’ı 29 Ağustos’ta fethetti ve Belgrat Fatihi olarak Ekim sonunda İstanbul’a döndü. Ertesi yıl Rodos’a sefere çıktı. Altı ay süren kuşatma sonucunda bir dizi ada ile birlikte Bodrum, Tahtalı ve Aydos kıyı kalelerini aldı. Şövalyelerin adayı boşaltmalarından sonra Rodos’ta Osmanlı egemenliği başlarken burada Hıristiyan kimliğiyle yaşayan Cem Sultan’ın oğlu Murad ve oğulları Süleyman’ın buyruğuyla boğuldular. 23 Nisan 1526’da büyük bir orduyla Macaristan seferi için İstanbul’dan hareket etti. Macar kralı II. Lajos’un ordusu ile Tuna kıyısındaki Mohaç düzlüğünde 29 Ağustos 1526’da ikindi vakti başlayan meydan muharebesi birkaç saat içinde Macar ordusunun yok edilmesiyle sonuçlandı. Avusturya Arşidükü Ferdinand, Macaristan’ın Osmanlı hakimiyetine girmesini istemiyordu. Ferdinand, Şarklen’in de desteği ile Budin’e girdi. Kanuni Bu-din’i geri aldı. Ferdinand ve Şarklen, Kanuni ile savaşmayı göze alamadı. Bunun üzerine Kanuni, Ferdinand ve Şarklen’i savaşa çağırmak için Viyana’yı kuşattı. Ancak Ferdinand, Kanuni’nin karşısına çıkmadı. Kış mevsiminin yaklaşması üzerine kuşatma kaldırıldı. Bu savaş, birçok yazarca çok önemli görülmüştür. Süleyman, 25 Nisan 1532’de Almanya imparatoru, İspanya kralı V. Karl’a ve Avusturya arşidükü Ferdinand’a gözdağı vermek için Osmanlı ordusunun tüm kadroları ve ağırlığıyla sefere çıktı. Belgrat-Budin arasında henüz alınmamış olan kaleleri fethederlerken akıncı kolları da Almanya içlerine değin ilerlediler. Ordu, 11 Eylül’de Slovenya’ya girdi. Slovenler ve Hırvatlar Sultan Süleyman’a bağlılık bildirdiler. Süleyman, Almanya seferinden 21 Kasım 1532’de döndü ve İstanbul’da zafer şenliği düzenlendi. Beş gün beş gece boyunca kent halkı eğlendi. İçmek ve eğlenmek konusunda hiçbir yasaklama uygulanmadı. 1538’de Süleyman, Karaboğdan seferini zaferle noktalarken, Barbaros Hayrettin de Preveze zaferini kazandı.

      1553 yılına değin seferlere çıkmayarak İstanbul’da ve Edirne’de oturan Süleyman kendisine “Kanunî” sanını kazandıran yasa çalışmalarını yoğunlaştırarak “Sultan Süleyman Kanunnamesi”ni hazırladı. Kahvenin İstanbul’a gelmesi ve ilk kahvehanelerin açılması da o yıllardadır. Hürrem Sultan’ın 1558’de ölümünden sonra hayattaki iki oğlu, Beyazid ve Selim’in başlattıkları taht kavgasında Selim’i tutan padişah, isyan eden Bayezid’i yok etmek için her önlemi aldı. Bayezid’in iki bin kişilik bir kuvvetle İran’a sığındığı haberi gelince İran Şahı Tahmasb ile mektuplaşarak Beyazid ve oğullarını 1561’de Kazvin’de boğdurttu. 20 Eylül 1563’te İstanbul, tarihinin en korkunç sel felaketini yaşadı. Bir gün bir gece boyunca yağan şiddetli yağmur ve düşen yıldırımlar sonucu seller oluştu ve yangın çıktı. Halkalı Deresi kabararak ağaçları kökleriyle söküp sürükledi. Pek çok insan öldü. O gün Yeşilköy dolaylarında avlanmakta olan yaşlı padişah, İskender Çelebi Sarayı’na sığındı. Sel suları burayı da basınca, padişahı enderun ağaları sırtlayıp kurtardılar. Felaketten sonra yıkılan köprülerin, sukemerlerinin ve suyollarının onarılmasıyla Mimar Sinan görevlendirildi. Son seferini Zigetvar Beyi Zirini üzerine yaptı. Yaklaşık 1 ay süren kuşatma sonrası Zigetvar Osmanlı’ya katıldı. Aslında hedef Viyana’ydı. Ancak Sokullu Mehmet Paşa ordunun yetersiz olduğunu düşündüğünden kale kuşatıldıktan sonra İstanbul’a geri döndü. Zigetvar fethedilmeden bir gün önce, 6 Eylül 1566 tarihinde Süleyman vefat etti.

      11

      SOKOLLU MEHMET PAŞA

1505-1579

      Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat devirlerinde toplam 14 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nun sadrazamlığını, ayrıca kaptan-ı deryalığını yapmış Sırp asıllı bir Osmanlı devlet adamıdır. Kanuni Sultan Süleyman’ın son vezir-i azamı olmuştur. Hem Osmanlı İmparatorluğu’nun zirvede bulunduğu dönemi simgelemesi itibariyle hem de icraatları, projeleri ve kişiliği nedenleriyle en büyük Osmanlı sadrazamlarından biri kabul edilir. İki metreyi aşan boyu ile aynı zamanda en uzun boylu Osmanlı sadrazamıdır.

      1505 yılında Vişegrad Kadılığındaki Rodo kasabasına uzak olmayan (Osmanlı idaresi altında iken Sokol olarak adlandırılan) Sokoloviçi köyünde doğdu. 1519 yılında devşirme sistemi ile çocuk yaşta Edirne Sarayı’na getirildi, Mehmet adı verilerek Türk ve Müslüman kültürü ile yetiştirildi. Topkapı Sarayı’nın Enderun bölümünde çeşitli görevlerde bulundu. 1541’de kapıcıbaşılığa yükseldi. 1546’da saray hizmetlerinde başarılı olanların dış göreve atanmaları yolundaki gelenek uyarınca kaptan-ı deryalığa getirildi. Görevde iken Trablusgarp Seferi’ne katıldı, İstanbul Tersanesini genişletti ve yeniledi. 1549’da vezirliğe yükselerek Rumeli Beylerbeyliğine atandı. Kanuni Sultan Süleyman 1553’te Sokollu Mehmet Paşa’yı Rumeli askerlerinin başında Anadolu’ya gönderdi. Aynı yıl başlayan Nahçıvan Seferi’nde Sokollu komutasındaki Rumeli askerleri büyük başarı gösterdiler. Sefer dönüşünde Sokollu üçüncü kez vezirliğe yükseltildi. Sokollu Mehmed Paşa, Kanuni’nin oğulları arasındaki mücadeleler sırasında hep II. Selim’in yanında oldu. Semiz Ali Paşa’nın sadrazamlığa yükselmesiyle ikinci vezir olan Sokollu, onun 1565’de ölmesiyle sadrazamlığa getirildi. Yaşı hayli ilerlemiş olan Kanuni çok güvendiği Sokollu’ya geniş yetkiler vermişti. 1561’de üçüncü vezir iken Kanuni Sultan Süleyman’ın torunu ve Sultan II. Selim’in kızı Esmehan Sultan ile evlendi.

      Kanuni Sultan Süleyman’ın son seferi olan Zigetvar kalesi fethini, padişah öldükten sonra o idare etti. Kanuni Sultan Süleyman’ın ölümünü askerden II. Selim gelinceye kadar saklayarak onu tahta çıkarmayı başardı. II. Selim döneminde sürekli sadrazamlıkta kaldı ve devlet işlerini idare etti. Sokollu 1568’de Avusturya ile 8 yıl süren bir barış antlaşması imzaladıktan sonra doğuya yöneldi. Portekiz’in Hint Okyanusu’ndaki artan etkinliğine karşın Kızıldeniz, Umman Denizi ve Basra Körfezi’ndeki Osmanlı gemilerinin sayılarını attırdı. Sokollu ayrıca Tunus’u Osmanlı himayesi altına sokarak, Kuzey Afrika’yı da denetlemek istiyordu. Ama Piyale Paşa ve Lala Mustafa Paşa gibi karşıtların etkisiyle Divan 1570’de Kıbrıs’ın alınması kararını aldı. Sokollu Venediklilere karşı böyle bir savaşın Avrupa’yı kendilerine karşı birleştireceği görüşündeydi. Ama Lala Mustafa Paşa Divan’a uyarak 1571’de Kıbrıs’a çıktı. Haçlı Donanması’nın misillemesinde Osmanlı donanması İnebahtı’da yenildi.

      Sokollu, 1574’te ölen II. Selim’in yerine geçen III. Murat döneminde de sadrazamlığını sürdürdü. Fakat artık eski gücü yoktu çünkü Padişah da artık onun karşıtlarıyla işbirliği halindeydi. Sokollu yine de bazı siyasal başarılara imza attı. Fas’ı Portekiz akınlarından kurtardı, Avusturya’nın saray içine dönük oyunlarını etkisiz hale getirdi. Fakat baskılar artık iyice artmıştı, amcasının oğlu Budin Beylerbeyi Mustafa Paşa sudan bir nedenle idam ettirildi. Sokollu Mehmed Paşa ise 3. Murat’ın eşi Safiye Sultan’ın tuttuğu, derviş kılığına girmiş bir yeniçeri tarafından divan çıkışında 11 Ekim 1579 da kalbinden hançerlenerek öldürüldü. Daha sonra Eyüp’te defnedildi. Sokollu’nun bir tanesi İstanbul’da, diğerleri Lüleburgaz, Edirne ve Hatay’da bulunan beş külliyesi, İmparatorluğun hemen her yanına yayılmış eserleri bulunmaktadır.

      12

      KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA

1578-1661

      Zor