S. Dilek Yalçın Çelik

Kosova'da Çağdaş Türk Edebiyatı


Скачать книгу

Sırbistan idealini gerçekleştirmektir. Bilindiği gibi bu amaçla Bosna Hersek’te de ciddi kıyımlar gerçekleştirmiştir. 1998 yılının Şubat ayında, Arnavut ve Sırp birlikleri çatışmaya başlar. Çatışma kısa sürede etnik katliama dönüşmüştür. 1999 yılında, Fransa, bölgede katliamın durdurulması ve barış görüşmelerinin başlaması için ilk adımı atar. Ancak barış görüşmelerini Sırplar kabul etmez, anlaşmaları imzalamaz. Tüm bu gelişmeler karşısında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler ana sözleşmesinin 41. maddesinin ihlal edildiğini, uluslararası barışın tehdit altında olduğunu ileri sürerek 1999 yılında, Kosova’ya müdahale eder. NATO tarafından, 24 Mart 1999 tarihinde Kosova’ya silahlı olarak yapılan müdahale, 10 Haziran 1999 tarihine kadar sürer. Müdahale sonrasında, bölgede, Birleşmiş Milletler idaresinde kurulan Birleşmiş Milletler Geçici Yönetimi (UNMIK), Kosova yönetimini devralır.

      UNMIK, Kosova’da, yönetim birimlerini düzenlerken, KFOR (Kosova Barış Gücü), birleşmiş Milletler tarafından, güvenliği sağlayan uluslararası barış gücü olarak yapılandırılır. Bu yeni yapılandırma sürecinde, ülkede yaşayan halk ve ulusların haklarında değişiklikler görülür.

      Bunlardan en önemlisi anadilini kullanma özgürlüğünün elden alınmasıdır. Burada azınlık olarak yaşayan Türkler, Tito Yugoslavya’sı döneminde, kısıtlı da olsa kimi hak ve özgürlükleri kazanmıştı. Anadilini, resmi kurumlarda kullanma hak ve özgürlüğü, bunlar arasındaydı.

      “Türkçe 23 Mart 1989 yılına kadar Kosova’da resmi işlerde kullanılıyordu. Kamu, devlet, şirket vb. evrak, belge, ve örnekler Türkçe de yazılıyordu. Ama bunlar sadece Türkçe değil, Kosova anayasası ve yasalarıyla düzenlenmiş olduğu gibi Sırpça ve Arnavutça ile eşit dil olarak kullanılıyordu. Evrak, belge ve formlar bu üç dilde yazılıydı.” (Suroy 2005: 195)

      Ancak, yeni Birleşmiş Milletler Yönetimi, Türklerin bu hak ve özgürlüklerinden ciddi anlamda yoksun kalmalarına neden olmuştur. Şöyle ki, öncelikle ülkede, UNMIK’in aldığı kararlar doğrultusunda, Türkçe ülkede resmî dil statüsünden uzaklaştırılmıştır:

      “Çünkü UNMIK’in başında bulunan Dr. Bernard Kouchner tarafından imzalanan I sayılı ve 25 Temmuz 1999 tarihli genelgenin 5. maddesinin 2. fıkrası ile Türkçenin resmi dil olarak kullanılmasına son verilmiştir. İşte UNMIK tarafından yayımlanan bu genelge (decret) BM Güvenlik Konseyi’nin 10 Haziran 1999 günü çıkardığı 1244 (1999) sayılı kararına (rezolusyonuna) aykırı olmasına rağmen uygulanmıştır. UNMIK’in bu kararı (decret) yönetim binaları, belediye, adliye, okullar, sokak vs. gibi tabelalardan, mühürlerden, formalardan Türkçe yazıların çıkarılmasına neden oldu.” (Recepoğlu 2005: 194)

      Bu temel kararın ardından, yapılan tüm itirazlar sonuçsuz kalmıştır. Türkçeyi resmi dil olarak kullanamama, büyük bir ihtimalle, bu tarihten sonra bölgede, Türkçe edebiyatın gelişimine ciddi zarar verecektir. 17 Şubat 2008 tarihinde kurulan yeni Kosova Cumhuriyeti, düzenlemiş olduğu Anayasa’da UNMIK’in geçmiş dönemlerde verdiği karar dışında, Kosova’daki Türk azınlığın lehine yeni bir karar çıkartmamıştır.

      II. BÖLÜM

      EDEBÎ TÜRLERİN GELİŞİMİ

      Bu bölümde, Kosova’da 1951 sonrası Türk edebiyatının gelişimi, “Şiir”, “Roman ve Hikâye”, “Tiyatro”, “Eleştiri” ve “Gazetecilik” ve Basın Yayın Dünyası” alt başlıkları altında ele alınacaktır. Edebiyat türleri genel anlamda ele alınacak, toplu değerlendirmelerde bulunulacak ardından yazar ve şairlerin monografileri üzerinde durulacaktır.

      2.1. ŞİİR

      Kosova’da çağdaş Türk edebiyatı, türler açısından incelendiği zaman, şiir, en gelişmiş edebiyat türü olarak dikkati çekmektedir. Kitabımıza şiir yazan tüm şairler alınamamıştır. Kitabı olan ve uzun zaman şiir ile profesyonel anlamda uğraşanlar çalışma kapsamına dahil edilmiştir. Çünkü, Kosova’da edebiyat yapmak aynı zamanda şiir yazmak, Türk kültürünün devamı, Türk kimliğinin tanıtılması ve sevdirilmesi anlamına gelmek olduğu için okumuş ve entelektüel tüm Kosovalı Türkler kendilerini edebiyat ya da Türk sanatlarından birisi ile profesyonel ya da amatör açıdan ilgilenmek konusunda sorumlu hissetmişlerdir..

      Bununla birlikte şu gerçek gözlerden uzak tutulmamalıdır: edebî tür olarak şiir söz konusu olduğu zaman, eserleri çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanan, ya da tek kitap yazmış bulunan mesleği avukatlık, öğretmenlik ya da öğrenci olan kimi özel kişiler bulunmaktadır. Şiir ile amatör olarak uğraşan bu kişiler sonraki yıllarda ya şiir yazmamışlar ya da edebiyat ile bağlarını ilk dönemlerdeki kadar sıkı tutamamışlardır. Çünkü çağdaş Türk edebiyatı söz konusu olduğunda, hemen her Kosova Türk vatandaşı, eğer eğitim almışsa, Türk kültürüne hizmet etmek ve Türk değerlerini yaşatmak konusunda kendisini sorumlu hissetmiş bu amaçla şiirler kaleme almıştır. Akademik ölçütler ile bu yoğun birikimi değerlendirdiğimizde, edebiyatı, profesyonel uğraş haline getirenleri öncelikle anmak gerektiğini düşündüğümüzden, kimi şairlerimiz zorunlu olarak çalışma kapsamı dışarısında bırakılmışlardır.

      Şöyle ki, öğretmen şairlerimiz arasında: Mürteza Büşra17, Zeynelabidin Kureyş18, Özcan Micalar19, İsa Şimşek20, bulunmaktadır. Bu şairlerimiz, ya tek kitap yayınlamışlar ya da şiirleri dağınık olarak dergi ve gazetelerde yayınlandıktan sonra onları bir daha bir araya getirmemişlerdir. Bunların toplumsal yapıdan, maddi yokluktan ve fırsat eşitliğinin olmamasından vb. kaynaklanan çok çeşitli haklı gerekçeleri olabilir. Ancak bu gerekçeler konumuz dışıdır.

      Yine tek şiir kitabı yayınlanmış şairlerimiz de, kitapta yer almamışlardır. Örnekleyecek olursak, Alâattin İsmail21, Suphi Mazrek22, Esin Muzbeg23, Aziz Serbest24, Sadık Tanyol25 vb.

      Ayrıca, Naser Neşo, Recep Şaliyan, Refki Taç26, Semiha Yağcı gibi kimi kültürlü kişiler, şiir yazmışlarsa da şiirleri kitap haline getirilememiş, amatör bir uğraş olarak dergi ve gazete sayfalarında kalmıştır.

      Öğrenci iken şiir yazan ve bunları kitap haline getiren şairlerimiz arasında, Merve Jilta27, Dilek Jilta28’nın adları sayılabilir. Öğrenci olup şiirleri kitaplaşmamış genç şairler arasında, şu isimler sayılabilir: Deniz Dadale, Nazlı Drangoy, Erdan Hoca, Muharrem Morino, Fidan Şero, Veysel Taç, Ayten Tunuslu vd.

      Şiirleri kitaplaşmamış genç şairlerimiz arasında, Semahat Karabeg, Hüsniye Koro, Ayla Leskovçalı, Orhan Sait, Birsen Şufto, Güner Ureya vd. bulunmaktadır. Özel durumu bulunan 1977 doğumlu Türkan Başa, tekerlekli sandalyeye bağımlı olarak yaşamaktadır. Şiir kitabı, Tekerlekli Sandalye (2004, Esin Yayınları Prizren) adını taşır.

      Yukarıdaki tüm bu liste bir yana bırakıldıktan sonra, şiir türü söz konusu olduğunda, Kosova’daki çağdaş Türk edebiyatı değerlendirmeleri yapıldığı zaman belirgin üç kuşaktan söz edilebilir. Kitaplarının ilk basım tarihleri göz önüne alınarak aşağıdaki sınıflama yapılmıştır. Yoksa aynı kuşak içerisinde yer alan tüm şairlerin yaşları birbirine yakın değildir.

      1.