Pervin

Anar'ın Dünyası


Скачать книгу

gardıropçu kadının sözleriyle insan ilişkilerini tasvir eder:

      “Ya, bir de atkıları vardı, beyaz yün atkılar olur ya, erkek atkıları. Ya, bak ondan da bir tane vardı. Onu adamın paltosunun cebini düzeltirdim. Ama soğuk olunca o atkı kadın mantosunun üstünde gelirdi.”

      Yukarıda aldığım parçada yazar sade bir detayla, atkıdan faydalanarak kaygılı insan karakterini gösterir, hava soğuk olunca yün atkıyı sevdiği kadının boynuna dolayan kişiyi tasvir eder, aslında. Ama bunu da kendine mahsus ve biraz da gizli, dolaylı yolla yapar. Yani asıl durumu anlamak, hissetmek okuyucuya kalır. İşte bu hikâyenin sonunda da eski mantoyu pahâlı bordo bir mantoyla değiştiren ‘kadın mantosu` sembollerden biridir. Burada da maddiyatçı bir kadın karakteri bu şekilde orijinal yolla ifade edilmiştir.

      Genellikle, derin arzuların, ağrıların gizlenmesi, tek başına değil bazen ‘ayna` yansımasıyla, bazen de bazı paralel olaylar, durumlar vasıtasıyla verilmesi Anar’ın ilk hikâyelerinde de açık açık görülür.

      Rus eleştirmen Lev Aninski ‘Dairenin Genişleşmesi`adlı makalesinde şöyle belirtir: Anar kendi sanat yoldaşları arasında ince analitiktir. Onun yazısında sık sık grafik çizilmesi, denilebilir ki, renkli süslemelere gerek görülmese de, ifadelerin bir şekilde ima edilmesi güçlüdür. Düşüncenin ihtiyatla seçilmesi ve doğruluğu ve edepli bir yaklaşım onun eşi benzeri olmayan bir usta olduğunu gösterir. Onun acısının üstü örtülüdür. Kalbinin derinliklerine sokulmuş, gizlenmiş ve parlak zekâ tarafından çoğu tamamen örtülmüş olsa da, bu sebeple daha güçlü beklenmedik ve ve dehşetli sarsıntı uyandırır.

      Bu konuda Rus eleştirmen Aninski’nin yazdığı gibi, bu ‘üstü örtülü acı…` yazarın ‘Sabah Uyanık Olacağız’ hikâyesinde de görülür. Eserin kahramanı Zeynal dostu Aydın’la içki sofrasında oturup sohbet eder. Her ikisi de içer, konuşur. Aslında, yazar bu içki meclisinin kendisiyle, arada bir çadıra girip kahramanları azarlayan Rühsara hala tiplemesiyle, bir derde, acıya dikkati çeker. Okuyucusunu bir gerçeğe hazırlar. Ama kahramanların diyaloglarında çeşitli, amaçlarına uygun olmayan konuların ortaya atılması, bir çeşit problemden kaçınma, derdi kendinden uzaklaştırma için vasıta gibi düşünülebilir. Fakat birden hikâyenin kahramanı ‘Kamile’deyip durunca, ‘Kamile’yi istiyorum’ dediğinde ve Kamile’nin annesine telefon edince, her şey ortaya çıkar.

      “Niye deli olayım, Melek hala, Kamile’yi istiyorum, Kamile, diye ben hasretle bağırıyorum -N’apayım, peki n’apayım? Bedbaht kadın aralıksız bir iniltiyle:

      -Kamile’yi koruyamadın, zavallı -diye ağlar-kara topraklara verdin.’’

      Bütün hikâye boyunca üstü örtülen, gizlenen dert –Zeynal’in nişanlısı Kamile’nin gençken vefat etmesi- eserin bu bölümünde anlatılır. Ve çaresizliği “Ne yapayım, peki ne yapayım ?” sorusu ile ifade eden yazar çıkış yolunu göstermiyor, daha doğrusu, kahramanın bulduğu biricik teselli imkânını vurguluyor -içmeyi ve unutmaya çalışmayı… Ama yazarın son derece gerçekçiliği yine de işine yarar. Zeynal’ın “Ama sabah ayılmış olacağım.”demesi, aslında yine de semboldür, kaçınılmazlığın sembolü, içkinin yahud başka olayların getirdiği rahatlığın, unutkanlığın geçici olduğuna işarettir. Zeynal sabah ayılacak ve bütün hikâye boyunca olduğu gibi çeşitli konularda konuşarak kendini aldatamayacak, Kamile’nin yokluğunu ayık bir şekilde, dinç bir beyinle anlayacak. Onun derdini avutmak için zaman yardım edebilir. Belki de, hayır, öyle dertler var ki, onların karşısında zaman da acizdir.

      Yaşar Karayev “Ak limanda başlayan yol” makalesinde şöyle yazar: …Zaman tiplemesi, Anar’ın bütün eserlerinde gizli “metin altı” veya belirgin bir kahramandır. Ünvan, yol, telefon, sürat, mevsimler, bunlar yalnızca zahiri detaylardır. Bu eserlerin ruhu, vaziyeti, metin altı, “zaman felsefesi” ile anlaşılır.

      Merhum araştırmacının düşüncelerini okuduğumuzda “Taksi ve Zaman’’hikâyesi akla gelir. Eleştirmen düşüncesini vurgulamak için bu hikâyeye başvurur. Genellikle, Anar’ın kahramanlarının hislerinde, giden zaman için keder, geçen, yahud geçmekte olan zaman için üzüntü, sıklıkla kendini gösterir. “Taksi ve Zaman’’ hikâyesinin kahramanı da bir zamanlar sevdiği, ama sevgisini dile getirmeye, itiraf etmeye cesareti olmadığından bıraktığı, taksiye bindirip yolcu ettiği kadının hasretiyle yaşar. Aslında, bu açıkça bir insanı düşünmek, onu arzulamaktır, yoksa sadece deli bir aşkla hayatındaki boşluğu doldurmak, kimsesizliğe dur demek arzusudur, diye belirtmek zordur.

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde Leninist Genç Koministler Birliği’nin kısaltmasıdır.

      2

      Rusya’da alt tabaka, esnaf tabakası.

      3

      Müsavat: 1. Eşitlik 2.28 Mayıs 1918 27 Nisan 1920 yılları arasında Azerbaycan’da iktidarda olan milliyetçi, demokratik ve Türkçü partinin adı.

      4

      Kısa roman, uzun hikâye.

      5

      Turşeng Bitki adı.

      6

      Guşeppe Bitki adı.

/9j/4AAQSkZJRgABAQEAYABgAAD/4QBORXhpZgAATU0AKgAAAAgABAMBAAUAAAABAAAAPlEQAAEAAAABAQAAAFERAAQAAAABAAAOw1ESAAQAAAABAAAOwwAAAAAAAYagAACxj//bAEMABwUFBgUEBwYFBggHBwgKEQsKCQkKFQ8QDBEYFRoZGBUYFxseJyEbHSUdFxgiLiIlKCkrLCsaIC8zLyoyJyorKv/bAEMBBwgICgkKFAsLFCocGBwqKioqKioqKioqKioqKioqKioqKioqKioqKioqKioqKioqKioqKioqKioqKioqKioqKv/AABEIBNwDHQMBIgACEQEDEQH/xAAfAAABBQEBAQEBAQAAAAAAAAAAAQIDBAUGBwgJCgv/xAC1EAACAQMDAgQDBQUEBAAAAX0BAgMABBEFEiExQQYTUWEHInEUMoGRoQgjQrHBFVLR8CQzYnKCCQoWFxgZGiUmJygpKjQ1Njc4OTpDREVGR0hJSlNUVVZXWFlaY2RlZmdoaWpzdHV2d3h5eoOEhYaHiImKkpOUlZaXmJmaoqOkpaanqKmqsrO0tba3uLm6wsPExcbHyMnK0tPU1dbX2Nna4eLj5OXm5+jp6vHy8/T19vf4+fr/xAAfAQADAQEBAQEBAQEBAAAAAAAAAQIDBAUGBwgJCgv/xAC1EQACAQIEBAMEBwUEBAABAncAAQIDEQQFITEGEkFRB2FxEyIygQgUQpGhscEJIzNS8BVictEKFiQ04SXxFxgZGiYnKCkqNTY3ODk6Q0RFRkdISUpTVFVWV1hZWmNkZWZnaGlqc3R1dnd4eXqCg4SFhoeIiYqSk5SVlpeYmZqio6Slpqeoqaqys7S1tre4ubrCw8TFxsfIycrS09TV1tfY2dri4+Tl5ufo6ery8/T19vf4+fr/2gAMAwEAAhEDEQA/APE9wOBn607jHvjoaBjn2pc45PP9KAEyCMZ9yKUeh6ngZpp65oznrwcelAAevHA9+9JwB2NKPQdPak4De3rQADG7A6nrxTwSBjHWmgY5HOacTnjIz2NACk+ozS9jmjcFyefQ048P6n+tACFgOpB9OcUBc/d/wowVJz24pygHBzg/TFACZJHPGP50v8RLde5FLgLnBJIPBFAIbOO9ACjPUdh0xTuDycZ7ZFIQOAO/tShcKexz0oAaTzgceoNKTyM4/CkONuQec9zS/MACMcjmgBhwT7n3pM9c9fShuD68/Wk79eKAFAC9ue9ITkZPTvRwzYJx6mlY/MOy9uaAGrjsOe1AYdx+ApDjJz1zgUHr16UAIdpJwOKer8YOOeMU0EduR06UHtng0AICSpHvSevpSjsvX3xRxuPsO9ACHBHJzSEkjjHXjFOA45yOOTRxjHIP0oAQ8dufWheuFGMdTSDGKVTluSM+5oAHHdsfWmk4IIIJ7U8