Gabbas Kabışulı

Gönlün Göklerinde


Скачать книгу

verilen talimat gereği söz konusu karar oy birliği ile onaylanması gerekir. Hem bildiri sunanlar hem fikir beyan edenler verilen talimatın çerçevesinden çıkmadı. Hep başını sallayarak görüşleri destekleyenlerden olmak istemeyen Merkez Komite üyeliğine aday, Dışişleri Bakanı Yesenaliyev, oturum başkanlığına not göndererek söz hakkı istedi. Söz verilmedi. Biraz sonra yerinden fırlayıp herkesin karşısında sesli olarak söz istedi. Oturum başkanları geçiştirmeye, söz vermemeye çalışarak: “Tartışmaya son verme önerisi yapıldı” dediler. O arada Kızılorda Bölge Parti Komitesi Birinci Sekreteri, Merkez Komite üyesi Yerkin Avelbekov yerinden kalkıp: “Merkez Komite üyeliğine aday, Dışişleri Bakanı Sayın Yesenaliyev’e söz vermemek hoş bir davranış olmaz. Kabalık olmasın, Sayın Yesenaliyev’e konuşma hakkı verilsin.” diye talepte bulundu. Böylece Mihail İvanoviç kürsüye çıktı. Kısacası Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi kararını olduğu gibi desteklemediğini belirtti. “Moskova’dan gelen yetkililer sadece iki gün durdular. Olayı tam olarak anlamadıklarından üstünkörü sonuç çıkardılar. Peki sizlere neler oluyor? Bakir toprakları işleme projesi başlayalı beri geçen 34 yıl içerisinde sıradan tarım uzmanlığı ve mühendislik görevinden Merkez Komite üyesi seviyesine yükselmediniz mi? Konuyu detaylı olarak inceleyerek doğruyu konuşacağınız yerde bir buçuk yıldır ağzınızı bıçak açmıyor.”dedi.

      Bizim partili efendiler yılan gibi büzüldüler…

      …Parti üyelerinin sessizliği sabrını tükettiği an Mihail Bey,Kazak Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Yüksek Kurulu Genel Kurul Toplantısı’nda aşağıdaki metni okudu:

      Kazak Sovyet Sosyalst Cumhuriyeti Yüksek Kurulu Başkanlığına Gensoru

      “Yüksek Kurul’un Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda milletvekillerinden bildiğimiz 1986 yılının Aralık ayı olayları sonrası yürütülen “kamu düzeninin kurulması” çalışmalarının fiziksel ve manevi sonuçları hakkında bilgi verilmesini rica ederim. İki yıldan fazla zaman geçmesine rağmen kaç kişinin yaşamını yitirdiği başta olmak üzere kaç kişinin Parti ve Komsomol üyeliğine son verildiği veya cezalandırıldığı, öğretim kurumlarından kaç kişinin eğitimine veya görevine son verildiği, kaş kişinin tutuklandandığı hakkında bırakın topluma bilgi vermeyi, Kazakistan Komünist Partisi Merkez Komitesi üyelerine ve Yüksek Kurul milletvekillerine herhangi bir bilgi verilmemiştir. Daha 30’lu yılların araştırılmamış yönleri tam tespit edilmemişken 80’li yıllarda onlara yenilerini eklemeye gerek yoktur.

      Bugün için Aralık olaylarının sonuçları hakkında sadece G. V.Kolbin, V. M. Miroşnik, N. G. Knyazev, V. İ. Yefimov ve belki de ülkemiz Komünist Parti Merkez Komitesi eski ve hâlihazırdaki üyeleri biliyor. Bundan dolayı milletvekilleri ile toplum temsilcilerinden oluşacak bir yetki komisyonunun kurulmasını talep ediyorum. Komisyona söz konusu olayla ilgisi olan kişilerin açıklamaları ile ilgili belgeler sunulmalıdır. Komisyon, ardından ülkemiz Yüksek Kurulu toplantısı ile Kazakistan Komünist Partisi Merkez Komitesi Plenumu’na konuyla ilgili sonuç raporu sunacaktır. Buna neden ihtiyaç duymaktayız? Nedeni ilk resmî açıklamalara şimdi, belirli bir zaman sonra şüphe ile bakılmasıdır. Aydınlar ve yüksek öğretim kurumları öğrencileri arasında eski bilgilere karşı şüphe artmaktadır. Bunların, tahmin edemeyeceğimiz sonuçlar doğurması pek mümkündür. Bu yüzden toplumun baskısı altında yapmaktansa öncelikle konuyu incelememizin daha doğru olacağını düşünüyorum. Aksi takdirde her tür gerçek ve adil sonuç ve raporlar daha çok şüpheyle karşılanacaktır. Başka bir deyişle acı daha da artmadan dindirilmeli, önlem alınmalıdır.

      Bu gensoru metninin ivedilikle ülkemiz Yüksek Kurul Başkanlığı üyelerine iletilmesini ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi Devlet ve Hukuk Bölümü’nün bilgilerine sunulmasını rica ederim.

      Saygılarla,

      Kazak SSC Yüksek Kurulu Milletvekili, Kazakistan Komünist Partisi Merkez Komitesi üyesi adayı, Dışişleri Bakanı M. İSINALIYEV.

25 Nisan 1989.

      Aralık olaylarıyla ilgili komisyon bundan üç ay sonra, 27 Temmuz’da kurulur. Kazak SSC Yüksek Kurulu toplantısı sırasında. İki hafta sonra da M. İ. Yesenaliyev’in üzerine gitmeye başlanır. Yurt dışına yaptığı iş ziyaretinden sonra emekliye ayrılmaya dair dilekçe yazması talep edilir. “Gerçeği söyleyeni akrabası sevmez” diyen güzel milletim benim…

      Komisyon o sefer kurulmaya da bilirdi. Ancak Hakim ağabey peşini bırakmadı. O toplantıdan sonra şunları söyledi (konuşmasından alıntı): “…Milleti temsil eden yetkililere 1986 yılının Aralık ayı olayları sonrası yürütülen “kamu düzeninin kurulması” çalışmalarının fiziksel ve manevi sonuçlarıyla ilgili gensorunun Kazak SSC Yüksek Kurulu’na, SSCB Milletvekilleri Kurultayı’na bir ay kala tarafımca iletildiğini bilgilerinize sunarım. O zaman ülkemiz Parti Örgütü’ne G. Kolbin başkanlık ediyordu. Kendileri o zaman burada çalışıyordu ve başarılı bir şekilde kendi reklamını yapmakla meşguldü. Bahsettiğim gensoruya üç ay boyunca tepki ve cevap verilmemesi üzücüdür. Olaylar, bizim görevde olduğumuz dönemde yaşandığından biz cevabını vermekten sorumluyuz”.

      Evet, komisyon kuruldu. Başkan olarak milletvekili, şair Kadır Mırzaliyev seçildi. Bir defa oturum düzenlendikten sonra komisyon dağıldı (muhtemelen dağıtılmıştır). Bir sonraki komisyona milletvekili, şair Muhtar Şahanov başkanlık etti. Pek çok iş yapıldı, ancak gerçeğini söylemeliyiz ki o komisyon bir sonuca ulaşamadı. Veya ulaştırmadılar. Komisyona Aralık olayları sorununu ilk açan M. İ. Yesenaliyev alınmadı. Veya alınması engellendi. Çünkü bana göre Hakim Bey’in o cesareti onun önüne konan engellerden biri oldu.

      Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Bürosu’nun “Aşırı Kazak milliyetçiliği” dediği zalimce suçlamaya o oturumda karşı çıkan bir tek Hakim ağabey oldu. İktidar bunu affetmedi. Hakim Bey’in bakanlık görevine son verildi. Bu arada, Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin ilgili kararı metni burada, Kazakistan Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi’nde hazırlanmış, “aşırı” sözcüğünü İdeoloji Bölümü Başkanı Albert Ustinov eklemiş. Onu o gün adı geçen bölüme bir iş için giden Sagat Aşimbayev (Kazak Televizyon ve Radyo Komitesi Başkanı) görmüş. Akşam bana telefon edip: “Ağabeyciğim şu Ustinov yemeğimizi yiyip tabağımızı tekmeledi.” diye kızdığı hâlâ aklımdadır. Sagatda Hakim ağabeyi gibi çok dürüst bir adamdı. Bana göre, yumuşak huylu ve çekingen yapılı Ustinov o sözcüğü kendisi eklememiştir, başkasının talimatı üzerine eklenmiştir.

      İşle ilgili bazı ziyaretler gerçekleştirdiğim günlerden birinde Hakim ağabeyim hakkında harika bir şey duydum. 1996 yılının yaz mevsimi idi. İş gereği Öskemen Şehri’nde bir hafta bulunup uçakla Almatı’ya gidiyordum. Beklenmedik durumda İgor “Levitan”a rastladım. O da beni hemen tanıdı. İkimiz 1978 yılında Riga’da tanışmıştık. Sesi biraz meşhur sunucu Yu. Levitan’ın sesine benzediğinden şaka olsun diye “İgor Levitan” adını takmıştım. Soyadını şu anda hatırlamıyorum. Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi’nde çalıştığını söylemişti. İçten hâl ve hatır sorduktan sonra “Görevde yükselmişsindir. Şimdi ne işle meşgulsün?” dedim. Elini kayıtsızca sallayıp güldü ve: “Damgalı Mihail’in (Ruslarda ahiret öncesi damgalı Mihail’in ortaya çıkacağına dair bir ifade vardır.

      İgor’un, Gorbaçov’u başındaki lekeyi ima ettiğini anladım.G. K.) temizliğine maruz kalarak oradan ayrıldım, artık Bilimler Akademisi’ndeyim”diye cevap verdi ve: “Tüm Birlik genelinde başkan olan Kalinin’in adaşı, kahraman Mihail İvanoviç nasıllar? İyi mi? Nerede, ne iş yapıyor?” diyerek bana baktı. Hakim Bey’i söylüyor ya. Dışişleri Bakanlığımızda