Ali Akbaş

Altaylardan Tunaya


Скачать книгу

hiç dolunaya

      O canım boy-bosa açık simaya

      O ceylan edalı yürüyüşlere

      O hüzünlü, güzel göz süzüşlere

      Yalvarmak gerekmez gerek naz ile

      Ya da usulünce tatlı söz ile

      GEMİ

      Kükrüyor deniz

      Rüzgâr uluyor

      Yelkenler geriliyor

      Gece gündüz

      Gidiyor gemi

      Yol alıyor gurbete doğru

      Koptu tûfan

      Coştu derya

      Savrulur millî gemi

      Hangi yollar

      Hangi obruk

      Yutacak bilmem bizi!..

      PUŞKİN’DEN 30

      Değil yalnız kıvırcık saç

      Körpe yüzlü genç bala

      O çağında genç gönüle

      Yarım sakal od sala

      Hümâ genç mi, İhtiyar mı,?..

      Güzel Meryem fal baka

      Meryem’den farksızdır hüma

      Her falı hayra yora.

      RESİM

      (Nevâî’den çeviri)

      Tenini ak sineni gen yaratmış

      Yanağın yanında ben yaratmış

      Dal boyunu kem nazardan saklasın

      Gür saçından karanlık tün yaratmış

      BALALAR İÇİN YAZDIKLARINDAN

      NİNNİ

      Hilal kaşım,

      Elmas taşım,

      Uyuyalım

      Uyu kızım,

      İki gözüm,

             Ninni ninni ninni.

      Hublar hubu,

      Elma topu,

      Olgunlaşır,

      gelişirsin

      Bu çağında,

      Sen daha da

             Sevilirsin

      Körpe kuzum

      Bembeyazım

             Uyuyalım

      Uyu kuzum

      İki gözüm

             Ninni ninni ninni

      Pek dilbersin,

      Körpe narsın,

             Çok oynarsın

      Al gülleri

      Sümbülleri

      Üzmüyorsun,

      Kırmıyorsun,

      Gonca gülüm,

      Mor sümbülüm,

             Uyuyalım

      Uyu kuzum,

      İki gözüm,

             Ninni ninni ninni.

      Uyu tünde,

      Sen düşünde,

             At binersin

      Alma taşır,

      Araban var,

             Ne küsersin?

      Körpe tayım,

      Yavrucağım,

             Uyuyalım.

      Uyu kuzum,

      İki gözüm,

             Ninni ninni ninni.

      Yol yoldaşım,

      Arkadaşım,

      Her bir işte,

      Hem saklasın,

      Hem yoklasın,

      Bir ferişte…

      Gel meleğim,

      Gel çiçeğim,

      Uyuyalım,

      Uyu kızım,

      İki gözüm,

      Ninni ninni ninni.

      KIŞ GÜNLERİ

      Yaşlanmış evren

      Çiçekler solmuş

      Geçmekte devran

      Yine kış gelmiş

      Eğildi dallar

      Karlar asıldı

      Tagılar, pınarlar

      Bar da basıldı

      Gökler buz tutmuş

      Uyuşup yatmış

      Çeşmeler ıssız

      Her taraf sessiz

      Vınlayıp durur

      Bir deli rüzgâr

      Gökleri bürür

      Yükselen buhar

      2

      MAĞCAN CUMABAY UZAKTAKİ KARDEŞİME KİTAP

ŞUBAT 2018, KAZAKİSTAN

      KAZAK DİLİ

      Devir döndü, heybetli tuğ devrildi

      Dünkü batır bir korkağa çevrildi

      Hür yaşayan o can bugün zincirde

      Kan soğumuş, kalp atışları dindi

      Kırıldı kartalın hür kanatları

      Yoruldu yurdumun tulpar atları

      Unutulmuş altın anam Altay’ım

      Nerde şimdi ulu hanlar katarı

      Birlik, dirlik, erlik, gayret, tarümar

      Her ne varsa üzerine yağdı kar

      Anadilim, baht yıldızım, avazım

      Bir sen kaldın altın çağdan yadigâr

      Işık görmesen de kadim, gen dilim

      Terütaze keskin dilim, can dilim

      Mübarek elinle tut elimizden

      Dağılan Türkler’i topla han dilim

      UZAKTAKİ KARDEŞİME

      Uzaklarda azap çeken kardeşim

      Lale gibi boyun büken kardeşim

      Kuşatılmış zalim düşman içinde

      Sel gibi gözyaşı döken kardeşim

      Ufkuna karanlık çöken kardeşim

      Ömür boyu cefa çeken kardeşim

      Diri diri derinizi yüzerler

      Ağır işkenceden bıkan kardeşim

      Anamız