Ali Akbaş

Altaylardan Tunaya


Скачать книгу

âdettir

      Avunmak böyle gayretle ömür sürmek saâdettir

      Sözün dostlar sevindirsin ve düşmanlar üzülsünler

      Hayat cenktir, can âhenktir, şiir yazmak cesarettir

      Bu yağmur, kar ve âfetten yürek burkan hayâllerden

      Ümit kıl ki yürek coşsun ümit her an harârettir

      “Hayat nîmet” demiş hatta esârette hür insanlar

      Bir âfettir ümitsizlik, ümit üzmek esârettir

      Ümit nîmet, ümit devlet, Muhammet hem bu meşreptir

      Ümitsizlik felâkettir, ümitvâr ol selâmettir

      YURDUM

      O sürgün bulutlar geldi yanıma

      Ağlayıp sızlaştı derdini duydum

      Semâvî sancılar düştü canıma

      Ben de yağmur gibi yağıp savruldum

      O yabancı kuşlar geldi yanıma

      Kafesi övdüler durup dinledim

      Toz toprak bulaştı nurlu canıma

      Sanki duman oldum uçtum inledim

      Uçarken bir bulut geldi yanıma

      Altında ağlayan milleti sordum

      Bu boynu bükülen mazlum halkıma

      Ah canım diyerek ağlayıp durdum

      Savrulan bir tozdum yandım tutuştum

      Dayandım alevden kanatlarıma

      Bu alev sendin ey sevgili yurdum

      Kavuştum böylece öz diyarıma

      ÖĞÜT

      Sevgili kardeşim oğlum ve kızım

      Nerde doğdun, o vatanı unutma

      Türkmen’im, Özbek’im, Kazak, Kırgız’ım

      Ata yurdun Türkistan’ı unutma

      Aldanma rakibin tatlı diline

      Silahsız gidilmez yaban eline

      Alper Tunga bile düşmüş alına

      Adı Kir’dir o düşmanı unutma

      Hainler, zalimler tarihin kiri

      Milletin belası ezelden beri

      Öcünü almayı unutma bari

      Düşmanın döktüğü kanı unutma

      SAHİPSİZ ÖLÜYE AĞIT

      “Bugün şovenistlerin saldırısına uğrayan iki Özbek’ten biri öldü, biri ağır yaralandı.”

15.11.2004 Rusya TV haberi.

      Ramazan ayının ilk gecesinde

      Rusya’nın yağmurlu bir köşesinde

      Ölüsü sahipsiz kalan Özbek’im

      Hiç bilmedik adın nedir, atan kim?

      Ne ararsın ta şimâlde uzakta?

      Kolay para, kuşyemidir tuzakta?

      Eroin, kokain, esrar mı sattın?

      Yoksa perperişan işsiz mi yattın?

      Niçin öz yurdundan gittin uzağa?

      Bir ekmek uğruna düştün tuzağa

      Ne sattın orada meyve mi, gül mü?

      Altın mı, kadın mı, bîçâre dul mu?

      Belki bir harami eline düştün

      Borç ödemek için kaç yıl çalıştın?

      Yüz yıldır kul oldun yetmez mi daha?

      Çiğnendin yol oldun yetmez mi daha?

      Pasaportun yoktu, ondan mı kaçtın?

      Belli ki kaçarken canından geçtin

      Seninle ölümü seçen dostun kim?

      Yaralanıp yere düşen kaçkın kim?

      Belki de ticaret yoldaşındı o

      Yad elde son damla göz yaşındı o

      Acep niçin gittin yaban ülkeye?

      Burda da doyardın yavan ekmeğe

      Yaşamak uğruna yurdu terk ettin

      Dünya sağır, dilsiz, kendine ettin

      Böyle yapmasaydın olmaz mıydı hiç?

      Ağlayan talihin gülmez miydi hiç?

      Belki de borçların yüzünden kaçtın

      Ar namus uğruna canından geçtin

      Kimseler duymadı o son sözünü

      Belki gelin edecektin kızını

      Belki de oğlunu düşünüyordun

      Son nefeste ne söyledin, ne sordun?

      Ramazan ayının ilk gecesinde

      Gurbetin yağmurlu bir köşesinde

      Ölüsü sahipsiz kalan Özbek’im

      Hiç bilmedik adın nedir, atan kim?

      Seni bu ölüme kimler yolladı?

      Dilsiz katilleri kimler kolladı?

      Bu işe baş koşan şeytana lânet

      Şeytana yaklaşan insana lânet

      RESUL RIZA’YA SORULAR 15

      RINAT HARIS

      Kudurur döver dalgalar

      Oyar kayanın bağrını

      Denizde sonsuz dalga var

      Ya gözyaşında az mı?

      Dağlar yarılır, kayalar parçalanır

      Derin vadiler oluşur yeryüzünde

      Dağlarda dipsiz çukurlar açılır

      Ya gözlerin altında olmaz mı?

      Bin bir renkte nur saçılır

      Kuruyan gözyaşının tuzundan

      Her renk, bin bir manaya bürünür

      Bütün bunlar bir duyguya sığar mı?

      Sevinçten de, kederden de

      Hep çukurlar açar gözyaşı

      Dalgayı da gözyaşı say

      Öyle oyulur kaya

      Ne zaman dinse dalgalar,

      Ümitsizlik başlar

      Galip gelir hırçın dağ

      Öfkeyle taşlar atar

      Tekrar uyanır dalgalar

      Kayadan ateş çıkarır

      Ya gözden düşen damlada

      Az mı şiir gücü var?

      ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER 16

      MIXAIL SINELNIKOV

xxxxx

      Çok katmanlı bir sözün uzak derinliğinde

      Kapalı manaların