Ali Akbaş

Altaylardan Tunaya


Скачать книгу

gövdesine

      Ateşten bir gömlek giyen derviş kuş,

      “Niçin çıkmıyorsun dergâhından

      Hakkı seven böyle eder mi?” diye

      Gün boyu, durup dinlenmeden

      Çaldı durdurdu kapıyı…

      Heybetle tan atarken,

      “Nerdesin, evde misin?” diye soruyordu o

      Mağrip’ten Maşrık’tan

      İnsanlar hep buraya koşuyordu.

      Ey hür kuşum,

      Sen ulu Türkistan’ın uğurusun

      Bırak artık, boşa nefes harcama

      Git rahatına bak,

      Evde yok baban senin,

      Duyuyor musun!..

      PARS VE KEDİ

      Çobanın evi

      Dağlar başındadır

      Şimdi alev almış üvez ağaçları arasında

      İşte bu kayalıkta geziniyor pars

      “Uzaklarda yaşa, ok ulaşmaz” diyor

      Tepe bitti birden, işte koca dağ

      Mağrur, rengârenk otlu yamaçlar

      Yüksekte sandığımız Almatı hey

      Bu kadar alçakta mıydın sen

      Uyukluyordu kedi mırıldanarak

      Ama çizgili benekli sırtı parsa benziyordu

      Bir zamanlar belki bunun da

      Parstı ilk atası

      Şafak sökerken homurdandı pars

      Bir ihtiyar gibi, yiğit günlerini hatırlayarak

      Belki de kediyi çağırıyordu

      Biz aynı soydanız diyerek

      Yalnız kendi gezerdi çalımla doruklarda

      Açlık ve soğuk onu yorsa da

      Kediye miyavlayarak

      Aşağılara in diyordu, in aşağılara

      Doymuştu o süte sabahleyin

      Pekâlâ ne desin bundan başka

      Sıcak ocak, yumuşak döşek

      Nasıl gitsin uzağa…

      Pars olmak istemezdi.

      TAKVİMİ TASHİH

      Yeni yıl olamaz bence bir ocak

      Nevruzla da başlayamaz yeni yıl

      Güzün başlamalı yeni yıl bence

      Gökten lapa lapa kar yağabilir

      Ve otlar yeşerse şaşmamak gerek

      Bence güzün başlamalı yeni yıl

      İstersen gül

      Güzün hava her an değişebilir

      Üstünüze kâbus abanabilir

      Bence güzün başlamalı yeni yıl

      Ama niçin dersen ben de bilemem

      İDİL KIYISINDA 9

      VASLEY MITTA

      Ne güzeldi ah, İvanov Bulvarı10

      Bal kokulu ıhlamur ağaçları

      Her nereye gitsem unutmam aslâ

      Beyazlara bürünmüş Şubaşkar’ı11

      Yıldızlı astralar12, narin dalyalar

      Al benekli sarı Latin çiçeği

      Gençlik yıllarında goncaydık belki

      Ah yeni anladım ben bu gerçeği

      İdil boylarında gezdik dolaştık

      Gençlik bu ya, çığır açtık, yol açtık

      Nerde ömrümüzün o altın çağı

      Şimdi yolun menziline ulaştık

      ANA DİLİM

      Kutsal ateş ana dilim

      Çılgın canım kurban sana

      Doğruluk, güzellik, ilim

      Hürriyet aşkı ver bana

      Yolda yorulanlar için

      Sen oldun umut yıldızı

      Buhranlı gecede çın çın

      Zil çalıp uyandır bizi

      Gençlere kanat olursun

      Ak saçlılara sığınak

      Bu dil öldü sanacaklar

      Külünden tekrar doğacak

      Yurdumu kurtar yasından

      Bir mutlu bahara çevir

      Işıklı çiy damlasından

      Bir yudum da bana içir

      Senin verdiğin iksirden

      İçip şahin olurum ben

      Şarkı söyleye söyleye

      Yükselirim mavi göğe

      KİTÂBE 13

      Ömür boyu görmesem de îtibar

      Kardeşlerim yükseltip seslerini,

      Söylesinler bin şarkımdan birini

      Olacağım mezarımda bahtiyar

      ESKİ DOST 14

      TAHIR KAHHAR

      Hirat`lı Özbeğ`in Türküsü

      Kaygı basmış, gözde yaşım bir pınar gel eski dost

      Ağlarım hep merhamet kıl hâlime gel eski dost

      Ayrılıp gitmiş nice kardeş kavim kandaş uruk

      Bir dönüp bakmazlar asla el güler gel eski dost

      Tutmuyor asla sözüm ah neyleyim geçmez nazım

      Kalmadı insaf ü izân gayrıda gel eski dost

      Koştular bahtın peşinden çâresiz kayboldular

      Baktılar köprü yıkık yollar bozuk gel eski dost

      Dinleyin etrâfı bir kez var mı bir insan diyen

      Kendine gel, gökten in bak hâline bir eski dost

      Bindiğin sandal delik, yoktur kürek, kaptan çolak

      Vah ne zâlim imtihandır girdiğin gel eski dost

      Her iki sâhili tutmuş iki dünya uğrusu

      Sorsalar hâmiyiz derler cümlesi gel eski dost

      Eski devrin özlemiyle yalvarırlar anbean

      Gündüzün kandil yakarlar boş yere gel eski dost

      Şîr