Ali Akbaş

Altaylardan Tunaya


Скачать книгу

ve Nizamî!

      TÜRK OĞLU

      Ey Türk oğlu ne zaman yayıldın yer yüzüne

      Yayıldın kurt çağrısı ve kaçan av iziyle.

      Steplerde ulaştın deli rüzgâr hızına

      Yurtların, ovaların gecesi gündüzüyle.

      Bozkırlar değil, denizler yolunu bekler daha

      Nice kavmi ruhunla toparladın bir yere.

      Putlardan yüz çevirip tapındın tek Allah’a

      Bu da böyle bir geçit atlardan, gemilere…

      Camileri ebedî güneşe doğru bakar

      Gün oldu ki haremi güzelliği bitirdi.

      Annelerin elinden koparılmış çocuklar

      Kavuştuğu yerlere vahşi gayret getirdi.

      Pazar sıcaklığında gelir verdiği vâde

      Bu nasıl bir rüyadır ballanır uykusunda:

      Ve orda çoban çocuk, bir nehir kıyısında

      Bir kamışın içine nağmeler üflemede…

      AZERBAYCAN

      Dağların boğazında devasa kahkahalar

      Sis içindedir her yan

      Ruhunda bir kocaman davul kükremesi var,

      Azerbaycan!

      Şeffaf su akışında bir çakıl taşısın sen,

      Ya da muhteşem meşe.

      Düğün tut sevenlere yine canı gönülden

      Bakır borularınla yönelerek güneşe.

      ALEVLER ÜLKESİ

      Memmed İsmail için

      Orada, tepsilerde alev servis edilir,

      Taçlandırır meclisi eve vuran ışını.

      Sıcak kanlı insanlar görüp hissedebilir

      Gaz yağının öfkeli altın kâlp atışını.

      Arasan her diyarın kendi geleneği var,

      Erkekler kötü gözle görülmüyorsa eğer

      Kâh samimi ve kâh da, parlak, koyu ışıklar

      Akşamdan sabaha dek coşan meclisi süsler.

      Ordaki kadınların gücü ölçüye gelmez,

      Onlara bu hayatın özü desek yeridir

      Hiç bitip tükenmeyen alev gibi bir heves

      Sevenleri uğruna hayatını eritir…

      Yanan güçlü hayatta bir ateş çemberi var

      Güzellik mi diyorsun sonunda bu güzellik

      Bazen zarif utangaç, bazen de acımasız

      Odlu çiçekler gibi etrafa ışık saçar.

      ESKİ TAŞKENT

      Eski Taşkent, kül içinde beyaz saçları

      Nasibini aramada kokudan, külden.

      Suya koşar sürü gibi kalabalıklar

      Gökler sisli, gülen yoktu burda gönülden…

      Uçuk sökük durumdadır yemek yerleri

      Büyülü bir yere dönmüş boşalmış şehir.

      Uzak uzak kadim, taşlı tarihten gelip

      Gücü yeten orda burda kebap pişirir.

      Asya’nın esintisi mi hayat ve çamur

      Baştanbaşa bu mübarek tıkanıklığın

      İnce tozlar uçuşmada gaz ışığında,

      Ve eriyip yok olmada yüzler bir yığın.

      Herşey yitip yok olmada bulut içinde

      Sürücü de, reis de eşittir burda

      Ve teğmen de patlatacak bir şey arıyor

      Değmiş soğuk sefaletin nefsi bu yurda.

      Başlamada duyguların soğuk dönemi

      Veda anı çocukların ruhu öfkeli

      Burda yoktur Yunanlar da, Yahudiler de

      O yerden ki uzaklardan tef sesi gelir.

      Tutkun yüzler bir anda irkilir sesten

      Şarkıların iniltisi duyulur siste.

      Kol kola dans etmededir çılgın dansçılar

      Bıldırcının ritmi vardır bu serzenişte!

      Etrafında gül denizi hayret edersin

      Kaysılar mı çiçek açan böyle bir günde?

      Ahmatova’ya17 ışık mı gölgeden geçen

      İmperyanın18 tozu mu var küller içinde?…

      PETROL

      “Ben yanıyorum ve yol aydınlanıyor”

İnnokentiy Anneniskiy 19

      Alışan, yanmayan çalılık20 güney

      Bakü civarında karşına çıkar.

      Orda yıllar yılı yaşayan her şey,

      Ansızın, saklanan ruhunu yakar.

      Alışan petrol mü özel mi özel,

      Yanar yakın-uzak, ikili-üçlü

      Kadim ipek gibi güzel mi güzel,

      Dünya kini gibi güçlü mü güçlü!

      Kah altın kırmızı, kah menekşevî

      Ya da yücelmede bir leylak gibi.

      Çevre yanardöner renkler tümseği

      Sonra günbatımı, akşam iklimi.

      Onunla mı bağlı ne var hayatta

      Ömrün sahrasında gezip yerini;

      Ben de Musa gibi taşımaktayım

      Onun en yakıcı ahitlerini.

      ÇOCUKLUK

      Yüzler çiçek açmaz, yapraklar yanmaz

      Şehir çevresinde çamur yığını

      Yolda çenesinden çekilir deve.

      Ritmik değirmenler un öğütmede.

      Koreli köşkünde Yunan ve Kürtler

      Çekirdek tükürmede.

      Almanlar, Çeçenler, “Tek İlah’lılar”

      Banderler21, Baptistler22, Sürgünzedeler23

      Sarhoş kemancılar ve daha kimler

      Kenarda gülmede makam sahibi

      Onu yatıştırmaz yıllar boyunca

      Manas’çı