politik ve kültürel yaşamda yapıcı çalışmalar tekrar AzerTA’nın haberlerinin önemli konuları haline geldi. Bu dönemin 1970’leri ve 1980’leri özellikle belirtilmelidir. O yıllarda, önde gelen bir devlet adamı Haydar Aliyev iktidarda iken Azerbaycan’daki basın, özellikle 1972’den beri Azerinform adlı haber ajansı büyük bir gelişme gösterdi. Ajansın haberleri daha çok Sovyet imparatorluğunun ana haber kurumu SITA’nın Teleprinter bantlarında daha fazla gerçekleştirildi. Azerbaycan’dan gönderilen haberler “SITA haber veriyor” yayın hakkı ismi altında dünyaya yayıldı. Buna ek olarak, SITA gibi büyük haber makinesi başkanları SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) liderliğinin çok sempati duyduğu ve saygı gösterdiği Haydar Aliyev’in itibarını göz önüne alarak, Azerinform’a yardım etmeye çalışıyorlardı. 1970’lerde SITA, Moskova’daki merkezi ofisini ilk kez tamamen bilgisayarlaştırmaya başladığında, SSCB Cumhuriyetleri arasında Ukrinform ajansından sonra, Azerinform o zamanların modern “Videoton” bilgisayarları ve daha sonralar “Olivetti” bilgisayarlarıyla donatıldı. Böylece Azerinform, müttefik cumhuriyetlerdeki SITA şubeleri arasında lider konuma geldi.
O zamanlar Azerinform, SITA haber bültenlerini kabul eden ve Güney Kafkasya cumhuriyetlerine ileten bir merkez rolü oynadı. Ajans personeli, SITA ajansı ekibinde yabancı ülkelere gitti ve orada Azerbaycan’la ilgili doğrudan haberleri olay yerinden hazırlamak için çalıştı. Listede Paris, Prag, Havana ve Montreal, Rotterdam, Hamburg, Sofya ve Cezayir şehirleri yer alıyordu. Ajansın muhabirleri Küba, Kanada, İtalya’daki çeşitli gazete ve dergilerinin siparişi ile haberler hazırlayıp gönderirdiler.
1982’de Moskova’da Sovyetler Birliği komünist partisi Merkez Komitesi’nin politik bürosu üyesi ve SSCB Bakanlar Kurulu’nun ilk başkan yardımcısı kimi yüksek görev alan Haydar Aliyev’in 1987’de sağlık sorunu olduğu için istifası Gorbaçov önderliğinde Merkezin Azerbaycan’a yönelik sinsi politikasının uygulanmasına ivme kazandırdı. Bu olay ayrıca “Büyük Ermenistan” rüyasında yaşayan Ermeni milliyetçilerinin ve Kremlin’de patronlarının işini gevşetti. Öte yandan, Merkeze kölelik yapan o zamanki cumhuriyet liderliğinin anti-halk politikası Azerbaycan’daki sosyo-politik durumu büyük ölçüde ağırlaştırdı.
Kanlı Ocak 1990’larda, Sovyet imparatorluğu askeri birlikleri aniden Azerbaycan’ı işgal etti, birleşik ülkenin bir parçası olan cumhuriyetin huzurlu halkına karşı tarihte eşi görülmemiş bir vahşetle güç kullanıldı, gazete bırakmasına izin verilmedi. Enerji Deposu tahrikçiler tarafından patlatıldığı için radyo ve televizyonun sessiz olunduğu günlerde insanlar en son gelişmeleri sadece Azerinform’un Bakü’nün farklı yerlerinde duvarlara yapıştırılan, bölgelerde yayılan bültenlerinden takip edebiliyordu.
Azerbaycan Türkçesinde ve Rusça olarak yayınlanan bu bültenler askeri sansürden gizlice (Azerinform binasında sansürde kalan daimi temsilcisi) hazırlandı ve hava karardıktan sonra binaların duvarlarına yapıştırıldı. Ama sabah olunca imparatorluğun askerleri onları duvarlardan yırttılar. O günlerin korkunç gerçekliğini gösteren Azerinform’un fotoğraflarının benzer bir kaderi vardı.
Dağlık Karabağ’da Ermeni ayrılıkçılığının yükselişi ve ardından gelen Ermenistan’ın askeri saldırganlığı, bağımsızlığını yeni kazanan Azerbaycan’ın silahlı çatışmalara katılımı bazı bölgelerinin topraklarının bir kısmının işgaline yol açtı. Bir milyondan fazla Azerbaycanlının mülteci ve ülke içinde göçmen olmuş kişilere dönüşme si Azerbaycan’ı insani bir felakete sürükledi. Bu koşullar altında Azerinform muhabirleri savaş bölgelerinde, sığınmacı ve ülke içinde göçmen olmuş insanların geçici olarak yerleştiği çadır kamplarında haberler Hazırladı ve uluslararası toplumu ülkedeki felaket durumu hakkındaki gerçeklerle bilgilendirmeye çalıştı.
Böyle zor bir zamanda – 28 Haziran 1991’de, Bakanlar Kurulu “Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Enformasyon Ajansı hakkında” karar çıkarttı.17 Karar ajansın faaliyetlerini geliştirmesini, finansal ve teknik tabanını iyileştirmesini, giderlerini, bütçeden malilileşmesini planlıyordu. SSCB’nin çöküşü zamanında alınan bu karar, yasal bir gücü olmadığı için kâğıt üzerinde kaldı.
Azerinform, çağın çelişkilerine ve zorluklarına dayanmayarak, daha da zor durumla karşı karşıya kaldı, hatta herhangi bir finansman olmadan devlet bütçesinden çıkarıldı ve statü olmayan bir kuruma dönüştü.
Azerbaycan Cumhuriyeti Eski Cumhurbaşkanı Abülfaz Elçibey, 18 Aralık 1992’de “Azerbaycan Devlet Enformasyon Ajansı’nın (Azerinform) tarihsel isminin restorasyonu” adlı kararname imzaladı.18 Bu kararnameye göre Azerinform, Azerbaycan Devlet Telgraf Ajansı – AZERTAC olarak adlandırıldı. Ancak, hiç kimsenin ilgilenilmediği ajansın durumu kötüleşmekte devam etti. Bu nedenle, uzun yıllar ülkenin en deneyimli, mesleğinin sırlarını iyi bilen, Azerbaycan’da çeviri ve enformasyon okullarının oluşturulmasında büyük hizmetler sunan profesyonel personel ciddi sorunlarla karşılaştı. Ajans faaliyetlerini çok dar bir bağlamda sürdürmek zorunda kaldı.
Yetmiş yıldır Sovyetler Birliği Telgraf Ajansı – SITA’nın bünyesinde bulanarak hizmet veren Azerinform’un Azerbaycan halkının karşılaştığı ciddi trajedilerle ilgili haberlerini sitesinde yayınlanmasını SITA izin vermiyordu. Büyük bir güçlükle aldığı bazı haberler Ermenistan’ın tutumuna uygun yayılırdı. Bu, aslında Azerbaycan’ın yararına değil, aleyhine çalıştı. O zaman, ajansın dünyaya erişimi tamamen kapatıldı. Azerbaycan tamamen bilgi kaynağıydı. Zamanında faaliyetin olmaması nedeniyle Azerbaycan gerçeklerinin dünyaya ulaştırılması bir sorun haline geldi. Ajans gerekli malzeme ve teknik tabana sahip değildi. Komşu ülkelerle bilgi paylaşımı deneyimi bile yoktu, sadece bir dizi yerel medya kuruluşuna haber gönderebiliyordu. Dünyadan izole bir durumda yaşayan ülkede bir kaos devam ediyordu ve Azerbaycan bir iç savaş tehdidiyle karşı karşıyaydı.
Böyle zor bir dönemde, Haziran 1993’te, halkın talebi üzerine, Haydar Aliyev’in siyasi liderliğe dönüşüyle, kaos ve anarşiye son verildi. Ülkenin sosyo-politik, sosyo-ekonomik, bilimsel ve kültürel yaşamında ve uluslararası ilişkilerinde büyük bir dönüşüm yaşanmış, bilimsel temel, uluslararası norm ve ilkelere uygun olarak devlet kurma sürecine başlanmıştır. Bu olumlu değişimler süreci, AZERTAC’a yaklaşımı değiştirdi ve ajansı yeniden yapılandırmak, malzeme ve teknik tabanını güçlendirmek ve faaliyetlerini iyileştirmek için önlemler alındı.
“Azerbaycan Telgraf Ajansı’nın yeniden düzenlenmesi hakkında” (AZERTAC) 3 Mart 1995 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi 19 ile AZERTAC’ın geleneksel adını koruyarak Bakanlar Kuruluna bağlı Devlet Telgraf Ajansı kuruldu. AZERTAC’a resmi bir devlet haber ajansı (kuruluşu) statüsü verildi.
Kararnamede, Bakanlar Kurulu’na AZERTAC’ın malzeme ve teknik tabanını modern gerekliliklere uygun hale getirmek ve ajansın dünya standartları düzeyinde çalışmasını sağlamak için gerekli önlemleri alması talimatı verildi.
3 Temmuz 1995 tarihinde, Bakanlar Kurulu kararın yürütülmesi ile ilgili bir kararname yayınladı.20 Kararnamede ayrıca, Türkiye, ABD, İran, Almanya, İngiltere, Türkmenistan, Rusya, Gürcistan ve Özbekistan olmak üzere 9 yabancı ülkede AZERTAC’ın muhabir bürolarının kurulması öngörülüyordu.
Ajansın her zaman modern gereklilikler düzeyinde faaliyetlerine, çalışanlarının mali desteğinin iyileştirilmesine önem veren Azerbaycan’ın milli lideri Haydar Aliyev, 29 Haziran 1996’da “Azerbaycan Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’na bağlı Devlet Telgraf Ajansı’nın (AZERTAC’ın) çalışmalarının iyileştirilmesi üzerine”