Mehmet Akif Ersoy

Safahat


Скачать книгу

yorganına…

      Atarak ben de geniş bir kebe mangal yanına,

      Başladım uyku teharrîsine, lâkin ne gezer!

      Sızmışım bir aralık neyse, yorulmuş da meğer.

      Ortalık açmış, uyandım. Dedim, artık gideyim,

      Önce amma şu fakîr âdemi memnun edeyim.

      Bir de baktım ki: Tek onluk bile yokmuş kesede;

      Mühürüm boynunu bükmüş duruyormuş sâde!

      O zaman koptu içimden şu tehassür ebedî:

      Ya hamiyyetsiz olaydım, ya param olsa idi!

      İnsan

      «Ve tez'umu enneke cirmun sagîrun, ve fike ntave-l’âlem-ul-ekberu» 180

İmam Ali

      Haberdâr olmamışsın kendi zâtından da hâlâ sen,

      «Muhakkar bir vücûdum!» dersin ey insan, fakat bilsen…

      Senin mâhiyyetin hattâ meleklerden de ulvîdir:

      Avâlim sende pinhandır, cihanlar sende matvîdir:181

      Zeminlerden, semâlardan taşarken feyz-i Rabbânî,

      Olur kalbin tecellî-zâr-ı nûrâ-nûr-i yezdânî182

      Musaggar cirmin ammâ gâye-i sun'-i İlâhîsin;

      Bu haysiyyetle pâyânın bulunmaz, bîtenâhîsin!183

      Edîb-i kudretin beytü’l-kasîd-i şi'ri olmuşsun;

      Hakîm-i fıtratın bir anlaşılmaz sırrı olmuşsun.184

      Esîrindir tabîat, dest-i teshîrindedir eşya;

      Senin ahkâmının münkâdıdır, mahkûmudur dünya.185

      Bulutlardan sevâik sayd eder irfân-ı çâlâkin;

      Yerin altında ma'denler bulur nakkâd-ı idrâkin.186

      Denizler bisterindir, dalgalar gehvâre-i nâzın;

      Nedir dağlar, semâ-peymâ senin şehbâl-i pervâzın!187

      Havâ, bir refref-i seyyâl-i hükmündür ki bir demde,

      Olur dem-sâz-ı âvâzın bütün aktâr-ı âlemde.188

      Dayanmaz pîş-i ikdâmında mâni'ler müzâhimler;

      Kaçar, sen rezm-gâh-i azme girdikçe muhâcimler.189

      Karanlıklarda gezsen, şeb-çerâğın fikr-i hikmettir,

      Ki her işrâkı bir sönmez ziya-yı sermediyyettir;190

      Susuz çöllerde kalsan, bedrekan ilhâm-ı sa'yindir,

      Ki her hatvende eyler sâye-küster vâhalar zâhir.191

      Ne zindanlar olur hâil, ne menfâlar, ne makteller…

      Yürürsün sedd-i râhın olsa hattâ âhenîn eller.192

      Yıkar bârû-yi istibdâdı bir âsûde tedbîrin;

      Semâlardan inen te'yidisin gûya ki takdîrin!193

      Teharrîden usanmazsın, teâlîden teâlîye

      Atıldıkça, «Atılsam şimdi, dersin, başka âtîye!»194

      Senin en şanlı eyyâmında, en mes'ûd hâlinde,

      Bir istikbâl-i dûra-dûr vardır hep hayâlinde.195

      O istikbâledir şevkin, odur ma'şûk-i vicdânın,

      O kudsî neşvenin şeydâ-yı bî-ârâmıdır cânın.196

      O şevkin dâim ilcâsıyle seyrin ıztırârîdir;

      Terakkî meyli artık fıtratında rûh-ı sârîdir!197

      Bütün esrâr-ı hilkatten haberdâr olmak istersin,

      Bu gaybistân-ı hîçâ-hîçten kurtulmak istersin!198

      Meâdın, mebdein, hâlin ki üç müthiş muammâdır…

      Durur edvâr-ı müstakbel gibi karşında hep hâzır.199

      Koşarsın bunların sevdâ-yı idrâkiyle durmazsın,

      Hakikatten velev bir şenime duymazsan oturmazsın.200

      Serâir perde-pûş-i zulmet olsun varsın isterse…

      Düşürmez düştüğün yeldâ-yı hirman rûhunu ye'se:201

      Emel, meş'al-keşin, bir reh-nümâ hem-râhın olmuşken,

      Tehâşî eylemezsin sîne-i deycûra girmekten,202

      Gelip bir gün tecellî etse mâhiyyât-ı masnûât,

      Taharrîden geçer, bir dem karâr eyler misin? Heyhât!203

      Tutar mâhiyyet-i Sâni', o en heybetli mâhiyyet

      Olur âteş-zen-i ârâmın, artık durma cevlân et!204

      Tevakkuf yok seninçin, daimî bir seyre tâbi'sin…

      Ne zîrâ hâle râzîsin; ne müstakbelle kâni'sin!205

      Dururken böyle bî-pâyan terakkî-zâr karşında;

      Nasıl dersin ya «Pek mahdûd bir cirmim» tutarsın da.206

      Meleklerden büyük, hem çok büyük tebcîle mazharsin:

      Tekâlîfin emânet-gâhısın bir başka cevhersin!207

      Hayâtın eksik olmazken ağır bir bârı arkandan;

      Ölümler, korkular savlet ederken hepsi bir yandan;

      Şedâid iktihâm etmekte müthiş bir mekânetle,

      Yolundan kalmayıp dâim gidersin… Hem ne sür'atle!208

      Senin bir nüsha-i kübrâ-yı hilkat olduğun elbet,

      Tecellî etti artık; dur, düşün öyleyse bir hükmet:209

      Nasıl olmak gerektir şimdi ef'âlin ki, hem-pâyen

      Behâim olmasın, kadrin melâikten muazzezken?210

      Kör Neyzen

      Elinde, nevha-i mâtem kadar acıklı sadâ211

      Veren,