dünyaya dönemem geri
Gurbet elde inler bu Dertli Ali
Helete’yi Düzbağımı özledim.
Eğer düşünürsen sen insanoğlu
Bütün varlıklardan üstünsün yeter
Tövbe et günaha seç doğru yolu
Hamdeyle Allah’a kulu ol yeter.
Yalanı terk eyle doğruyu ara
Tövbe et günaha yalvar Allah’a
Mübarek beytullahın örtüsü kara
Akan gözyaşınla yüzün sür yeter.
Arafat’ta kalmaz günahtan eser
Hacılar kurbanı minada keser
Yatmazsan bir gece Müzdelife küser
Akşamdan sabaha kal orda yeter.
Kelime-i tevhid et Allah’ı tanı
Aldatmasın seni dünyanın malı
Oruç tut, namaz kıl, ağzı dualı
Günaha tövbe et pişman ol yeter.
Tavaf et Beytullah’ı dön yana yana
Günaha tövbe et yalvar Allah’a
Mübarek zemzemi iç kana kana
Ateşin sönerse o sana yeter.
Yaptığın iyilik gitmez boşuna
Kötü işlerine tekrar başlama
O kuru betonu boşa taşlama
İçinden şeytanı at o sana yeter.
İnsanlar incitip kırmayın hatır
Salavat getirip Kabe’ye otur
Dertli Alim Beytullah’a selamın götür
Kabul eder ise o sana yeter.
08.02.2001
Aldanma nefsine sen insanoğlu
Yolun düz ovada sarpa döndürür
Her şeye sahipsin malın dopdolu
Tüketir akçanı pula döndürür.
Sapma sağa sola düz olsun yolun
Darıltma dostunu yalnız kalın
Tatlı konuşursa ağzında dilin
Ağzında zehiri bala döndürür.
Dünyada fakirin halin sormasan
Yoksulun yetimin gönlün almasan
Fitreni zekâtını vermesen
Bütün yaşamını şere döndürür.
Akıl ermez şu mevlanın işine
Türlü türlü bela gelir başına
Azrail pençe vurur peşine
Alınca canını kuma döndürür.
İyi olur tutabilsen dilini
Kötü işe uzatmasan elini
Birgün öldürecek Dertli Alimi
Akan gözyaşını sele döndürür.
KURT HASAN ALİ KUTLUCAN
Almanya’dan arabası ile gelen Kurt Hasan Ali tekrar dönüşünde Eniştesine beraber gitme teklifinde bulunur. Beraber gitmekten maksadı yol parasına ortak etmek, masrafı yarıya düşürmektir. Bazen arabayı o kullanır bazen ben kullanırım ve böylece yolu daha çabuk kat ederiz, zaman kaybını önlemiş olurum diye düşünür. Ve beraber yolculukları başlar Almanya’ya vardıklarında yakınları hoş geldin ziyaretine gelirler yolculuğun nasıl geçtiğini eniştesinden memnun olup olmadığını sorarlar bunun üzerine Kurt Hasan Ali aşağıdaki şiirini okur:
Hayber enişteyi yanıma aldım
Püsküllü belayı başıma sardım
Erken gidem derken yolumdan kaldım
Deli kafam bundan kârın ne oldu
Tavuk keklik dedi beni eğledi
Bir gün hindisinin gıçın yağladı
Gün boyunca sefam dedi ağladı
Deli kafam bundan kârın ne oldu
Dua etti Almanya’ya kavuşa
Bir saat gitmeden düştü telaşa
Valiz kaldı geri döndü Maraş’a
Deli Kafam bundan kârın ne oldu
Bahçe’yi geçince yolu saptırdı
Erzin dedi sola doğru kaptırdı
Ora vardı maliye işin yaptırdı
Deli kafam bundan kârın ne oldu
Gün boyunca bahçesini budadım
Hızlı gitti korktum kurban adadım
Trafiğe bir de ceza ödedim
Deli kafam bundan kârın ne oldu
On beş dakka dedi tam bir gün kaldı
Anasın yeğenin Erzin’ den aldı
Diplomat çantasın koluna çaldı
Deli kafam bundan kârın ne oldu
Adana üzeri koyulduk yola
Tekir’e varınca verdi bir mola
Kafam sana layık böyle bir bela
Deli kafam bundan kârın ne oldu
Konya’da var bir Mevlana baba
Orada günahına eyledi töbe
Dedim “hadi gedek” dedi “yok saba”
Deli kafam bundan kârın ne oldu
Söke’ye yetiştik gece yarısı
Orda kardaşı limon sarısı
Gene çıktı orda işin birisi
Deli kafam bundan kârın ne oldu
İzmir’in içinde üç gün yatırdı
Çerez çemez aldım yedi bitirdi
Olan moralimi aldı götürdü
Deli kafam bundan kârın ne oldu
Masallar anlatır efkârlar atar
Gazeller söyleyip derde dert katar
Hava kararmadan arkaya yatar
Deli kafam bundan kârın ne oldu
Çanakkale Gelibolu gel beri
Beş gündür yoldayık olmadı yarı
Hâlâ kendime soruyom soru
Deli kafam bundan kârın ne oldu
Yunanistan limanına durdurdu
Çayırın üstünde namaz kıldırdı
Gemi parasın da bana verdirdi
Deli kafam bundan kârın ne oldu
İtalya’yla İsviçre’nin arası
Yüz elli mark otobanın parası
On’da verdim gendi yüzü karası
Deli