align="center">
AZERBAYCAN
Azerbaycan…
Odlar Yurdu.
Yüreklerin odundan
Yaranmış bir diyar.
Dostuyla her derdi melali
Sevinci bir duyur.
Azerbaycan-
Tarihlerin şahidi.
Nizami’si sınırsız düşünce,
Nesimi’si28 hak şehidi.
Fuzuli’si gönlün
Her köşesinden haber veren
Aşkın tüm renklerini gören
Dünya yürekli bir üstat.
Nasrettin’i, Celil’i
Omzunda halkın derdinin
Kepez’i,
Şahdağ’ı29.
Göğsünde çapraz duran
Gözyaşı, ah dağı.
Sabir’i30– gülüşünde hüzün,
Kederinde hüsün,
Sükutunda tufan
Tufanı arşa çıkan alevden
Doğan bir insan
Azerbaycan.
Şöhreti sınırlar aşan,
Kendinden büyük
Ülkelerle yarışan,
Dünyaya yakışan,
Yakışıp ona güzellik katan,
Petrol diyarı
Yanmaktadır yükseklerde
Şöhret yıldızları.
Suları üzerinde dünyanın
Devasa gemi gibi
Demir atmış çelik caddeli,
Bin ayaklı,
Dalgaların nağmeli zirvesinde
Yer alan
Genç
Ağır,
Cesur
Yiğit bir şehir.
Dalgalar üzerine
Mavi nağmeler
Serper.
Azerbaycan.
İnsanı da
Doğası gibi doğal,
Mihriban,
Doğası- her dili
Konuşabilen insan.
Yolları insanla-
Anlamla yüklü
Şiir dizesi.
Anlam kokusuna
Doyurur dünyayı
Onun milyon renkli her baharı.
Irmaklarında gönül okşayan
Nağmeli bir haray31.
Kuzeyi kış
Güneyi yaz…
Azerbaycan.
Gece gündüz ilham verenim benim
Azerbaycan.
Gönlümün
Ruhumun, Sevincimin,
Kederimin
Fikrimin vatanı…
Azerbaycan.
İnsan zekâsının
Aydınlattığı,
İçinde
Bin bir çıra yaktığı
Bir diyar.
Bayramı zaferlerle,
Bugünü parlak,
Yarını daha parlak
Seherlerle dolu…
Yolu-
Beşer düşüncesinin
Zirve yolu.
KÜR
Nereye gidersem gideyim…
Köye, şehre,
Ben Kür görüyorum.
Kızıl dalgalarını öz Kür’ümün.
Şimdi her odada
Ben Kür görüyorum.
Kür’ün kendisine de Kür ışık saçıyor;
Kür üzerinde
Ben Kür görüyorum.
Kalbim bakınır o yere doğru
Gözlerim yol çeker…
Çeker yolları.
Kâh havayolunu,
Kâh suyolunu
Kâh kara yolunu, özlem yolunu.
Dökülür üzerime
Yolların kavşağı.
Alnıma
Yüzüme doluyor kırışlar.
Gözlerim yol çekiyor
Nice diyarla
Şehirle karışık,
Köyle karışık.
Gözlerim öylesine
Yorgun olur ki bazen
Gözlerim öylesine
Yola dolar ki bazen
Geceler sabaha kadar
Tatlı rüyalar gibi
Dökülür onlardan göğsüme yollar;
Kaç köy, şehir,
Kaç tane diyar…
Doludur yollarla gözümün içi
Gözümün üstünde de yollara yer var.
ANA
Ben demem gök gibi yücedir adın,
Hayır, alçalmasın sohbetin, sözün.
Sen ki doğuştan benzer olmadın
Ancak özün gibi büyüksün özün.
Eğilip alnından öperken bazen
Gönül dudağıma ‘yine öp” diyor.
Aklanmış saçına dokunanda ben,
Elim Şahdağ’ın başına değer.
Ben seni bağrıma basanda berk berk,
Bak neler düşünüp, ne duyuyorum.
Sanki Gökçay’dan Kamçatka’ya dek
Vatan toprağını kucaklıyorum.
DENİZ
Dostum İ.İslam’a
Ufuklara başını
Yaslayıp uzanmış deniz.
Onun geniş kalbinde
Küçük bir duygu gibi
Çırpınır dağ gövdeli,
Dağ sıkletli gemimiz.
Ben bakarak güverteden
Görüyorum
Birisi