yazan bilgilere göre; orta boylu, kara gözlü ve ela simalıdır. Askerlik sınıfı bölümünde ise Yetkin’in redif olduğu yazmaktadır.51 Yetkin’in aldığı eğitim ve içinde bulunduğu ilmî faaliyetler, kendisinin Meşihat-ı İslâmiye Sicill-i Ahval Arşivi dosyasında şu şekilde ifade edilmiştir:
“Mebadi-i ulûmu Urfa’da gördükten sonra Mısıra azimetle Câmiu’l-Ezher’de dört sene kadar ulûm-ı Arabiyye ve bedahu yine Urfa’ya avdetle Eski Müftü Merhum Hacı Abdüllatif Efendi’nin ders halkasında ulûm-u âliye ve âliye-i Arabiyye tahsilini tamamlayarak icazetname almıştır. Türkçe, Arapça ve Farsça okuryazar olup, dosyasında saklanılan ve İstanbul’da haftada bir defa olmak üzere Tasavvuf namıyla yayınladığı gazetenin sahibi ve başyazarı olduğu 4 Ağustos 1327 tarihli nüshasından anlaşılmıştır.” 52
Abdüllatif Efendi’nin Yetkin’e verdiği icazetname ise şu şekildedir:
Allahu Teâla ilmî ve amelî olarak bilgili, zeki ve salih çocuk olan Mustafa Safvet bin eş-Şeyh Abdülkadir el-Kadirî el-Erbilî es-Sıddıkî benden icazetname istedi. Ben de tefsir, hadis ve bunlara ilişkin şeri ilimler, âliye ve hikmete dair ilimlerde bana icazet verme yetkisi verilen şekilde ve bana icazet veren es-Seyyid Muhammed Tahir er-Rehavî ve Hocazade olarak bilinen Abdurrahman bin Muhammed el-Adanavî’den aldığım icazet gereği ona Receb 1304 tarihinde icazet verdim. Mühür: Abdüllatif. 53
Safvet Yetkin’in hayatının önemli bir bölümünü, eğitim alarak geçirdiği göz önünde bulundurulduğunda, çalışma hayatına geç başladığı söylenebilir. Yetkin’in otuz altı yaşına kadar aktardığımız bilgiler haricinde neyle meşgul olduğu hakkında, tarafımızdan bir bilgiye ulaşılamamıştır. Ancak Halvetiye Tekkesi’nin onarılan kapısının inşa kitabesine 1890 yılında yazdığı dizelerden yola çıkılarak, Yetkin’in tekkede babasına yardım ettiği ve burada kendini geliştirmeye devam ettiği çıkarımı yapılabilir.
Safvet Yetkin’in yaptığı görevler ise kronolojik olarak şu şekilde sıralanabilir: Urfa İdadi Mektebi’nde Farsça ve Ahlak öğretmenliği, Urfa Bidayet Mahkemesi Azalığı, I., II. ve III. Dönem Osmanlı Mebusan Meclisinde Milletvekilliği, Meclis-i Meşâyih Başkanlığı, Tetkik-i Mesâhif-i Şerife ve Müellefat-ı Şer’iyye Meclisi Başkanlığı, Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye Azalığı ve II. Dönem TBMM Milletvekilliği.54
Kendisinin ileri düzeydeki Arapça ve Farsça bilgisi sayesinde 1902 (1318) yılının Ağustos ayında Urfa İdadi Mektebi’nde Farsça ve Ahlak öğretmenliğiyle memuriyet hayatına başladığı bilinmektedir. 1896 yılından II. Meşrutiyet’in İlanı’na kadar Urfa’da sürgün hayatı yaşamış bir ittihatçı olan İhsan Şerif Saru tarafından 1902 yılında açılan Urfa İdadi Mektebi (Urfa Lisesi), şehrin en gözde yerinde, geniş bahçeli bir binada törenle açılmıştır. Okulun aynı zamanda müdürlüğünü yapan Saru, hem güçlü bir öğretim kadrosu kurmak hem de kendisi gibi ittihatçılardan oluşan kişilerle birlikte gençlere eğitim vermek amacıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Urfa’daki en bilinen savunucularından bir olan Yetkin’e Farsça ve Ahlak öğretmenliği görevini vermiştir.55
Safvet Yetkin, Urfa İdadi Mektebinde aylık 200 kuruş maaşla çalışmış56 ve burada gösterdiği performansla, Mecidi Nişanı’na hak kazanmıştır. Bu durumla ilgili arşiv belgelerinde şu ifadelere rastlanılmaktadır:
Halep Maarif Müdürlüğünün işbu arizasında Urfa Meşhur âlimlerinden ve Maarif Komisyonu azasından ve Urfa Mekteb-i İdadisi muallimlerinden Şeyh Mustafa Safvet Efendi’nin gerek ders görevinde ve gerek maarif görevine sair işlerde şükrana layık bulunduğundan ve kendisi Büyük Müderris rütbesine haiz olduğundan bahisle rütbesiyle uyumlu bir adet Mecidi Nişanı ile ödüllendirilmesi hususuna müsaade buyrulması arz ve istirham olunmaktadır. Adı geçen Efendi’nin bir nişan ile taltif edilmesinin bakanlığa sunulması durumunda gereğinin ifası için müsaade buyrulması hususunda emir ve yetki elinde bulunana aittir. 23 Teşrinisani, 1332. 57
Yetkin’in ayrıca, buradaki görevi esnasında hacca gitmek için izin aldığı ise arşiv belgelerinde görülmektedir. Belgede yer alan ibarelere göre, 23 Temmuz 1319 tarihinde Urfa Mekteb-i İdadi-i Mülki Farsça ve Ahlak muallimi Mustafa Safvet, hacca gitmek için mutasarrıfa dilekçe vermiş ve bu dilekçesi üzerine Halep Maarif Müdürlüğü tarafından 30 Temmuz 1319 tarihinde Maarif-i Umumiye Nezaretine iletilmiştir. Nezaret de hacca gitmesi için izin verildiğine dair Halep Maarif Müdürlüğüne 8 Eylül 1319 tarihinde cevap yazmıştır.58
1908 yılının Ekim ayında ise Urfa Bidayet Mahkemesi Azalığı görevi için öğretmenlik görevinden istifa eden Yetkin, yaklaşık bir sene boyunca azalık görevinde bulunmuştur. Yetkin’in bu görevini layıkıyla yaptığını gösteren belgede şu ifadeler yer almaktadır:
Urfa Bidayet Mahkemesi azasından olup bu kez Meclis-i Mebusan Azalığına seçilmiş olan el-hac Abdülkadir Efendizade Mustafa Safvet Efendi’nin işe başlama tarihi olan 1 Mart 1324 tarihinden, istifa tarihi olan 25 Teşrinievvel 1324 tarihine kadar geçen yedi ay yirmi beş gün zarfında görevini en iyi şekilde yaptığı ve herhangi bir zimmet ilişiğinin bulunmadığına ilişkin düzenlenen 13 Şevval 1326 tarihli mazbata kendisine verildi.
Mühür: Urfa Bidayet Mahkemesi Başkanı Mehmet Fevzi
Mühür: Urfa Bidayet Mahkemesi Ceza Reisi Ahmet Ziver
Mühür: Urfa Bidayet Mahkemesi Savcı Muavini Mehmet Vessaf 59
Azalığı esnasında, II. Meşrutiyet Dönemi’nde açılmış olan I. Osmanlı Mebusan Meclisi seçimlerini kazanmış ve bu sayede milletvekilliği dönemi başlamıştır.60 Safvet Yetkin’in siyasi hayatının en önemli dönüm noktasının I. Osmanlı Mebusan Meclisine milletvekili seçilmesi olduğu söylenebilir. Bunun üzerine Yetkin, II. Meşrutiyet Dönemi’nde yapılan üç seçimin hepsinde Urfa’dan milletvekili seçilmiştir.
İlk olarak 5 Aralık 1908 tarihinde Urfa Milletvekili olarak I. Osmanlı Mebusan Meclisine seçilen Yetkin; Urfa ile ilgili neredeyse her konuda söz alıp takrirler vermiş, bunun yanında Yıldız Sarayı’ndaki belgelere erişim yetkisi, Matbuat Kanunu, Cemiyetler Kanunu ve Kanun-i Esasi’nin yorumlanması ile ilgili konular da dâhil pek çok konuda görüş bildirmiştir. Safvet Yetkin’in ilk milletvekilliği dönemi 8 Aralık 1911 tarihinde meclisin kapanmasıyla sona ermiştir.61
Bu süreçte, 23 Mart – 14 Aralık 1911 tarihleri arasında haftalık olarak, toplam 35 sayı boyunca yayımlanan Tasavvuf dergisinin imtiyaz sahibi ve başmuharriri olarak görev yapmıştır. Safvet Yetkin, aynı dönemde Cemiyet-i Sufiyenin yönetim heyetinde bulunduğu için, dergi cemiyetin yayın organı olarak görülmüştür.
II. Meşrutiyet’ten sonra çeşitli din, mezhep ve tarikat üyeleri dernekler kurmuş, bu dernekler ise görüşlerini halka duyurmak için gazete ve dergiler yayımlamışlardır. Şeyhülislam Musa Kazım Efendi’nin başkanlığında kurulan Cemiyet-i Sufiyede Safvet Yetkin, bir dönem ikinci başkanlık yapmıştır. Cemiyetin kuruluş nizamnamesinin ilk maddesinde yer alan kuruluş amaçları ise şu şekildedir: Kardeşlik bağlarını kuvvetlendirmek, tarikat ehlinin ahlakını güzelleştirmek, maddi ve manevi gelişimine hizmet etmek, tarikatların şan ve şerefine yakışmayan hâlleri önlemeye çalışmak ve dervişlerin ihtiyaçlarını